Amerika ve Türkiye Baser Esad'ı Suriye yönetiminden alaşağı etmek istiyor. Amerika bu sırada boş durmuyor ve Türkiye ye karşı terör eyleminde bulunan teröristlere silah ve mühimmat vererek açık ve net bir sekilde teröre ve teröristlere yardım ve yataklık yapıyor.
Ama biz en üst perdeden Amerika başkanı Donald Trump'a "kadim dostum, mütefikim" demeye devam ediyoruz.
Sonucun da:
Yüzbinlerce Suriyeli sınırlarımızdan içeri giriyor ve bizim kınalı kuzularımız ölüyor
İktidar: "Misli ile karşılık verilmiştir." diyor
Artık bu ne demekse...
Rusya ve İran Başer Esad'ın Suriye yönetimde kalmasını istiyor. Bunun için de Suriye yönetimine hem silah ve mühimmat desteği veriyor. Kendi silahlı kuvvetleri ile aktif bir şekilde operasyonlara katılıyor, bizim gözlem noktalarımızı vuruyorlar.
Başer Esad yönetimden alınsın diye Amerika ile hareket eden biz bu defa da Rusya ve İran'la el ele, omuz omuza pozlar vererek Suriyenin toprak bütünlüğü sloganı ile mutabakatlar imzalıyoruz.
Ve yeniden en üst perdeden bu defa da Rusya başkanı Vladimir Putin'e "kadim dostum, mütefikim" demeye devam ediyoruz.
Sonucun da:
Yüzbinlerce Suriyeli sınırlarımızdan içeri girerken bizim yüzüne bile bakmaya kıyamadığımız çocuklarımız ölmeye devam ediyor.
İktidar bir kez daha;
"Misli ile karşılık verilmiştir." diyor.
Dost kim? Belli değil.
Düşman kim? Belli değil.
Amaç ne? Belli değil.
Ne istiyoruz? Belli değil.
Neden 5 milyon Suriyeliyi besliyoruz? Belli değil.
Yavrularımızı kimler öldürüyor? Belli değil)
Savaştamıyız yoksa barıştamıyız (belli değil.
Yeter artık!!!
Savaşacaksak hep birlikte savaşalım.
Ama neden, kime karşı, ne amaçla olduğunu da bilelim.
Evlatlarımız sizin satranç tahtasındaki piyonlarınız değildir!
Bıçak kemiğe dayandı bilesiniz.