Biz insanlar bazen çok değer verdiklerimizi çeşitli hayvan isimleri ile anarız. Bu hayvanlar ya güzelliği ile, ya da kuvvet ve cesareti ile bilinir.
Aslanım benim..
Ceylan gözlüm...
Kedi gibi uysal...
Güvercin misali..
Türünden benzetmeler ile sevdiklerimizi adlandırmaya çalışırız.
Seksenli yılların sevilen ve her kesimden şarkıları zevkle dinlenen Sezen Aksu,işte o zamnları Minik Serçe olarak adlandırıldı.
Serçe küçük, zarif ve çok öten avucumuzun içini dolduramayacak kadar küçük bir kuş.
Sezen Aksu şarkı sözleri yazdı ve kendiside okudu. Türkiye'de büyük bir hayran kitlesi oluşturdu.
Yaşı ilerledikçe kendi solun küf kokan karanlık dehlizlerinde debelendi durdu. Haklı da; bir takım keskin çıkışlar yapması gerekiyordu ki unutulmasın. „Bende Hırant'ım" dedi, kimse takmadı, çünkü kendi soyundan birine sahip çıkmıştı, herkes çok normal dedi. Kimse olayın insani boyutuna bakmadı.
O halde Sezen çok daha aşırı bir şey yapması gerekirdi. Sonunda kararını verdi ve dine saldırmaya karar verdi.
Minik Serçe Hz. Ademi cahil olmakla itham etti.
Bence halt etti. Bir çocuk dünyayı ilk önce ailesinin yönledirmesiyle tanır ve ilk bilgiyide aileden alır. Yani bilgisinin temelini aile oluşturur.
Hz. Adem inancımıza göre insanlığın atasıdır. Yani tüm insanlığın babası ve aile reisimizdir. İlk insan olan Hz. Adem çocuklarına, eşyadan tut ve evrende gözüken her şeyi isimlendiren insandır. Tabiiki bu cahil birinin yapacağı bir şey değil. Hiç değişime uğramadan günümüze kadar gelen isimler, bazı lehçelerle değişikliğe uğrasada; ilk zamanlardaki adları ile anılır.
Biz inancımız gereğide buna bu şekilde inanır, iman ederiz.
Doğal olarakta inandığımız Peygamberlerin hiçbirine hakareti kabul etmeyiz !
Ammaaaa...
Devamlı Sezen Aksu'nun yaptığı bu densizliği konuşan ve gündemden hiç düşürmeyen bu kendini dindar zanneden, din bezirganlarıda insanın midesini bulandırıyor.
Bu sahtekarların hiç birini gerçekten dine ve Allahın ayetlerine saldıranları kınadıklarına hiç şahit olmadık..
Bunlar daha düne kadar kendilerinin jiplerinde Sezen Aksuyu dinlerken refahın içinde kendilerin geçerlerken, ne fakir, ne de fukarayı hiç hatırlamadılar bile..
Hatta Sezen Aksu AKP yi överken, onlar için çok emsalsiz bir insan, değerli bir sanatçıydı..
Şimdi gözden düştü. Çünkü gündemin değişmesi gerekiyordu. Her gün biraz daha itibar kaybeden Reisikurtarmanın bir yolunu bulmak gerekirdi. Sezen Aksu can simdi oldu..
Peki şimdi soruyorum o kendinden başkasını Müslüman görmeyen din bezirganlarına.
Sahi Egemen Bağışın " Bakara, makara salla gitsin…" derken siz nerdeydiniz ?
"Tayyip Allahın bütün sıfatlarını üzerinde toplamış..." derken siz hangi eğlence merkezinde pudra çekmekle meşguldunuz ?
"Benim gazabım, rahmetimden daha çok..." derken siz hangi bilinmez alemde kendinizden geçmiş haldeydiniz ?
"Bu adam Peygamberdir..." derken siz sahi o zaman hangi Bankanın içiniboşaltmanın hayalini kuruyordunuz ?
Küçük erkek çocuklar istismar edilirken; "bir defadan bir şey olmaz" diyen bakanı alkışladınız
Ama siz varsa da, yoksa da Atatürk'e saldırmayı bir marifet gördünüz, dinsiz dediniz ama; Putlaştırdığınız Reisi hiç görmediniz.
Sizler devleti soymayı kendinize bir milli görev saydınız. Hiçbir zaman doğrunun yanında yer almadınız. Eğerki doğrunun yanında yer alsaydınız; tabiki Allah'ın emir ettiği doğru yolda olurdunuz. Yani hak yolda olurdunuz.
Sayenizde Türkiyede deistler, dinsizler ordusu Türedi. Üstelik bunların çoğu imam hatip lisesi mezunları.
Şimdi söyleyin Allah aşkına bunlar mı daha insaflı, yoksa Sezen Aksu mu?
Bence Sezen Aksu daha masum. Niçin diye sorarsanız?
Sezen Aksu kendi inancı gereği hareket etti. Ama bunlar Müslümanız dedi ve dini en derin yerlerden vurdular.
Hiç kimse beni Sezen Aksuyu destekliyor siye beyhude arayışlara girmesin. Ben sadece Müslüman görünümlü, ama İslam'a en büyük zararı veren sahtekarlarla aynı yerde durmadığımı belirtmek istedim.
Allah bizleri bu riyakarların şerrinden korusun. Allah bu millete feraset versin ve bu münafıkların zararlarından korusun.
Haki Korkmaz
Stockholm