By Sevginaz Hamevioğlu on Cuma, 17 Kasım 2017
Category: Siyaset

MUAVENAT GEMİSİNDEN ATATÜRK’E NATO REZALETLERİ

NATO tatbikatlarında Türkiye'ye ayar vererek bir nevi hizaya çekmeyi alışkanlık haline getiren ABD eni bir skandala daha imza attı. NATO, 11-20 Temmuz 2017 tarihleri arasında Romanya, Bulgaristan, Norveç ve Macaristan'da 23 ülkeden 25 bin askerin katılımıyla tarihinin en büyük tatbikatına başladı. Tatbikatı ABD yönetiyor!

Norveç'te yapılan tatbikatla, atış yapılan düşman hedef tahtalarına Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'ın resimleri konmuş!!!! Özür dilenmiş.. Skandal nitelemesi yetersiz bir utanmazlık örneği. Tek kelimeyle rezalet. Bir büyük tahrik, kışkırtmaca. Gelin NATO'nun geçmiş rezaletlerine de bir göz atalım.

2 Ekim 1992 tarihinde Ege'de gerçekleştirilen, ABD'nin yönettiği Kararlılık Gösterisi-92 adlı NATO tatbikatı sırasında, ABD uçak gemisi Saratoga'nın ateşlediği füzeyle Türk savaş gemisi Muavenet KASTEN vuruldu. Özür dilendi ama canımızı fena yaktılar…
ABD bu olay ile Türkiye'ye nasıl bir mesaj vermek istedi diye düşündük. ABD'nin soğuk savaş dönemi sonrasında yeni dünya düzeni kurmak için Ortadoğu ya adım atmasının yolu Çekiç gücün Türkiye'de konuşlanmasından geçmekteydi. Bölgede ikinci bir İsrail olması planlanan kukla Kürt Devleti'nin oluşumu için Çekiç güç hayati önemdeydi ve Çekiç Gücün bölgedeki varlığı ve yapacağı görevlerin engellenmesi kabul edilemezdi.

Cumhurbaşkanı Özal 1991 yılında, İncirlik ve Pirinçlikte 77 uçak ve helikopter ile Amerikan, İngiliz, Fransız askerlerinden oluşan 1862 kişinin Türkiye'de konuşlanmasını sağladı. Fakat TBMM'de Çekiç Gücün görev süresinin uzatılmasında zorlanıyordu. ABD Muavenat gemisini Türkiye'ye göz dağı vermek amacıyla isteyerek, bilerek ve planlayarak vurdu. Yıl 1992..

Çekiç gücün görev süresi 2003'de sona erdirilince Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye'nin, Muavenet ile verilmek istenen mesajı anlamadığına hükmedildi. Ve 1995'de Irak'a müdahalede yer almak istemeyen Ecevit Başbakanlığındaki 3'lü koalisyonu tasfiye etmek için 2001 Ekonomik krizi çıkarıldı. Erdoğan liderliğindeki AKP iktidara getirildi…

''Raydan çıktığını ve Erdoğan'a ayakbağı olduğunu düşündükleri TSK'yı itibarsızlaştırmak''adına 4 Temmuz 2003'de Türk Askeri'nin kafasına çuval geçirildi. Ergenekon ve Balyoz gibi operasyonlarla Eşbaşkan Erdoğan ve AKP'nin önünü açıldı. O dönemler tüm yapılanlar sineye çekildi. '' Ne notası müzik notası mı'' diyerek kendi kendimizle adeta dalga geçtik!

Keser döndü sap döndü. Türkiye, Rusya ve İran'la ittifak kurarak Fırat Kalkanı harekatı, El Bap operasyonu şimdide Afrinle ABD'nin Yahudi Kürt Devleti kurma savaşını boşa çıkardı. ABD mantalitesine göre Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın canının yakılması gerekiyor.

Norveç rezaleti akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan '' 40 askerimizi süratle oradan çekin. Böyle bir ittifak, böyle bir müttefiklik olamaz" ifadelerini kullandı. Elbette ittifak olma şartlarına ve müttefiklik hukukuna uygun olmayan rezaletler silsilesi. Ancak bu durumu 15 Temmuz ve sonrasında gelişen olaylardan bağımsız değerlendirmemek gerekir. Zarrab davası da baskı ve şantaj aracı olarak kullanılacaktır. Ta ki Türkiye'ye Yahudi Kürt Devletini tanıtana kadar.Bu tür saldırılar Türkiye'yi bölerek Sevr'i hayata geçirene kadar bitmeyecektir. Bu şartlarda NATO üyeliğini tartışmak, NATO'dan çıkmak Türkiye'ye yarar değil zarar getirebilir.

Atatürk'ün Türk Milleti için önemini bilen bir ABD ve NATO'nun yapmış olduğu bu rezaletin altında bu hesaplar yatıyor olamaz mı? Suni gerekçelerle Türkiye' ye askeri müdahale şartları oluşturulacaktır. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yargılanması ABD'nin işi değil.. Yeter bizi bize bıraksınlar.


Sevgi ve saygıyla
Sevginaz Hamevioğlu 

Related Posts

Leave Comments