RÜYA GÖRMEYİN!
DİZAYN EDİLMİŞ MUHALEFET
Türkiye'de siyaset önce muhalefeti dizayn etmekle işe başlar. Partilerin sadece adı değişir. Zihniyet değişmez kolay kolay. Partiler kuruluş aşamasında bildik hamaset ile başlayan bol soslu nutuklar altında " yaşa varol" sloganları ile devam eder. İsanların yüreklerini okşayan bu güzel sözler parayı ve makamı bulunca biter. Bu saatten sonra " BEN" öne çıkmaya başlar. Bu süreç hiç değişmez.
Bizler bu sürecin sadece değiştiğini zannederiz seçmen olarak. Aslında bu sürecin değişmeyeceğini çoğumuz biliriz. Biliriz bilmesine de yine de " Acaba" deriz. "Umut" bunun adı. Bu umut ve acaba bir araya gelir gözlerimizi kör eder. Bakar görmeyiz bu umut sayesinde. Artık tek kurtarıcı bizim partinin genel başkanı ve onun şakşakçılarıdır. Bizim görevimiz artık tevil uzmanlığı yapmaktır. Genel başkanın söylediği sözler mantıksız da olsa artık onu tevil etmek gerekir. Çünkü bizim partinin genel başkanı gökten inmiş mavi ışık içinden doğmuştur bizi kurtarmak için.
Artık iş olgunlaştı bize düşen genel başkanın ve genel merkez yönetiminin ne demek istediğini tevil etmek.
"Yok efendim aslında şöyle demek istedi yok siz yanlış anladınız" diye başlayan cümleler kurmak gerek. Diğer partiler için biat dediğiniz ne varsa demokrasi kılıfı altında aynısını yapmak kaçınılmaz olur. Bunun da gerekçesi hazır: "Biz demokrasi için bunu yapıyoruz."
Konu uzun ve çetrefilli.
Rüyadan uyanmak zorundayız.
Türkiye'nin hem iktidar hem de muhalefet sorunu vardır.
İktidar sorununu biliyoruz. Peki muhalefet sorunu için kafa yoruyor muyuz?
Evet bu ülkede iktidar sorunundan daha vahim bir muhalefet sorunu vardır. Bu muhalefet sorunu mevcut iktidarı alternatifi olmayan konuma getirmiştir. İnsanlar muhalefete güvenmiyor. Muhalefeti samimi bulmuyor. Son yapılan kamuoyu yoklamalarında bu gerçek "kararsız oy" olarak karşımıza çıkıyor.
Adı ne olursa olsun samimi bulunmayan muhalefet oy kazanıyorsa " denize düşen yılana sarılır " çaresizligindendir.
Eğer rüya görmeye devam edersek iktidarın değişmesini beklemeyelim.
Doğan Ay