Nilüfer Tatar onuru için intihar eden eşi Yarbay Ali Tatar'ın cenaze töreninde gözyaşları içerisinde haykırdı "Bütün Alevi Subayları tespit etmişler, Genelkurmay Başkanı Subaylarına sahip çık!"
Açık açık söylemişti emperyalist uşağı gericilerin ordunun içerisinde örgütlendiğini.
O Alevi komutanlardan birisi Songül Yakut'tu. Hani şimdi şehit düştüğü günün yıl dönümünde yere göğe sığdırılamayan Songül Yakut. Oysa şehit düştüğü Şırnak'a sürgün gönderilmişti. Alevi kimliğinden dolayı üstüne çullanmışlardı. İffetine bile laf etmişlerdi. Bir dönem sahte delillerle TSK ile ilişkisi kesildi. Haykırdı ama sesine herkes kulak tıkadı.
Yine bir kadın, Avukat Şule Erol adalet nöbetini başlattı. Emperyalizmin işbirlikçisi yobazların hukukun içine sızdığını bas bas bağırdı. Kimse çığlığına kulak asmadı.
Kuddusi Okkır: Ergenekon'un kasası deniliyordu kendisine. Cenazesini kaldıracak parası bile olmadığı anlaşıldı hayata gözlerini kapattığında. Kanser hastasıydı, hastaneye kaldırmadılar ve yaşadıklarına bünyesi dayanamadı. Bugün tescilli FETÖ'cü Mümtaz Türköne için kendini yırtanlar, o gün Kuddusi Okkır için gıkını çıkartmadı.
Ergenekon duruşmalarında, Komutanlar sanık, onlarca Mehmetçiğin kanını içenler tanık sandalyesine oturtuldu. Komutanların savunması tek cümleydi "Bizimle dalga mı geçiyorsunuz?". Evet dalga geçiyorlardı!
Bu çirkinlikler yaşanırken, Silivri'de "Türk Ordusuna bunu yapamazsınız." Diyerek barikatları tekmeleyenler kimlerdi? Tarık Akan, Bülent Kayabaş, Rutkay Aziz ve bir grup kendisini solcu olarak tanımlayan vatandaş. (Hani kendisine Milliyetçiyim diyen birileri belki utanır diye yazdım bu isimleri.)
O dönemde muhteşem milliyetçimiz Bay Bahçeli hukuki süreci beklememizi söylüyordu.
Bugünün Yerli ve Milli AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise o günlerde "Ben bu mahkemelerin savcısıyım" diyordu.
"Türkiye bağırsaklarını temizliyor" diyenleri falan saymıyor.
Tüm bunların akabinde 15 Temmuz gerçekleşti. Bir gecede 250 can gitti.
Şimdi bu beyefendiler diyor ki "Bu bir bayram kutlayın."
Bayrammış! Ne bayramı?
Oldu, bir de sizi kahraman ilan edip davul zurna çalalım!
Azıcık merhametiniz olsaydı, bırakın bayram kutlamayı utançtan sokağa çıkamazdınız.
Okan Kilit