"Türkiye sosyal bunalımın kapısındadır.Geleceğimiz risklidir. Sokaklar huzursuzdur insanımız kaygılıdır. Türkiye'de asayiş ve adalette sorunlar birikmiştir."
Ister inanın ister inanmayın bu cümleler hukumeti kayıtsız ve şartsız destekçisi cumhur ittifakı ucubesinin mimarına ait.
Şaka zannetmeyin sakın. Şaka değil gerçek. Montaj da degil. Canlı canlı söylendi. Hatta salon öyle bir coştu ki alkıştan küçük kıyamet koptu.
Söylenen her satır her satırın her kelimesi her kelimenin her hecesi doğru mu? Doğru.
Derdimiz ne o zaman?
Derdimiz bu sözleri sarf eden kişinin güne bakan çiçeği gibi olması. Sabah başka öğlen başka akşam başka olması. Elbette bize ne diyemiyoruz. Çünkü bu durumun tek sorumlusu kendileri efendim.
Günaydın mı desek atı alan Üsküdar'ı geçti mi yoksa? Peki bir yandan da cumhur ittifakı için genelge göndermesine ne denilir? Bizim lügatta karşılığı yok bu durumun.
Yok yok bunlar kafa kafaya verdiler bizim aklımızla dalga geçmeye başladı. Iktidarı muhalefeti hep birden milletle dalga geçmeyi hedef haline getirdi. Kürsüden ne söylerler aşağıda ne yaparlar! Işine geldiği kadar milliyetçi işine geldiği kadar Türkçü olmak bunlar için bulunmaz oy kapısı. Başka dertleri yok inanın.
Hem her türlü desteği sınırsız vereceksin hem de şikayet edeceksin oh ne alâ…
Bir de bunu alkışlatacaksın oy'a çevireceksin bütün bunları. Şikâyet etmeye hakkımız yok aslında. Biz böyle istiyoruz onlar da bizim istediğimiz gibi davranıyor. Hak ettiğiniz şekilde yönetiliyoruz sizin anlayacağınız. Bunu hak ediyoruz. Millet olarak uyumaya devam ettiğimiz sürece de bu kirli danışıklı döğüş devam edecek.
Biz yaşa varol dediğimiz sürece onlar da muhalefet ediyormuş gibi yapacak.
Elbette söylenenlerde doğruluk payı olunca duygularımız okşanmış oluyor. Türk milleti duygusal millettir dünü çabuk unutur. Akletmek işine gelmez. Mantıklı düşünmeyi kabul etmez. Böyle kafaya böyle siyaset işte...
Muhabbetle efendim.
Doğan Ay