By Barış Atagün on Cuma, 20 Nisan 2018
Category: Siyaset

Ne Yaparsanız Yapın Kaybedeceksiniz…

1 Kasım seçimlerinden beri muhalefet partisi lideri olmayı bırakıp hükümetin sözcülüğünü yapmaya başlayan erken seçimden sorumlu Cumhurbaşkanı yardımcısı Devlet Bahçeli yine erken seçimi ortaya attı ve 24 saat içinde sarayda Erdoğan'la baş başa görüşerek 24 Haziran'da erken seçim yapılmasına karar verildi.

Aslında 2018 yılında erken seçimi herkes gibi ben de bekliyordum ama bu kadar hızlı karar alınacağını beklemiyordum. 24 saat içinde oldubittiye getirilerek erken seçim kararı alındı. Böylece AKP nin millete sunduğu tozpembe tablonun yalan olduğu da ortaya çıktı.

Çünkü erken seçim demek ülkede işler kötüye gidiyor demektir. Ekonomisi iyi olan, sağlam politikaları olan bir ülkede erken seçim olmaz. Demek ki durum o kadar vahim ki apar topar yangından mal kaçırır gibi erken seçim kararı alındı. Anlaşılan vaziyet bizim düşündüğümüzden daha kötü…

Durumun vahim tarafı dışında bir de trajikomik tarafı var. O da bu erken seçimle son 3 yılda 4. Kez seçim olacak. Yıllardır koalisyon hükümetlerini istikrarsızlıkla suçlayıp ''koalisyon olursa iki yılda bir seçim olur'' diyen hükümet son 3 yılda 4. Kez milletin önüne seçim sandığını koyacak.

Ee hani koalisyon hükümeti olursa iki yılda bir seçim olurdu? Tek başına iktidar olduğunuz halde neden 3 yılda 4. Seçimi yapıyorsunuz? Nedeni basit… Artık ülkeyi yönetemiyorsunuz. Hangi konuya el atsanız elinize yüzünüze bulaştırıyorsunuz. Gemi su almayı geçti artık batıyor. Hem kendinizi hem devleti batırıyorsunuz. Bu yüzden de ''Devletin bekası için evet'', ''Bize oy vermeyen vatan hainidir'' diye saçma sapan propagandalarla iktidar sürenizi biraz daha uzatmaya çalışıyorsunuz.

Ne yaparsanız yapın hatta 24 Haziran'daki seçimi geçersiz oylarla, sandık oyunlarıyla kazansanız bile ülkenin yönetimini kaybettiğiniz gerçeği değişmeyecek. Yol bitti beyler! Yurtdışından gelen sıcak parayla, siyasi manipülasyonlarla bir yere kadar…

Diyelim ki seçimi bir şekilde kazandınız. Kapıda bekleyen büyük ekonomik krizi engelleyebilecek misiniz? Hayır. Dış politikada Suriye sorununu çözebilecek misiniz? Hayır.

Seçimi kazansanız da ülkenin felakete sürüklenişinin önüne geçemeyeceksiniz. Çünkü kontrolü kaybettiniz. Bu dakikadan sonra yapabileceğiniz tek şey kanun hükmünde kararnamelerle halkı baskı altında tutmak.

Felaket haberciliği yapmak istemiyorum ama ülkenin nereye gittiğinin net şekilde görülmesi için yazmak istiyorum.

Eğer bu seçimi de AKP kazanırsa Türkiye'yi kısa zamanda savaşa sokacaklar. Çünkü ülke iyice dibe vurunca erken seçim yaparlarsa koltuklarını kaybedeceklerini bildikleri için tek kurtuluşları savaştır. Savaş olursa mecburen seçimler ertelenecek ve milletçe gerçekten beka sorunu yaşayacağız.

Benim gördüğüm gidişatı 40 yıldır siyasetin içinde olan iktidarın küçük ortakları görmüyor mu sanıyorsunuz? Elbette görüyorlar ama onların tek derdi iktidarın pastasından pay kapmak. Ülkeyi ve milleti düşünmekten çoktan vazgeçtiler.

Tarihe not düşmek için şimdiden yazıyorum. Ne yaparsanız yapın, istediğiniz seçim hilesini yapın sizin için yol bitti. Bugünden sonra sorulması gereken sorular şunlardır:

Türkiye ve Türk milleti ne kadar zararla bu felaketi atlatacak?

AKP den sonra gelen hükümet, AKP nin bıraktığı hasarı nasıl tamir edecek?

Barış ATAGÜN

Related Posts

Leave Comments