Hani birimiz hepimiz hepimiz birimizdik
Hani bir ölür bin dirilirdik
Hani Tanrı Dağı kadar TÜRK'tük
Hani milliyetçi Türkiye diye inletirdik meydanları
Hani Çankaya yokuşunda Asya'nın BOZKURTKARI
Hani Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuremiz vardı bizim
Hani hak hukuk adalet yazardık duvarlara
Hani ölüme meydan okuyan kurşuna kafa atan harekettik
Hani ölüm için önce ben makam için gönüldaşlar derdik
Hani her şey Türk'e göre Türk için Türk tarafından olacaktı
Hani “Dilde birlik, işte birlik, fikirde birlik…” düsturumuzdu.
Hani Turan adında bir sevdamız vardı
Hani ölümlerde eğlenen tunç yürekli TÜRKLERDİK
Hani Ülküdaştık
Hani gardaştık kan kardeşten öte
Hani bir somun ekmeği paylaşırdık gece nöbetlerinde
Hani TÜRKÇÜLÜK şiarımızdı
Hani Türk birliği hedefimiz vardı
….
Ne oldu bize?
Yoksa birazı saydığım değerler göstermelik miydi?
Yoksa böyle şeyler sadece kötü günlerde mi geçerliydi?
Darmadağın olduk neredeyse…
Sahi ne oldu bize?
Sloganlara hapsettik güzelim yarınlarımızı.
Nerede sosyal projeler?
Nerede toplumsal sorumluluk?
Nerede milletin derdine derman olacak çözüm önerileri?
İşimiz gücümüz hamaset.
Okumak istiyorum diyen kaç öğrenciye sahip çıkıyoruz? Kaç gönüldaşımızı arayıp soruyoruz?
Kaç ülküdaşımızın nerede ne halde nasıl yaşadığını biliyoruz?
Hani biz bu bozuk düzenin düzelmesi için kavga veriyorduk? Bozuk düzenin içinde kaybettik ideallerimizi ruhumuzu benliğimizi.
Parayı makamı gücü bulan unuttu ÜLKÜCÜLERİ…
En küçük ayrıntıda bile bir araya gelemeyen yığınlar olduk neden?
İşte son halimizi ne güzel ifade etmiş Harun Başkanım :
“Geldiğimiz nokta itibariyle baktığımızda,düzeni değiştireceğiz diye çıktığımız yolda sistemin bizi değiştirip kendisine benzettiğini görmek ne kadar acı..
Hiç bir fark ortaya koyamamışız, sıradanlaşarak ve düzene adapte olarak kalabalıklar içinde kaybolmuşuz.
İçten kuşatılarak maruz kaldığımız operasyonun boyutları o kadar çok büyük ki, sorma gitsin.” Harun Meral
Doğan AY