NİTELİKSİZ EĞİTİM VE SONUÇLARI
Gandhi'ye göre dünyanın 4 hatası:
1-Niteliksiz eğitim.
2-Ilkesiz siyaset.
3-Gösterişe dayalı ibadet.
4-Emeksiz zenginlik.
Türk milletine atılmış yüzyılın belki en büyük kazığı bu dört madde.
Son elli yıl içerisinde yaşadığımız en büyük tranva.
Son yirmi yıldır kurulu düzenin üzerinde en çok oynadığı saha eğitim olmuştur. Eğitim adeta harabeye dönmüş öğretmen yok sayılmıştır. Sürekli değişen müfredat öğrenci merkezli eğitim derken eğitim konusunda bilerek ve isteyerek oyunlar oynamıştır. Toplumu diplomalı cahiller çiftliği yapan bu anlayıştır.
Eğitimin seviyesi düştükçe itibarı artan ve sadece gelecek seçimleri düşünen kurulu düzen eğitimi felç etmiştir. Başında milli olan bir kurum nasıl harap edilir görmekteyiz.
Diğer bir konu da ilkesiz siyaset sıkıntısı olarak karşımıza çıkıyor ki bunun da temelini niteliksiz eğitimin oluşturduğunu söylemek abartı olmaz zannedersem. İlkesiz siyaset ile kimin ne olduğu neyi savunduğu artık belli kesimleri ilgilendirmez olmuştur.
İlkesiz siyaset erbabı için dün dündür ilkesizligi geçer akçedir.
Niteliksiz eğitim sayesinde oluşan diğer bir sorun da gösterişe dayalı ibadet olmuştur. Özellikle sağ iktidarlar döneminde öne çıkarılan gösterişe dayalı ibadet anlayışı ile yarınlarımız çalındı çalışmaya da devam ediliyor.Tipik sağ siyaset vatan bayrak edebiyatı biraz da yanına din sosu ekle yeter.
Din duygusu kurulu düzenin tarafından kendi çıkarları için alabildiğince kullanılmıştır.
Okumayan toplumu din ile aldatmanın dayanılmaz hafifliği kurulu düzenin çok hoşuna gitmiştir. İbadetler artık görsel şovlara dönüşmüş gerçek din yerini hurafelere bırakmıştır.
Niteliksiz eğitim ile emeksiz zengin olma yolları açılmıştır.
Özellikle kurulu düzenin çarklarının sorunsuz işlemesi için emeksiz zenginlik için yollar açılmıştır. İnsanlar adeta kumara veya yolsuzluğa kılıf aramıştır. Niteliksiz eğitim niteliksiz insanlar yetiştirmiş ve bu yetişen insanlar da kurulu düzenin bekçisi olmuştur.
Kurulu düzenle savaşmak için kişisel eğitimimiz mutlaka geliştirmeliyiz.
Devam edelim…
Doğan Ay