PRANGALARDAN KURTULMALIYIZ!
Millet olarak kahraman beklemeye çok meraklı ve istekliyiz. Beceriksizliklerimizi,teslim olmuşlarımızı çaresizliklerimizi gelsin biri çözsün hayali süsler düşüncelerimizi.
Hep bir kahraman bekleriz. Eğer ki beklenen kişi bunu başarırsa kahraman der sorgulamadan itaat (biat)ederiz yok başaramazsa ana avrat söver hain ilan eder tekmeleriz.
Halbuki o haini de kahramanı da ortaya çıkaran biziz.
Oysa yapmamız gereken çok kolay akla, mantığa, bilime itaat etmektir kişilere değil.
Bizim kurtarıcı olarak gördüğümüz lider dediğimiz kişinin düşüncelerinin başkaları tarafından kontrol altına alınmış olabileceği nedense aklımıza gelmez. Eğer kurtarıcı diye sarılıp biat ettiğiniz kişi köz kaman durumunda ise siz artık beyninizin topyekün kontrol altına alınmasına destek verdiniz demektir.
Yani artık siz de bilerek bilmeyerek aklını kiraya veren insanlar oldunuz bu şekilde. Bu tip toplumların sonu hep hüsran hep kaybetmektir.
Bunun en güzel iki örneği yıllardır başımıza bela olan pkk ve 15 Temmuz'da yaşananlardır. Hâlâ bunlardan ibret alınmadığını ibretle yaşıyoruz. Bugün koltuk hırsı ile Fetö örgütünün yerine başka mihraklar monte ediliyor. Sadece adı değişiyor sizin anlayacağınız zihniyet değişmiyor.
itaat et rahat et mantığı ile teslim olan milyonlar var hâlâ. Aklını kullanmayan bir kitle virüs gibi içimizde yaşıyor.
Bu olaylardan daha vahim olanı da parti genel başkanlarına itaat etme belası. Bütün parti genel başkanları " ÇAKMA LİDER" ve biz bu ÇAKMA LİDERLERDEN bizi kurtarın diye medet umuyoruz. Aslında değişen bir durum yok. Kahraman olmadan yaşayamam demekte ısrar ediyoruz.
Bu teslim belasından kurtulabilirsek belki o zaman bizim kurtarıcıya değil millet olarak uyanışa ihtiyacımız olduğunu anlarız.
Sizin anlayacağınız önce aklımızın özgürleştirmeye ihtiyacı vardır.
Aklımızın prangalarından kurtarmaya gereksinimi var.
Kurtarıcı mı dediniz: Aklımız özgür düşünceler slogandan uzak üreten beyinlerdir.
Doğan Ay