SAHTE CENNET
Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada birlikte ölmüşlerdi.
Gökyüzüne çıktıktan sonra bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya başladılar. Adam çok susamıştı. Biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam ederken, birden kendilerini muhteşem bir yerde buldular. Rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altından yapılmış bir bahçe kapısı ve onları karşılayan beyazlar içinde bir kadın.
Adam köpeğiyle birlikte kadına yaklaştı ve sordu:
"Affedersiniz burası neresi?"
Kadın ona gülümsedi:
"Burası Cennet, efendim"
Adam bunun üzerine sevinçle "Harika" dedi
"Peki bana biraz su verebilir misiniz, gerçekten çok susadım"
Kadın cevap verdi:
"Tabii efendim, içeri girin. İçerde dilediğiniz kadar su bulabilirsiniz."
Böylece adam köpeğine döndü,
"Hadi oğlum içeri giriyoruz" diyerek kapıya yürüdü.
Ama kadın onu birden durdurdu:
"Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez. Hayvanları içeri almıyoruz."
Bunun üzerine adam bir an durdu, düşündü ve geri dönüp köpeğiyle birlikte geldikleri yolun tam ters yönünde yürümeye koyuldular.
Bir süre geçtikten sonra kendilerini bu kez tozlu çamurlu bir yolda buldular ve yolun sonunda karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapıyla yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı.
Adam sordu:
"Affedersiniz. Bana biraz su verebilir misiniz?"
Dede "İçeri gel" dedi.
"Kapıdan girdikten sonra sağ tarafta bir çeşme var."
Adam sordu:
"Peki arkadaşım da benimle gelip oradan su içebilir mi?"
Dede "Tabii" dedi. "Çeşmenin yanında köpeğinin de su içebileceği bir kâse bulacaksın."
Bunun üzerine adam köpeği ile birlikte kapıdan girdi. Biraz yürüdükten sonra sağ tarafta çeşmeyi buldu. Adam çeşmeden köpek de oracıktaki kâseden doya doya içerek susuzluklarını giderdiler. Derken adam geri giderek girişte bekleyen dedeye sordu:
"Su için çok teşekkür ederim. Peki, burası neresi?"
Dede "Burası cennet" dedi.
Bunu duyan adam şaşırdı:
"Ama nasıl olur? Az önce burası gibi kırık dökük olmayan muhteşem bir yer gördük ve orasının da Cennet olduğunu söylediler."
Dede "Şu rengârenk çiçeklerle süslü altın kapılı yer mi?" dedi. "Ama orası Cehennem."
Adam iyice şaşırmıştı:
"Peki ama orası sizin adınızı kullanarak insanları kandırıyor diye hiç kızmıyor musunuz?"
Dede gülümsedi:
"Kızmıyoruz. Çünkü onlar kendi çıkarı için en iyi arkadaşını yarı yolda bırakanları Cennet'ten uzak tutuyorlar."
Tanrı'ya şükür kimseyi yolda satmadık. Kimseyi yarı yolda bırakmadık.
Kimseyi sahte cennetle kandırmadık.
Kendi çıkarlarımız hiç düşünmedik. Koktuk derdimiz hiç olmadı.
Yola kimle çıktıysak onlarla devam etmenin haklı gururunu yaşadık.
Dışı çok güzel ıçerisi balçıktan geçilmeyen sahte bahçelerle işimiz dün olmadı yarın da olmayacak.
Insanları kandırmadık. Sahte kimlikler kullanarak insanların hayalleriyle oynamadık. Yola çıkarken başka yolun ortasında başka olmadık.
Ne mi olduk?
Kendi cennetimizden kendimiz çıktık ama sahte cennette ikamet etmeye de niyetimiz yok..
Doğan Ay