SEÇENEK(SİZ) MİSİNİZ?
Geçen hafta üç üniversiteli genç arkadaşla uzun bir sohbet gerçekleştirdik. Ikisi farklı siyasi görüşte. Biri kararsız denilen seçmen sıfatında.
Gündeme dair ne varsa konuştuk. Dertleştik demek daha doğru olur aslında.
Sohbette ben sordum onlar bugüne yarına nasıl baktıklarını ifade ettiler.
Güzel bir muhabbetti. Yalnız biraz buruk biraz karamsar biraz ümitsizlik yaşıyor gençler. En acı olanı da çaresizlik içinde olmaları beni ürküttü.
Gençler bugün içinde bulunduğumuz durumdan memnun değil. Şikâyet ediyor çözüm arıyorlar kendilerine göre.
Hükümetten gelişmelerden ekonomiden ahlâk bunalımından şikayetçiler.
Ceren Özdemir'den bahsettik. Fabrika bacalarından. Yozlaşan toplumsal değerlerden dem vurduk.
Her geçen gün toplumun sapık ruhlular tarafından işgal edildiği konusu uzunca konuşuldu.
Uzun bir süre sadece dinledim ve "haklısınız" dedim.Sizce çözüm ne diye ekledim.
Galiba bu soruya verilen cevap beni derinden sarstı.
Bu gidişe nasıl dur diyeceğiz? Gençler demokrasi vurgusu yaptı yapmasına da bana sorulan soru karşısında dondum. Soruya gelelim:
SEÇENEK Mİ?
VAR.
ADRES
SANDIK?
SEÇENEK SİZ SİNİZ dedim ama ikna edemedim.
Gençler IYI PARTI'ye ( bu noktada parti değil de Sayın Akşener öne çıkıyor) büyük ümit bağlamışlar ama onlardan da ümidi kesmişler. Onlar da ümitlerimizi yok ettiler diyerek seçimlerde sandık başına gitmeyi düşünmediklerini ifade ettiler. Bu gençlerden ikisi sosyal demokrat olduğunu ifade ederken birisi kendisini sağcı diye ifade ediyor. Görülen o ki IYI PARTİ büyük bir fırsatı tepmiş.
Farklı görüşlerden destek alarak siyasi hayata başlamış fakat bu kitleyi de yavaş yavaş kaybetmiş. Özellikle kadın seçmen bazında bu kan kaybını sorgulamak kendilerine kalmış.
Elçiye zeval olmaz..
Doğan Ay