Anamın tabiri ile "zıkkımın köküne destek verin" ülkücüler şuraya oy verir buraya vermez. Ülkücüler şuraya oy verirse ülkücü buraya verirse hain. Yetti be. Zıkkımın köküne destek verin. Ülkücülerin yakasını bırakın. Böldünüz böleceğiniz kadar daha ne istiyorsunuz?
Niye ülkücülerin kafasını çalışmıyor mu da "oturma yerinizde" taşıdığınız aklınızla ülkücülere adres gösteriyorsunuz.
Nasıl bu dil güzel mi?
Böyle mi konuşmak gerek?
Ülküdaşlık bu dili mi tavsiye ediyor?
Siyaset dili "illet zillet ihanet " onu anladık iyi de sizin diliniz de pek temiz değil ÜLKÜCÜ olarak. Geçmişe takılıp kalma hastalığı. "Tu kaka" anlayışı ile nereye?
Ülkücüler artık farklı düşünüyor şartları okuyabiliyor yorum yapıyor eleştiriyor kararını da bu ölçülere göre veriyor. Nedir sizi rahatsız eden?
Önce ülkücüleri düşünmeyen sadece konser salonlarında slogan atan kuru kalabalık olarak görüyorsanız faturasını da ödemeyi bileceksiniz.
Bunu bir siyasi partiye bağlayarak nasıl olur da chp'ye oy verirsiniz demenin mantigi yoktur.
Bu noktada Istanbul seçimleri bir kısım ülküdaşlarımız için demokrasi mücadelesi olmuştur. Biat etmeyen etmeyi de düşünmeyen bu grup için akla hayale sığmayacak düşünceler ortaya koymak sadece bölünmeyi hızlandırır. Yani bu söylem tarzı ülkücülüğü bir araya getirmez tam tersi aradaki uçurumu derinleştirir.
Vay efendim geçmişte kavga ettiğimiz insanlara nasıl destek olunur nasıl oy verilir diye düşünmek ise tamamen içi boş bir yaklaşım tarzıdır.
Ülkücüler vatandaşlık görevini yaparak gönlündeki adaya oy vermiştir. Olayın özeti budur. Dün Rahşan ile hükümet kurarken aklınız neredeydi?
Dün chp ile ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarırken uzayda mı yaşıyordunuz?
Dün Nur Safa Pancar Hasan Özdemir için ayağa kaktınız mı?
Dün rahmetli Ali Güngör ihraç edilirken deve kuşu olmayı seçmediniz mi?
Bugün mü aklınıza geldi ÜLKÜCÜLER için adres tespiti.
Evet ZIKKIMIN KÖKÜNE DESTEK VERİN…
Rahatladınız mı?
Doğan Ay