Farklı fikir ve düşüncelerin paylaşıldığı demokratik bir ortamda elbetteki kazanan Türkiye olacaktır. Fakat ne kadar demokratiğiz ya da ne kadar fikirlere saygı duyabiliyoruz. Seçimin getirdiği bütün bel altı vurmalar, ahlak yoksunluğu hakaretler gene demokrasimizi şaha kaldırdığımızı gösteriyor.
Kimsenin kimseye tahammülü yok olması da beklenemez. Herkes tek bir amaç uğruna o kadar sıradanlaşıp o kadar basitleşiyor ki siyasetinde çirkinliği burada ortaya çıkıyor. Ve zaten yeterince çirkin olan siyaset iyice çamur oluyor.
Siyasette temiz bir yere gelinmiyor zaten o kadar pisliğin içerisinde. Hani denize gireceksen yüzme bileceksin ya da hiç girmeyeceksin. İşte biz yüzme bilmeden denize girmeye kalktık. Sandık ki temiz saf dürüst insanlara da ihtiyaç vardır belki diye.. Belki bu kadar kirlenmişliğin içerisinde temiz siyaset yapılabileceğine inanmışızdır. Fakat onlar haklı biz yanılan olduk. Düzeni herkes eleştirir ama kimse değişmesini istemez işte o misal. Demokrasi ve İktidar söylemleriyle bir duruş sergileyen iyi parti, bu sözlerinin arkasında duramadı. Demokrasi bayrağı açtığı ve bir çok kesimden taktir görüp beğeni kazandığı aşikardır. Parti kurma sürecinde herkes tarafından heyecan ile beklenir olmuştu. Ve insanlarda bir değişim, bir iktidar beklentisi oluştu. Kurulmadan önceki anketlerde yüzde on beşler de başlamıştı ki bu hızla yükseleceği de ortaydı.
Sonra ne mi oldu?
Sonra parti belli kişilerin ellerinde antidemokratik tavırlarla şekillendirilmeye çalışıldı. O en baştaki sözlerin, genç insanları siyasete davet eden tavırlar işte bu kişilerin altında ezilmek için çağrılmış. İktidarı da muhalefetin sepetinde aramaya başlayınca haliyle başlamadan biten bir hayal kırıklığı olmuştur. Siyaset için en ilk ne de son hayal kırıklığıdır. Çünkü partiler demokrasi vaadiyle gelir güç kavgasında otoriter yönetimlerce kendini güçlendirir. Biz de bu çirkinliğin içerisinde olabildiğince kendimizi uzak tutmaya çalışacağız..
Milliyetçi Türkiye artık sadece bu anlayışlarla bir ütopyadır.
Seçimlerin sonucu ne mi olur derseniz de renklerin ve amblemlerin farklı olduğu zihniyetin bir olduğu siyasiler olduğu sürece kaybeden hep Türkiye olacaktır.