Sıkça kalıp, üslup ve görüş değiştirenler "Fır döndüler" dahası "bukalemun insanlar" olarak da değerlendirilir. Giderek sayıları çoğalan her araziye uyan "evet efendimci" "nabza göre şerbet veren" kimliksizlik sergileyenler itibar görüyor. Bu tipler her zaman her şart ve konumda mutlaka önemli makamlar elde tutar. Ne yazık ki bu tipler siyasete yön verir her parti döneminde işlerini tıkır tıkır işletir.
Bunlar, bir kez daha yazalım ki, bugün şunun, yarın bunun adamı olanlardır. Bunlar hep (U) dönüşünü yeğleyenler, dönekler, liboşlardır…
Nedense siyaset kurumu bir türlü bu bukalemun tiplerden bir türlü kurtulamaz. Bir bakarsınız genel başkanın hemen yanı başında biter bunlar. Bir bakarsınız kaldırdığınız her taşın altından bu tipler çıkar. Sağda solda ortada merkezde hep bu tipler.
Milliyetçi olurlar muhafazakar olurlar sosyal demokrat olurlar hatta liboş olurlar ama o koltuktan kalkmazlar bir türlü.
Bunların felsefesi dün dündür bugün bugündür diye özetlenebilir. Nereden çıktı bu dönme siyasetçiler şimdi derseniz efendim çok kolay etrafınıza bir bakın bu tipler dolu.
Ha bunlar toplum önünde kelli felli adam gibi görünür. Sözü dinlenir. Konuşmasını bilirler.
Türk Dil Kurumu "döneklik" kavramını aşağıdaki şekilde tanımlar;
"İnanç ve düşüncesini sık sık değiştiren, sözüne güvenilmeyen, kaypak insanlara verilen isim."
Her alanda bu tipleri görmek mümkün aslında. Fakat bu tiplerin en gözdesi siyaset kurumu olmaktadır. Siyasetle beraber bu döneklerin ilgi merkezini görsel ve yazılı basın olarak görmekteyiz.
Devir değişirse, onlar herkesten önce değişmiş olacak hızlarına yetişilmeyecek yine onların borusu ötecektir.
Her devrin yazarı çizeri olmak. Her gelene padişahım çok yaşa diye el etek öpmek bu dönekliğin temel taşıdır.
Ülkemizin içinde bulunduğu durum bu tipleri hiç ilgilendirmez. Onlar için geçerli tek akçe kendi çekleridir.
Dün feto için ağıt yakan bu model dönmeler bugün fetoya en galiz küfürleri saymakta bir behis görmezler. Dün hakaret ettikleri siyasi partiye ve onun genel başkanına yalakalık etmekten çekinmezler.
Bu dönme tiplerden siyaset arenası yazılı ve görsel basın temizlenmediği sürece toplum olarak ne demokrasiye geçebiliriz ne de tam hürriyetçi bir anlayışa. Bir an önce sivil demokrasinin gerçekleşmesi bu dönme dönek tiplerin ortadan kaybolması ile mümkündür.
Sözü burada filozofa bırakalım;
Filozof ile bir dalkavuk konuşuyorlarmış…
Filozof ne derse, dalkavuk onaylıyormuş. Sonunda filozofun sabrı tükenmiş:
"Be adam, hiç olmazsa, bir kere itiraz et de, iki kişi olduğumuzu anlayalım."
Doğan Ay