Ancak bazıları Sayın Akşener'in konuşmalarını görmezden gelerek ülkücü şehit Fırat Çakıroğlu'nun mezarını ziyaret etmesini siyasi malzeme yapmaya çalışıyorlar.
Neymiş efendim Sayın Meral Akşener'in şehit Fırat Çakıroğlu'nun mezarını ziyaret etmesi siyasi şovmuş. Siz siyasi şov görmemişsiniz. Siyasi şov nedir biliyor musunuz?
Her Cuma namazı sonrası cami çıkışında dindar pozu vermek ve bunu aksatmadan her hafta yapmaktır.
Çanakkale zaferinin yıldönümü için hazırlanan reklam filminde şehit mezarı başında dua ederken poz vermektir. TRT'de yasaklattığı Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiirini okumaktır.
Şehit evini medya ordusuyla ziyaret edip kameralar karşısında hafız gibi Kur'an okumaktır.
Şehit tabutunun üzerine elini koyup cenaze namazında siyasi nutuk atmaktır.
Miting meydanlarında eline Kur'an-ı Kerim alıp sallamaktır. Müslümanların kutsal kitabını bile siyasete alet etmektir.
Davos'ta van minüt deyip sonra "Ben onu moderatöre dedim" dediği halde iç siyasette kendisini Davos Fatihi gibi göstermektir.
Ülkücülere köpek, Fatiha bilmez dediği halde ülkücü şehit Mustafa Pehlivanoğlu'nun şehit olmadan önce ailesine yazdığı mektubu okuyup ağlamaktır.
Mısır'da ölen bir kız için hüngür hüngür ağlayıp şehitlerimiz için tek damla gözyaşı dökmemektir.
Türk askeri Afrin'de şehit olurken Bursa'da parti kongresi yapıp "Seçimlerde Bursa'da oy patlaması istiyorum" demektir.
Hem Menderes'in hem Türkeş'in mezarını ziyaret etmektir.
İşine gelince Barzani ile beraber türkü söylemek, işine gelince ülkücülerin Ölürüm Türkiye'm türküsünü sahiplenmektir.
Siyasi şov öz anasının cenazesini bile "Cumhurbaşkanımız annesinin cenazesinde Maide suresini okudu" diye haber yaptırmaktır.
Bu kadar siyasi şov içinde iyi ki Fırat Çakıroğlu'nun mezarını ziyaret edip o yürekli genci siyasete alet etmediniz.
Çanakkale zaferinin yıldönümü için hazırlanan reklam filminde şehit mezarı başında dua ederken poz vermektir. TRT'de yasaklattığı Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiirini okumaktır.
Şehit evini medya ordusuyla ziyaret edip kameralar karşısında hafız gibi Kur'an okumaktır.
Şehit tabutunun üzerine elini koyup cenaze namazında siyasi nutuk atmaktır.
Miting meydanlarında eline Kur'an-ı Kerim alıp sallamaktır. Müslümanların kutsal kitabını bile siyasete alet etmektir.
Davos'ta van minüt deyip sonra "Ben onu moderatöre dedim" dediği halde iç siyasette kendisini Davos Fatihi gibi göstermektir.
Ülkücülere köpek, Fatiha bilmez dediği halde ülkücü şehit Mustafa Pehlivanoğlu'nun şehit olmadan önce ailesine yazdığı mektubu okuyup ağlamaktır.
Mısır'da ölen bir kız için hüngür hüngür ağlayıp şehitlerimiz için tek damla gözyaşı dökmemektir.
Türk askeri Afrin'de şehit olurken Bursa'da parti kongresi yapıp "Seçimlerde Bursa'da oy patlaması istiyorum" demektir.
Hem Menderes'in hem Türkeş'in mezarını ziyaret etmektir.
İşine gelince Barzani ile beraber türkü söylemek, işine gelince ülkücülerin Ölürüm Türkiye'm türküsünü sahiplenmektir.
Siyasi şov öz anasının cenazesini bile "Cumhurbaşkanımız annesinin cenazesinde Maide suresini okudu" diye haber yaptırmaktır.
Bu kadar siyasi şov içinde iyi ki Fırat Çakıroğlu'nun mezarını ziyaret edip o yürekli genci siyasete alet etmediniz.
Fırat'a yaşarken sahip çıkmadınız bari mezarını ziyaret edip sahip çıkanlara laf söylemeye yüzünüz olmasın.