Suriyeliler
Sanki bu topraklara gelmeleri çok normal bir durummuş gibi bizlere alışmaları bizim de onlara alışmamız için ülke genelinde uyum projeleri başlatılmıştır. Işte o projelerden bazıları:
Yarına Umut Projesi
Ver Elini Kardeşin Projesi
Spor Kardeşliği Projesi
Suriyeli Gençlerin Yüksek Öğrenime Uyumu Projesi
Farklılıklar Zenginliklerimizdir Projesi
Kardeşlik Için Ben Varım Projesi
Farkındayım Yanıbaşındayım Projesi
Gönül Köprüsü Projesi ..
Bu arada Oncupinar Sınır Kapısında bir spor salonu yapılıyor ve suriyeliler judo eğitimi alıyorlar Konya'da yapılan yarışmalara katılmak için.
Türkiye Halk Sağlığı Enstitüsü verilerine göre Turkiye'deki Suriyelilerin doğum oranı Türk vatandaşlarının doğum oranını geçti.
Görülüyor ki bu olay sadece bir mülteci olayı değildir.
Suriyelilerin bu ülkeye getirilip yerleştirilmesi Türk nüfus ve Türk kültür değerlerini dejenere etmektir.
Ümmetçilik safsatası ile ülke içinde karmaşa yaratmak bu olayın diğer yönüdür.
Bu insanlar ülkemizde birinci sınıf vatandaş olmuşlar ve her türlü sosyal haklarda kendi vatandaşlarımızdan ileri seviyede tutulmuştur. Artık konu sadece ensar muhacir iliskisiyle ifade edilemeyecek bir boyuta doğru ilerlemektedir. Nüfus artış oranı dikkate alındığı zaman gelecekte oluşacak manzarayı tahmin etmek hiç de zor değil.
Türkiye ümmetçilik sevdası ile başına sosyo-ekonomik bir bela aldı. Elbette bu bela sayesinde rant sağlayan insanlar açısından durum oldukça güzel olabilir. Yalnız öncelikle sınır bölgelerimizde başlayacak olan hatta zaman zaman başlamış olan toplum içi uyumsuzluk ve çatışma ortamı ileride daha vahim bir boyutta kendini gösterecektir göstermektedir.
Turkiye'nin bekası diye terane tutturanlar başımıza bela edilen bu sorunda beka sıkıntısı görmüyorlar demek.
Ne yazık ki toplum olarak belalar başımıza gelip daha büyük sorunlarla yüzleşene kadar tepkisiz bana ne'ci bir davranış sergiliyoruz. Bu gün yaşadığımız sorunlara itiraz etmeyi aklının ucuna getirmeyenler yarın olunca daha büyük ve daha sert bir süreç içinde kendilerini bulacaklardır. Ortadoğu bataklığında şimdilik hissemize düşen suriyeli mülteciler ve elimizle beslediğimiz Türk düşmanlığıdır.
Bütün bu olumsuzluklardan kurtulmanın yolu Türkçü bir anlayış ile olaylara bakmaktan geçer.
Her şey Türk'e göre düşünülürse her sey Türklük için denilirse bu belalardan belki kurtuluruz. Yoksa yarımlarımız ciddi anlamda tehlikede görünüyor.
Ne olacak 3 milyon suriyeli demeyin. Yukarıda doğum oranları dikkate alındığında bir kaç yıl sonra belli bölgelerde bu insanlar güç haline gelecektir. Kaldı ki onların güç haline gelmeleri hükümetimiz tarafından can siperane olarak desteklenmektedir…
Doğan Ay