Oğlu, babasına teori nedir, pratik nedir diye sormuş.
Babası „Şimdi git büyük ablana sor 100.000 Dolar için bir erkekle yatar mı?"
„Baba böyle bir şeyi nasıl sorabilirim?"
„Sen dediğimi yap" diye ısrar etmiş babası.
Oğlan gidip sormuş.
Ablası „İyi para, yatarım" demiş.
Babası: „Ne dedi?"
Oğlu: „Yatarım diyor."
Babası: „Şimdi git ortanca ablana sor."
Ortanca abla da „güzel para, yatarım" demiş.
Babası: „Şimdi git küçük ablana sor."
Sormuş; „Tabii ki yatarım" demiş küçük abla.
Babası: „Şimdi git annene sor."
Oğlu: „Baba anneme nasıl böyle bir şey sorabilirim?"
Babası: „Sen ne yapacaksın, git sor demiş baba."
Gidip sormuş çocuk. Annesi de ablaları gibi „çok iyi para, tabi yatarım" demiş.
Babası: „Ne dedi?"
Oğlu: „Çok iyi para yatarım diyor."
Babası: „Bak oğlum şimdi biz teorik olarak çok zengin bir aileyiz, ancak pratikte ise evde dört tane orospu var, cepte de beş kuruş para yok."
***
Tam bizim halimizi anlatıyor.
Etrafımız orospu dolu cep delik cepken delik.
Tanrı var; Keyfimiz beyde yok.
Hiçbir şey önemli değil.
Çok yaşasın koltuk.
Padişahım çok yaşa.
Teorik olarak büyük bir çoğunluğumuz milliyetçi vatansever.
Pratik dersen orayı karıştırmayın.
Bütün konularda olduğu gibi pratik sıfır. Hamasete bu kadar bağlı olarak yaşarsak elbette slogana sarılmak zorundayız.
Halimiz içler acısı.
Mücadele siyasi fahişelerinin elinde oyuncak.
Ruhumuz partilerin kıskacında. Düşüncelerimiz dört duvar arasında kilitli.
Duygular çarmıha gerilmiş.
Hayaller ile gerçek arasına sıkışmış fikri çaresizlik.
Avuntumuz dünün destanı.
Sorarsanız büyük bir hareketiz.
Bir avuç serdengeçtinin kavgasından başka bir mücadele yok.
Olsun,... bizdeki keyf beyde yok!
Her taraf kendini pazarlayan fahişe dolu. Pastanın ucundan bir dilim kapma yarışında siyasi fahişeler.
Fahişelik kılık değiştirdi.
Adını bile koydular…
Yazık,… Bir nesle kıydınız.
Yazık,… Bir nesli yok ettiniz.
Yazık,… Geleceğimize ipotek koydunuz.
KUŞATILAN BİR HAREKETTEN KURTULMANIN YOLLARI ARANIYOR!
DOĞAN AY