TEŞEKKÜR
Çok aziz ve muhterem sayın genel başkan,
Tweet üzerinden yapmış olduğunuz nazik davetinizi gördüm ziyadesiyle mesut ve bahtiyar okdum. Bu nazik davetinize müsbet cevap verememenin derin üzüntüsünü yaşamaktayım inanın.
Bilirsiniz bu ülkücüleri (!) Biraz deli olurlar işte. Serde delilik var efendim. Neylersiniz.
Bu ülkücüler var ya bir çok şeye katlanırlar ama bazı konularda da takıntılı(!) olurlar.
İşkencelere katlandılar. Idam sehpalarına katlandılar. Bir çoğu kardeş dediği yiğitlerin tabutlarına omuz vermeye katlandılar. Sürgüne katlandılar. Aç susuz kalmaya katlandılar…
Gelin görün ki davasına ihanet edenlere bir türlü katlanmayı öğrenmediler.
Bu da onların basit bir kusuru efendim.
Size göre çok sıradan basit bu düşünce bile o nazik daveti geri çevirmeleri için yetti.
Yine de tweet üzerinden yapmış olduğunuz muhteşem davet için şükranlarımızı kabul buyurunuz. Keşke bu daveti çok önceden
" buyurun kurultaya " diyerek yapsaydınız diye düşünmeden edemiyorum. Evet Tosya Gemerek arası mekik dokumasaydınız da ülkücülere sorsaydınız derdiniz nedir diye. Keşke o günlerde bol küfür soslu konuşmalar yapmasaydınız.
Unuttunuz galiba ülkücüler onurlu insanlardır. Onların onurlarını rencide etmeyecektiniz adamın biri çıkıp " nesebi gayri sahih" dediğinde hemen yanına çağırıp " sen ülkücülere böyle hitap edemezsin" deseydiniz. Demediniz niçin?
Bu söz bile bu nazik tweet davetinin ne kadar boş olduğunu gösteriyor.
Dil yarası bu sayın genel başkan. Bıçak yarası değil. Yürek yarası.
Yine de bu nazik davetiniz için teşekkür ederiz:)
Doğan Ay