Kavramlardan ne anladığımız hangi kavrama hangi anlamı yüklediğiniz önemli. İçi boşaltılmış salt vatan millet sakarya diyerek nereye ulaşabiliriz?
Türk milliyetçiliği fikir sistemini çağa söyletmek gerek artık. Gerçekçi bakış açısı ve kalıplaşmış ideoloji sarmalından uzak olarak bu çağa anlatmak.
Niçin milliyetçilik?
Diyerek başlamak gerek. Sahi niçin milliyetçilik bunalımdan çıkışımızın tek adresi diye düşünmek?
Geleceği şekillendirmenin ve geleceğe yüce Türk milletini taşımanın başka yolu var mı?
Temelini Türk milliyetçiliğinin doldurduğu bir yapı ancak bu çağa ayak uydurabilir. Öyleyse önce Türk milliyetçiliği kavramından/sisteminden ne anlıyoruz/anlamalıyız?
Bu çağın en büyük hareketi nasıl milliyetçilik olacak? Dünyada yaşanan bir takım oyunları durdurabilmek adına başka çıkış yok. Bu oyunlara karşı milletler kendi benliklerini korumak ve yaşatmak zorunluluğunda hissedecek. Emperyalist güçlerin hem fiziki hem ruhi hem de yönetim olarak ele geçirdiği ülkeler er veya geç "biz" olma kavgasına girecektir.
Bizim ülkemizde de sistematik olarak üzerinde en çok oyun oynanan Türk milliyetçiliği düşünce sistemi olduğuna göre bizim de başka çıkış kapımız yok demektir. Bu emperyalist oyunlara karşı uyanık olmak Türk milliyetçisi olduğunu söyleyen herkese farzdır.
Önce biz çevremizde oynanan oyunları ne kadar idrak ediyoruz sorusuna cevap bulmamız şart. Kavramlardan ne anladığımız hangi kavrama hangi anlamı yüklediğiniz önemli. İçi boşaltılmış salt vatan millet sakarya diyerek nereye ulaşabiliriz?
Erol Güngör hoca bakın bu konuda ne diyor:
"Biz çıkarımızı bilmiyoruz. Hatta milletten, millî çıkardan neyi kastetmemiz gerektiğinden bile emin değiliz. Milletin ne olduğu bilinmezse millî çıkar hiç bilinmez tabi…" demek ki önce milletten milli çıkardan milli benlikten ne anlıyoruz sorularının cevabını bulmamız elzem. Neyin kavgasını niçin veriyoruz diye düşünme vakti geldi geçiyor.
Önce kafamızı yormamız gerekiyor. Düşünmemiz düşüncelerimizi somut verilerle güçlendirmiş olarak ortaya koymalıyız ki bir hedefimiz olsun.
"Kafamızı yormak yerine her şeyi "Üst Akıl"a yıkmak son derece rahatlatıcı ve birçok avantajı da var. Bir kere düşünmek, "ben nerede hata yaptım?" diye sormaktan kurtuluyorsunuz. Hata yapabileceğinizi kabul etmekten de. Her şeyi bir üst akıl yapıyorsa sizin ne günahınız olabilir, elinizden ne gelir ki? Üstelik "Üst Akıl" deyince etraftakiler ne kadar bilgili olduğunuzu da hissedecektir." diyor Erol Güngör hoca.
Demekki önce "üst akıl" bilir hastalığından kurtulmamız şart.
Üst akıldan kurtulmanın yolu da sivil demokrat özgürlükçü bir anlayışın düşüncelerimize hakim olmasından geçer.
Yeni söylemler ile yeni ufuklar açmanın tek yolu düşünme özelliğimizi üst akıla devretme hastalığından kurtulmaktan geçiyor. Biz olabilmenin başka yolu yok.
Sorumluluktan kaçmanın yoludur üst akıl. Oysa milliyetçilik sorumluluk alma duygusunun temelini oluşturur. Hata yapmaktan korkanlar üst akıl safsatası oluşturmuş bizim yerimize düşünen bizim yerimize hareket eden bizim yerimize kararlar alan bir yapı böylelikle ortaya çıkmıştır.
Yönümüzü yeniden Türk milliyetçiliği fikir sistemine çevireceksek önce üst akılın değil bilim aydınlığında kavramlara yeni anlamlar yükleme çabasında olmalıyız.
İnşallah Türk milliyetçiliği fikir sistemi artık üst akılların esaretinden kurtulup özgürlüğüne kavuşur.
Doğan Ay