Herkes bir gün neyin ne olduğunu anlar, ama hep geç anlar nedense!
Bu topraklarda, her şeyin bir gün anlaşıldığını ama hep geç anlaşıldığını biliyorum. İdrak tutulması mı desem idrak gecikmesi mi?
Çalıyı baştan sürükledik bu sefer. Sonda yazılması gerekeni başta yazdık.
Niye mi?
Belki sonuna kadar okumak zor gelir iletiyi baştan verelim belki okuyan çıkar…
Biz nasıl köleleşiyoruz farkında mısınız?
Bir millet elinden kişiliği alınınca, o milletin köleleşir. Kişiliği yok olan millet haksızlıklara karşı çıkamaz. Haksızlığa karşı çıkmak bir yana, bunu aklından bile geçiremez.
Haksızlıklara karşı çıkmanın ilk ve tek şartı milli benlikte saklıdır. Benliğini kaybeden bir millet köleleşir.
O zaman biz nasıl köleleşiyoruz bir bakalım;
Güzel yaşamayı aşağılayarak
Bilime kayıtsız kalarak
Genel başkanları yüceltip, iyi sistem kurmayı aşağılayarak . Bunun yanısıra demokrasiyi yok sayarak..
Aklı unutarak..
Duyguları yüceltip mantığı küçümseyerek...
Müteahhitti yüceltip, mühendisi aşağılayarak...
Düşünen beyinleri yok farzederek.
Sözü yüksek olanı değil, sesi yüksek olanı iyi lider sanarak..
Kurumsal çözümler üretmek yerine, bir kişiye biat ederek .
Hatasından öğrenmek yerine, onunla duygusal bağ kurup hayatını bataklığa çevirerek .
Standart sahibi olmak yerine, düştükçe "beterin beteri var" diye kendini avutarak .
Başına gelene başındakilerin katkısını görmek yerine, hep dış güçleri suçlayarak ….
Bizdeki din ve milliyetçilik anlayışı doğru tanımlarla doğru yere oturtulmazsa daha çok köle olarak yaşamayı onur sayarız.
Beyninin yüzde 75'i yanlış bir din ve milliyetçilik anlayışı ile kaplı bir toplumun yarın diye bir kaygısı mı olur? Bizdeki temel anlayış onun zihniyetiyle ilgili söylediğiniz her şeyi, dine ve milliyetçiliğe saldırı saymaktır. Bu uydurulmuş din ve milliyetçilik ise bizim köleliğe ilk adımımız olur.
Uyanmak bu kadar mı zor dersiniz?
Bu kadar mı zor gerçeklerle yüzleşmek.
Doğan Ay