Son 4-5 aydır AKP'nin yaptıklarına göz atın. Yaptıklarının akılla, mantıkla, vicdanla açıklanabilecek bir tarafı var mı?
Koskoca seçim sürecini "Devletin bekası için bize oy verin" diyerek, muhalefeti tehdit ederek tamamladılar.
Ya hu 17 yıldır iktidardasınız. 25 yıldır da İstanbul'u yönetiyorsunuz. Milletten oy istemek için hiç mi bir olumlu cümleniz kalmadı? Hiç mi vatandaşın yüzünü güldürecek bir sözünüz kalmadı?
Vatandaştan oy istemek için kullandığınız en büyük sloganınız bile felaket. "Bize oy verin, yoksa, devlet yıkılır"
Bu mudur yani? 17 yıl sonunda halka seçim vaadiniz korku mudur? Bize oy vermezseniz devlet yıkılır ne demek? Halk size sadece korku duygusuyla oy versin istiyorsanız sizin siyasi ömrünüz çoktan bitmişte uzatmaları oynuyorsunuz demektir.
Hem vatandaşa "Biz Dünya devletiyiz. Batı bizi kıskanıyor" diyeceksiniz hem de "Biz olmazsak devlet yıkılır" diyerek Türkiye'yi dosta düşmana aciz olarak göstereceksiniz.
Yapmayın. Rica ediyorum yapmayın. Bir seçim için Türkiye'nin zaten zedelenmiş olan itibarını tamamen yıkmayın.
Bizim şu an ekonomik krize çözüm projeleri üretmemiz gerekiyordu. Eğitim sistemindeki sorunları konuşmamız gerekiyordu. Genç işsizliği konuşmamız gerekiyordu. Güvenliğimizi tehdit eden Suriyeliler ve terör sorununu konuşmamız gerekiyordu.
Ancak şu an bunların hiçbirini yapmıyoruz. Devletin başı olan Cumhurbaşkanı İstanbul seçimleri için miting yapacağım diyor. Devletin güvenliğinden ve tüm iç işlerinden sorumlu olan Süleyman Soylu İstanbul'da kamp kurmuş bekliyor.Seçimlerde adayı bile olmayan MHP lideri Bahçeli, kendi deyimiyle İstanbul'a mitili atıyor.
Kısacası koskoca hükümet, işi gücü bıraktı sadece İstanbul için çalışıyor.
Neden? Bir Belediye seçimini neden bu kadar abarttınız? İstanbul'un sizin için bu kadar önemli olmasının nedeni nedir? Mesele yerli ve millilik meselesi mi? Yoksa mesele tamamen duygusal mı?
Bu kadar akıl tutulması yaşamanızın nedenini merak ediyorum.
Seçimlerde "Bir şey oldu" dediniz ve zorla seçimleri iptal ettirdiniz. Seçimlerin iptalinin üstünden neredeyse 1 ay geçti ama sizde hala değişik bir şey göremiyorum.
31 Mart öncesi ne diyorsanız şimdi de aynısını söylüyorsunuz. 31 Mart öncesi Mansur Yavaş'a yaptığınız karalama kampanyasının kat kat fazlasını şimdi İmamoğlu için yapıyorsunuz.
Mansur Yavaş'ı karalama kampanyanızın sonucu ortada. 124 bin oy farkla kesin bir sonuçla kaybettiniz. İmamoğlu'na yaptığınız karalama kampanyanızın sonucu da farklı olmayacak. İstanbul'u Ankara'dan çok daha büyük farkla kaybedeceksiniz.
Çünkü vatandaş, karalamalardan, hakaretlerden, yüksek sesli konuşmalardan cidden çok sıkıldı. İmamoğlu'na oy vereceğini söyleyen seçmenlerin, İmamoğlu'nu tercih etmelerindeki en önemli sebeplerden biri üsluptur.
Vatandaş artık sakin konuşan, kutuplaştırmayan, kucaklayan, kendisine "Her şey güzel olacak" diyerek moral veren siyasetçi görmek istiyor. "Bize oy vermezseniz devlet yıkılır" diyerek korku saçanları istemiyor.
Yok, efendim İmamoğlu Yunanmış. İmamoğlu çocuğu tokatlamış. İmamoğlu FETÖ'cüymüş. İmamoğlu şuymuş, İmamoğlu buymuş.
İmamoğlu'nu boşverin. Siz ne yapacaksınız? Vatandaşa kendinizi anlatın. Projelerinizi anlatın. Güzel şeyler konuşarak anlatın.
Hani geçmişte "onlar konuşur biz yaparız" yazan seçim afişleriniz nerede? Hani CHP sadece konuşurdu. Hani siz CHP'den farklıydınız? Şimdi ne oldu?
Projesi yok diye eleştirdiğiniz CHP'den kötü duruma düştünüz. Projeyi geçtim slogan bile üretemiyorsunuz. İmamoğlu'nun seçim sloganını, seçim vaatlerini kullanıyorsunuz.
Yani hem İmamoğlu'na her gün hakaret ediyorsunuz hem İmamoğlu'nu taklit ediyorsunuz.
Vatandaş bu tutarsızlığı görmüyor mu sanıyorsunuz? Görüyor. Hem de çok iyi görüyor.
Seçimlere 3 hafta kaldı. Eğer bu 3 haftayı da İmamoğlu'na hakaretle geçirirseniz 23 Haziran'da çok ağır bir hezimet sizi bekliyor. Çünkü vatandaş, umut verecek projeler duymadan, sadece kuru bir karalamayla sizi tercih etmez haberiniz olsun. Gittiğiniz yol, yol değil uçurumdur.
Ne diyelim.. 23 Haziran'da sizin için kötü olsa da Türk Milleti için "Her şey güzel olacak". Benim için önemli olan da budur.
Ancak şu an bunların hiçbirini yapmıyoruz. Devletin başı olan Cumhurbaşkanı İstanbul seçimleri için miting yapacağım diyor. Devletin güvenliğinden ve tüm iç işlerinden sorumlu olan Süleyman Soylu İstanbul'da kamp kurmuş bekliyor.Seçimlerde adayı bile olmayan MHP lideri Bahçeli, kendi deyimiyle İstanbul'a mitili atıyor.
Kısacası koskoca hükümet, işi gücü bıraktı sadece İstanbul için çalışıyor.
Neden? Bir Belediye seçimini neden bu kadar abarttınız? İstanbul'un sizin için bu kadar önemli olmasının nedeni nedir? Mesele yerli ve millilik meselesi mi? Yoksa mesele tamamen duygusal mı?
Bu kadar akıl tutulması yaşamanızın nedenini merak ediyorum.
Seçimlerde "Bir şey oldu" dediniz ve zorla seçimleri iptal ettirdiniz. Seçimlerin iptalinin üstünden neredeyse 1 ay geçti ama sizde hala değişik bir şey göremiyorum.
31 Mart öncesi ne diyorsanız şimdi de aynısını söylüyorsunuz. 31 Mart öncesi Mansur Yavaş'a yaptığınız karalama kampanyasının kat kat fazlasını şimdi İmamoğlu için yapıyorsunuz.
Mansur Yavaş'ı karalama kampanyanızın sonucu ortada. 124 bin oy farkla kesin bir sonuçla kaybettiniz. İmamoğlu'na yaptığınız karalama kampanyanızın sonucu da farklı olmayacak. İstanbul'u Ankara'dan çok daha büyük farkla kaybedeceksiniz.
Çünkü vatandaş, karalamalardan, hakaretlerden, yüksek sesli konuşmalardan cidden çok sıkıldı. İmamoğlu'na oy vereceğini söyleyen seçmenlerin, İmamoğlu'nu tercih etmelerindeki en önemli sebeplerden biri üsluptur.
Vatandaş artık sakin konuşan, kutuplaştırmayan, kucaklayan, kendisine "Her şey güzel olacak" diyerek moral veren siyasetçi görmek istiyor. "Bize oy vermezseniz devlet yıkılır" diyerek korku saçanları istemiyor.
Yok, efendim İmamoğlu Yunanmış. İmamoğlu çocuğu tokatlamış. İmamoğlu FETÖ'cüymüş. İmamoğlu şuymuş, İmamoğlu buymuş.
İmamoğlu'nu boşverin. Siz ne yapacaksınız? Vatandaşa kendinizi anlatın. Projelerinizi anlatın. Güzel şeyler konuşarak anlatın.
Hani geçmişte "onlar konuşur biz yaparız" yazan seçim afişleriniz nerede? Hani CHP sadece konuşurdu. Hani siz CHP'den farklıydınız? Şimdi ne oldu?
Projesi yok diye eleştirdiğiniz CHP'den kötü duruma düştünüz. Projeyi geçtim slogan bile üretemiyorsunuz. İmamoğlu'nun seçim sloganını, seçim vaatlerini kullanıyorsunuz.
Yani hem İmamoğlu'na her gün hakaret ediyorsunuz hem İmamoğlu'nu taklit ediyorsunuz.
Vatandaş bu tutarsızlığı görmüyor mu sanıyorsunuz? Görüyor. Hem de çok iyi görüyor.
Seçimlere 3 hafta kaldı. Eğer bu 3 haftayı da İmamoğlu'na hakaretle geçirirseniz 23 Haziran'da çok ağır bir hezimet sizi bekliyor. Çünkü vatandaş, umut verecek projeler duymadan, sadece kuru bir karalamayla sizi tercih etmez haberiniz olsun. Gittiğiniz yol, yol değil uçurumdur.
Ne diyelim.. 23 Haziran'da sizin için kötü olsa da Türk Milleti için "Her şey güzel olacak". Benim için önemli olan da budur.
BARIŞ ATAGÜN