Suriyeliler için bundan sonrası hak değil haram dır
Bir millet yöneticilerinden memnun değilse ve bu memnuniyetsizliğinin çözümünü dışarıdan davet ettikleri birilerinin gücü ile halletme yoluna giderse; emperyalistleri ülkeye davet etmek olur ki; bu da en utanılası, aşağılık bir durumdur.
Suriye muhalefeti kendi iradesi ile halletmesi gereken sorunlarını dışarıdan davet ettikleri güçlerle çözme yoluna gittiler ve BOP dahilinde, eş başkanlık görevlendirmesi adı altında Erdoğan inisiyatifinde ülkemizi de davet ettiler. Ve maalesef Suriye'de yaşanan olumsuzlukların bedeline ve vebaline Türk milletini de dahil ettiler. Vallahi de, billahi de Türkiye ortalaması algı düzeyinin üzerinde düşünebilen birisi olarak; Suriye'de hangi kazancı elde etmek için bulunuyoruz hala anlamış değilim.
Eğer Esad katil ise onun hesabını sormak bize değil Suriye halkına düşer. Suriye'de Esad'ı göndermek, rejimi değiştirmek gibi kahramanlığa heves eden AKP yüzünden ülkemizin sorunları Suriye'ninkinden de ciddi boyutlara uzlaştı. Zaten emperyalizmin kurgusu BOP ile esas amaçları ülkemizi Suriye'de yaratılan iç mesele üzerinden bugün bulunduğumuz noktaya taşımaktı ve başardılar da. Şimdi bunu; ülkemizi sınır ötesi savaş noktasına taşıyarak devam ettirmek istiyorlar. Nitekim onu da BOP eş başkanı Erdoğan'a "Suriye'de savaşmaya mahkumuz" şeklinde söylettiler. Kalleş Rusya'nın Esad rejim güçlerine desteği ile Türk Güvenlik Bölgesine yapılan içimizi yakan saldırısı belki de BOP dahilinde murad edilen bir sürecin içine böylece çekilmiş durumdayız.
Ülkemizde yaşanan gezi eylemlerinin arkasında haklı bir tespit olarak emperyalist güçlerin olduğunu söylerken; Esad karşıtlarının yanında olup, onların kendi resmi devletlerine karşı muhalif hareketlerini organize etmemizi nasıl izah edeceğiz. Bizim Suriye ile sınır güvenliğimiz dışında hangi sorunumuz vardı. Nihayetinde BM nezdinde meşru Suriye devleti; Esad'ın yönetimindeki Suriye değil miydi. "Bu Suriye devleti yıkılsın, bizim istediğimiz şekilde bir başka Suriye devleti kurulsun" demek bizim haddimize düşmez. Eğer düşer dersek; birileri de kalkar adını gezi eylemleri veya başka bir şey koyarlar bize karşı aynısını yapmaya kalkarlar.
Bizler de aşağı yukarı Erdoğan AKP'si iktidara geldiğinden beridir kendisine karşı muhalifiz. AKP'nin BOP projesi dahilinde eteğe kemiğe büründürülmesi, Fetö gibi bir hain örgütün kendi rahminde kuluçkaya yatmasına müsaade etmesi ve devamında 15 Temmuz ihanet sürecinin yaşanmasına vesile olmasına rağmen; ülkemiz muhalefeti hiç bir emperyalist gücü çağırıp "Gelin bu işi beraber halledelim" hainliğini zerrece aklından geçirmediği gibi 15 Temmuz ihanet kalkışmasında devletinin sokaktan toplanmasına büyük katkıları olmuştur.
Bizde başka ülkelerin iç sorunlarına bulaşma huyu AKP ile başladı ve devam ediyor. Sınır güvenliğimizi sağlamak en doğal hakkımızdır. Sıcak takip nedeniyle sınır ötesi operasyonlarımız geçmiş dönemlerde de terörle mücadele gereği olmuştur ama bir başka ülkenin rejimini dizayn etmek gibi bir geleneğimiz olmamıştır.
Suriye halkının mutluluğu için Türk milleti kendi mutluluğundan feragat ederek bedel ödemek zorunda değildir. Tamam; zorda kalmışına, darda kalmışına, yolda kamışına kucak açtık. Bundan ötesi fedakarlığa yeter artık diyoruz. İtirazımız hak, vermek haramdır.
Ozan Ceyhun meselesine bir ilave daha
Ülkücüler acılarını da, hasımlarını da unutmayacaklardır. Hele ki 12 Eylül 1980 öncesi verilen mücadelenin hafızası konumunda olan üstün nitelikli, özgül ağırlıkları yüksek o dönemin yetişmiş insanlarının hiç birisinin vicdanına "Ozan Ceyhun masumdur" dayatmasını çakamazsınız. Biat eden, azatlığı kabul etmeyen iflah olmaz kölelere bu yalanı yutturabilir siniz ama ülkücülere asla.Dolayısıyla, AKP'ye eklemlenip, siyasal İslamcılığa evrilerek ülkücü tanımın dışına çıkmayı tercih etmiş olanlardan elbette Ozan Ceyhun'un atamasına dair sarf ettikleri cümlelerin ülkücü vicdanın sesi olarak görmek mümkün olmayıp, yeni kimlikleri ile tamı tamına örtüşen bir değerlendirme olarak görmek lazım.Sayın Bahçeli'nin açıklamasını da bu minvalde görmek, değerlendirmek lazım.
Mehmet SoralBu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.