Hedef 2019 veya daha öncesi fark etmez. Artık Türkiye'de klasik anlamda parti siyaseti yolu kapandı. Şöyle parti böyle parti kuralım iktidara gelelim yok bu sistem içinde.
O zaman ne var?
Bu sistemde %50.1 var. Herkes bu gerçek çerçevesinde siyaset düşünmeli adımlarını da ona göre atmalı. Secim barajını geçtik %25 aldık %30 aldık bir işe yaramaz.
Türkiye Cumhuriyeti devletine sahip olacaksak Türk milletine hizmet vereceksek yeni bir yol bulmalıyız. Aksi halde boş boş konuşup vakit geçirmiş oluruz. Hedef %50.1 olmazsa sadece birilerini meclise göndeririz.
Siz gireceğiniz sevimde eğer %50.1 alamazsanız söz hakkınız da yok demektir. Öyle ise hedef kitlenizi daha geniş tutarak bir yapılanma oluşmalı.
Elbette bir kadro hareketi bunu başarabilir. Ama şunu asla unutmayalım dar bir anlayış ve dar bir ufuk ile başarı gelmez. Başarı gibi görünense günü kurtarır.
Her kesimi kucaklayabilecek bir anlayışa ihtiyacımız var. Eski kafa ile yeni siyaset olmaz. Yeni bir dönem başladı. O zaman döneme ayak uydurmamız şart. Milliyetçi toplumcu bir anlayış oluşacak bir yapı ile bu engel aşılabilir. Günümüz siyasetinde var olma kavgası ancak güçlü olmaktan geçer. Bu güç yeni Türkiye'de parti taasubundan kurtulmakla elde edilebilir.
Eğer yapınızı yeni sisteme uyumlu hale getirmezseniz boşa kürek çekmiş olursunuz.
Durum bu iken şimdi aklıselim düşünüp ne yapmalıyız sorusunu kendimize soralım?
Ne yapmalıyız ki %50.1 olalım.
Ne yapmalıyız ki ciddi manada iktidara değil devlete talip olalım.
Ne yapmalıyız ki içine düşmüş olduğumuz bu garabetten kurtulmalıyız
Yeni parti veya oluşum. Halk oylamasında 18 madde oylandi. Gerçek bu mu? Bu 18 maddenin alt başlıkları ne olacak? Bu alt başlıklarda neler çıkacak? Seçim sistemi değişecek mi? Eğer seçim sistemi değişecekse nasıl bir sistem uygulanacak? Ağır ağır dar bölge sistemi konuşulmaya başlandığına göre demek ki oylanan sadece 18 madde değil. 21 Mayıs tarihinde akp kongre yapacak. Sayın cumhurbaşkanımız akp saflarına resmi olarak katılacak mı? Hatta bir adım ilerisi sayın cumhurbaşkanımız akp'nin başına geçecek mi? Yoksa 2019 beklenecek mi? Sayın cumhurbaşkanı yapılacak kongrede akp içinde olacağı ve partinin başına geçeceği sinyalini vermiştir. Demekki 2019 hikayesi burada bitmiştir. Geriye erkene alınması muhtemel secimler kalmıştır.
Bu günden sonra adımların daha ciddi atılması zarureti hasıl olmuştur. Taşlar yerine oturmaya başladığına göre yeni siyaset anlayışı da ortaya çıkmalı artık.
Nasıl bir siyasi anlayış ile %50.1 için mücadele edilecek bu karmaşada? Sözü burada değerli ağabeyim Kemalettin Savruk beyin bir ifadesi ile özetleyelim: " Kırsal ve gece kondu kültüründen doğan SİYASAL KÜLTÜRÜMÜZ bu manada henüz KENTSEL DÖNÜŞÜME uğramadı 16 NİSAN 2017 ANAYASA değişikliği referandumunun sosyolojik sonuçları SİYASETTEKİ KENTSEL dönüşümü sağlayacaktır.
*Ancak,bu süreç doğru yönetilmez,ortaya doğru stratejiler konulmaz ise çok sancılı yıllar bizi bekliyor.Hatta çok farklı sosyal patlamalar ve yıkımlar olabilir."
Biz siyasetteki bu kentsel dönüşümü başarabilecek miyiz? Yoksa üretmeden yenileşmeden slogan kültürüne mi devam edeceğiz?
İşte sorunun bir bölümü bu. Nasıl bir yapılanma? Nasıl bir yol?
Turkiye'nin önüne yeni bir yol çizeceksek daha sakin daha sabırlı olmak gerek. Önümüzdeki süreci iyi takip etmek bu süreçteki gelişmeleri iyi analiz etmek gerek. Hamasetle yeni dönem siyasetinde yer almak söz sahibi olmak imkansız.
Gün hizmet için eyleme geçme günü.
Ertelenen " sağ ile olan mücadele" yi başlatma günü.
Yeni dönemde yeni bir siyaset anlayışı ile ülkümüz ve ülkemiz nefes alabilir.
Yeni siyaset dönemi eski anlayışları terk etme zaruretini de beraber getirmiştir. Şimdi bu yeni dönemde aklın hüküm sürdüğü bir anlayış ile artık %50.1 hedef alınmalı. Yani artık ya partili cumhurbaşkanını seçeriz ya da mecliste oturup maaş alan kişileri. Meclisin hiç bir ağırlığı hiç bir yaptırımı olmadığı düşünülürse tek hedef cumhurbaşkanlığı seçimidir. Yeni yol cumhurbaşkanlığına çıkmazsa o yolun da bir anlamı yok. Atılacak adım yapılacak her hamle hedefi bulmalı. Işte bunun için acele değil fakat kararlı bir şekilde yürüyüş devam etmeli.
Sığ bir anlayıştan sıyrılmış yeni siyaset anlayışı tek kurtuluş reçetemiz.
Doğan Ay