Türkiye siyasetinin bugüne kadar hiç olmadığı kadar tıkanmış ve ayrışmış, kendi bölgelerine hakim derebeylerinin elinde olduğu bugünlerde hiç şüphesiz Meral Akşener ve kuruluş aşamasında olan partisi derebeyleri için bir tedirginlik, milletimizin geneli içinse büyük umutlar ortaya koymaktadır. Henüz ortaya somut bir şey konulmamasına rağmen şimdiden ikinci parti konumunda olan yeni oluşum siyaseti tıkayan ve demokrasiye yön verme çabasında olan bürokratik elite kabuslar gördürmeyi başardı. Hal böyle olunca daha dün birbirlerine karşı acımasızca hakaretler eden derebeyleri ve şövalyeleri dört bir koldan mevcut düzenlerini koruma adına Akşener cephesine karşı taarruza geçtiler.
Orta Oyunu Sahnede: Düşmanlıkta Birleşen Farklı Görüşler
Dün akşam Ulusal Kanal'da yayınlanan Havadis isimli programın son bölümünde kendisini Türk milliyetçisi kabul eden Sinan Baykent, CHP'li olduğunu söyleyen Tevfik Kadan, AK Partili olduğunu ifade eden Ömer Turan ve program sunucusu Aytunç Erkin'den oluşan ittifak, Meral Akşener ve yeni oluşumunu gündemlerine alarak topyekün eleştirilerde bulundular. Üç farklı ideolojinin statükosunu koruma refleksi ile karşılarında gördükleri en büyük rakip olan Meral Akşener'i farklı konularda itham eden bu grubun amaçlarının ne olduğu aklı selim düşünebilen herkesin malumudur. Ömer Turan'ın ifadesi ile yüz konunun doksan dokuzunda anlaşma sağlayamayacak olan bu topluluğun Akşener karşıtlığında buluşmasının incelenmeye değer bir piskoz oluşturduğu kanaatindeyim. Tek tek bütün ithamları değerlendirerek bir sonuç çıkartmaya çalışalım.
Ne Yaparsanız Yapın Ama Akşener'in Aleyhine Yapın Anlayışı
2011 yılında Meral Akşener'in iletişim danışmanlığını yapan Sinan Baykent, Akşener'in gladyo destekli olarak siyaset yürüttüğünü iddia ediyor ve tüm Türk Milliyetçilerini bu hareketin karşısında konumlanmaya davet ediyor. Sunucu Erkin'in "Türk milliyetçileri nerede konumlanmalıdır" sorusuna ise her yerde olabilir hiçbir yerde olmayabilir ama kesinlikle Meral Akşener'in çatısı altında olmamalıdır sözleriyle cevap veriyor. Bu söylemi en basit tabir ile Alparslan Türkeş'in "çözüm önerisi içermeyen her eleştiri fitnedir" sözleriyle tenkit ediyorum. Kaldı ki Sinan Baykent, "Türk milliyetçileri Vatan Partisinde de, Ak Partide de olabilir" diyor. Türk Milliyetçilerini terörist başı ile el ele yürüyen Perinçek ve milliyetçiliği ayaklar altında aldığını ifade eden Erdoğan'ın partilerine yönlendirmeye yönelik söylemleri olan bir kişinin nasıl bir milliyetçilik anlayışına sahip olduğuda akılları dumura uğratan bir yansımadır.
Sinan Baykent'in Hayal Dünyasında Yükselen Milliyetçilik
Milliyetçiliğin yükselen bir değer olduğunu ifade eden Baykent, Türkiye'de yükselen "yerli" milliyetçi dalgayı bastırmak amacıyla Akşener'in kullanıldığını söyledi. Yeni mezun bir siyaset bilimci olarak ben Meral Akşener ve yeni oluşumu dışında Türkiye'de yükselen bir milliyetçilik dalgası göremiyorum. Baykent'in işaret ettiği dalga MHP ise, durum ortatadır. Kürt ayrılıkçı hareketinin gerisine düşmüş bir MHP var. Bu dalga AK Parti ise geçtiğimiz haftalarda göreve başlayan kabinede kendisininde danışmanlığını yapmış olduğu Yıldırım Tuğrul Bey artık bulunmamaktadır. Yeni kabinede milliyetçi hassasiyetleri olan biri var mıdır? Erdoğan milliyetçi midir? Bu konuda yorumu millet yapacaktır ve vak'a ortadadır ki AK Parti hükumetlerinde yükselen bir milliyetçilik anlayışı görülmemiştir. İşaret edilmek isteten milliyetçilik Doğu Perinçek milliyetçiliği ise Perinçek ve Vatan Partisi anti-Amerikancı olmakla birlikte kesinlikle milliyetçi değildir. Amerikan emperyalizmine her fırsatta karşı çıkmış olan bu hareket bugüne kadar hiçbir söyleminde Rus emperyalizmine karşı çıkmamış bilakis Rus emperyalizminin Türkiye'de yeşermesi için çaba göstermiş bir kadrodur.
Açılın: Ben Herşeyi Biliyorum, Bir Ara Anlatacağım
Sistematik saldırıda ikinci hamleyi yapan Ömer Turan, Meral Akşener'in ülkücü olmadığını siyasete ise paraşütle tepeden indiğini ifade ediyor. Eğer bu iddiada olduğu gibi Akşener tepeden inme bir yerlere gelmiş biri olsaydı siyasette çeyrek asırlık bir geçmişi olur muydu? Hangi balon bu kadar uzun ömürlüdür? Sonrasında hızlı bir şekilde geçmek suretiyle dokundurduğu Fetöcü iftirasını bir program açılması halinde delillerle ispatlayacağını iddia eden Turan'a sormak lazım; Sizde mi ana akım medyanın yasaklılarındansınız? Bu bilgileri açıklamayı istedinizde kim engel oldu? Kaldı ki Akşener, bu konuyla ilgili elinde bilgi ve belge olanların açıklamamasını defalarca istedi. Neden açıklamıyorsunuz? Her ithamının ardından getirebilirim, ispatlayabilirim, delilleri var gibi ifadeler kullanan Ömer Turan'ın bu konuda elini bağlayan nedir, bütün Türkiye için merak konusu.
Meral Akşener'in İpek Yüklü Kervanları
MHP'nin başına geçmesi gereken kişinin bedel ödemiş olması gerekliliğine vurgu yapan Turan, hareketin çalkantılı zamanlarında aynı Meral Akşener gibi akademik kariyer yapmakta olan Devlet Bahçeli'yi ise bu konuda hiç eleştirmemektedir. Akşener'in adaylık ve referandum sürecinde gerçekleştirdiği toplantıların finansmanı sorgulayan Turan, toplantılara gitmiş yahut izlemiş olsaydı devasa kürsülerin, ses sistemlerinin olmadığını çoğunlukla merdivenlerden konuşulduğunu görürdü. Gerçekleştirilen toplantıların hiçbirinde indirim kartları, hediyeler, kebaplar vs. dağıtılmadı. Toplantı gerçekleştirmek için kamusal alanların bedelsiz izin alınarak kullanıldığını, konferans şeklinde otel salonlarında düzenlenen toplantılar için ise çok büyük paralara gerek olmadığını herkes bilmese bile Ömer Turan çok iyi biliyordur diye düşünüyorum.
Ustaca Yapılan PR Çalışması: Akşener'in Partisi %5-10 Arası Oy Alır-mış
Aynı programda Akşener'in iktidarın en büyük alternatifi olduğu; sol kesimden, muhafazakar sağdan, doğal olarak milliyetçilerden oy alma potansiyeline sahip olduğu ifade edilirken Ömer Turan, yeni kurulacak olan partinin kimlerden oluştuğunu bildiğini ve %5-10 arası bir oy alacağını ifade ediyor. Her şeyi bilen Turan yukarıda saydığımız siyasi geleneklere sahip oy potansiyelinin %90 olduğunu bilmiyor mu? On kişiden dokuzu ile teoride aynı çizgide olan Akşener ve yeni oluşumu için %10 bandını işaret etmek - ki en son anket henüz kurulmayan bu partinin oy oranının %18 olduğunu söylüyor - PR çalışması değil midir? Birilerini tetikçilikle suçlarken siz tetikçilik yapmış olmuyor musunuz?
Bir Şey Değişsin; Her Şey Değişsin
Farklı ülkelerde toprak sahibi olan derebeyleri, Krala vergi ödüyorlar ve topraklarında yaşayan insanları sömürme hakkını elde etmiş oluyorlardı. Bugün Türk siyasetini elinde tutanların o eski toprak ağalarıyla pek bir farkı olmadığını söyleyebilirim. Sistemin oyuncusu olan herkes şöyle veya böyle payına razı. Düzenleri tıkır tıkır işliyor. Halkın içinden gelen Kral çıplak sesleri derebeyleri aracılığıyla ustaca bastırılıyor. William Wallage tadında halkın içinden çıkmış olan Meral Akşener'in destekçilerinin sürekli artması ve sistemin oyuncusu haline gelmesi düzenin adamlarını tedirgin ediyor. Tarih her zaman milletin yanında ve yararına mücadele edenlerin başarısını yazmıştır. Meral Akşener nedir? diyecek olursanız; bastırılmış Türk milliyetçiliğinin en gür sesidir diyebilirim.
Akşener arkasındaki büyük kitleden aldığı sorumluluğun ana gücüdür, sancaktarıdır. Bizim kararlı duruşumuz devam ettikçe onun şahsında bayraklaşan hareketimiz devam edecek ve başarıya ulaşacaktır. Akşener'e atılan iftiralar kararlılığımızı ve destekçilerin sayısını sürekli arttırmaktadır. Türk milletinde doğru ile yanlışı ayıracak feraset hep var olmuştur. Bu sefer her zamankinden güçlü bir dalga ile ilerliyoruz. Bu çabayı boşa çıkartmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Herkes bir olup sana saldırıyor Meral Akşener! Dik dur! Eğilme! Yanındayız! Başaracağız, başaracağız, Başaracağız!