Oyları düşmeye başlayınca sağ siyasetçilerin mutadı olan "Ayasofya'nın tekrar ibadete açılması"dır. Bir süre konuşulur, muhalefet ile didişilir; oyların pekiştirildiğine kanaat getirilirse konu soğumaya bırakılır ve unutturulur. Nasıl olsa millet olarak sazandan hallice bir hafızaya sahibiz.
Durum düşündüğümüzden de vahim olmalı ki, durup dururken Ayasofya'nın ibadete açılması tekrar gündeme geliverdi.İktidar ve ortağı, gazetecisi ve televizyoncusuyla her gün bu konuyu işliyorlar. Öyle haberler yapılıyor ki, sanırsınız Cuma günü namazı Ayasofya'da kılacağız. Aynen Şam'a gidip Emevi Camisinde kıldığımız gibi!
Tevekkeli değil, ekonomide dibe vurduğumuz ve söküklerimizin dikiş tutmayacağı iyice belirginleşince ilgili bakan, "Milletimizi bölemeyecekler, ezanlarımızı susturamayacaklar..." şeklinde tweetler atmaya başlamıştı. Küçük ortak çıtayı daha yükseğe çıkardı ve "Ayasofya'da çan sesi değil, Allah'ın izni ile ezan sesi yükselecek" diye kükreyerek topa girdi.
İlginçtir, Sultan Ahmet-Ayasofya bölgesi uğrak yerimdir ve mutlaka öğlen veya ikindi namazı kılmak nasip olur. Ayrıca özellikle Ayasofya'da günün farklı saatlerinde defalarca fotoğraf çekimi de yaptım; hiç çan sesi duymadım. Fakat ezanlarımız her vakit gürül gürül okunuyor.
Küçük ortağın çan çalındığını sandığı Ayasofya'nın Hünkâr Kasrı denilen bölümü 1991 yılından beri ibadete açık ve namaz kılınıyor. Belli ki, ya küçük ortağın yönettiği devletten haberi yok ya da AKP'ye gaz vererek köşeye sıkıştırmak istiyor.
Bakmayın bütün sağ partiler gibi AKP'nin de Ayasofya'yı camiye çevirip ibadete açma iddiasına, Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, 18 Mart 2019 yılında partisinin Tekirdağ'da yaptığı seçim mitinginde,"Önce Sultan Ahmet'i doldurun ondan sonra ona bakarız. Bak şimdi Büyük Çamlıca Camii'ni yaptık. Dört tane, beş tane Ayasofya eder" şeklinde konuşmuş ve "Bu işin siyasi boyutu var. Yan tarafta Sultan Ahmet'i doldurmayacaksın, Ayasofya'yı dolduralım diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunlar tezgâh" demişti.
Zaten, yüzlerce Türk kızına tecavüz edilmiş olan Van Akdamar kilisesini bu milletin paralarıyla ihya edenlerin yine Balat'taki Ortodoks Bulgar Kilisesini onarıp besmele çekerek açılış yapanların şimdi Ayasofya'yı cami yapma iddiası laf-ı güzaftır.
Yani demem o ki, bakmayın sayın hükümetin ve küçük ortağının boş mangalda kül savurmasına Ayasofya, her seçim döneminde tartışılmaya devam eder. Çünkü bir kaç gündür, "Ayasofya'yı açacağız" diye gürlüyorlar ama İYİ PARTİ İzmir milletvekili Musavvat Dervişoğlu'nun "Ayasofya'nın toplu ibadete açılması" için verdiği önergeyi bugün ret ettiler. Söz konusu önerge için AKP, ret oyu verirken küçük ortak MHP ve gizli ortak HDP çekimser kalarak AKP'ye dolaylı destek oldular.
HDP'nin ne yaptığı umurumda değil fakat "Ayasofya'da ezan sesi yükselecek" iddiasında bulunan MHP'nin önergeye destek vererek ibadete açılmasını sağlamak yerine çekimser oy kullanarak ret edilmesine katkı sunması bir garabet olduğu gibi; AKP'nin, "İbadete açılması önerisine şimdi ret veriyoruz ama Temmuz'da gerekli adımlar atılacak" açıklaması iki kere garabettir. Çünkü bu, "Ey millet, biz şimdi iki gündem beli kıralım nasıl olsa siz bu konuyu o zamana kadar unutursunuz" demektir.
Görünen o ki, Ayasofya önümüzdeki yüz yıllarda da sağ partilerin her sıkıştığında dikkatimizi dağıtıp enerjimizi boşa harcatarak oy devşireceği bir konu olarak karşımıza çıkacak; siyasal kayıkçılarımız sonsuza kadar fış fışa devam edeceklerdir.
Etrafta Sultan Ahmet başta olmak üzere irili ufaklı birçok cami var ve Cuma namazları hariç hiç birisinde tam olarak iki saf dolmuyor. Bu camilerin hepsinin ayrı ayrı ısıtma, aydınlatma ve personel gideri var.
Ayasofya'da oldukça masraflı zaten. Haliyle müze olarak kaldıkça oradan elde edilen gelir, tadilat ve personel masraflarına yetmiyor, bütçeye yük oluyor. Hele hele on lira için on SMS attığımız dönemde daha ağır bir yük. Kiliseye çevrilse cemaati yok. Komple camiye çevrilse, henüz Sultan Ahmet'te doğru düzgün iki saf yapamayan yurdum Müslümanları, Türkiye'de Müslüman olmadığını dünya âleme açık eder.
O yüzden ben Ayasofya'nın yıkılıp yerine modern bir katlı otopark yapılmasını savunuyorum. Çünkü hem bu bölgeye camiden ziyade otopark lazım hem de Ayasofya üzerinden yapılan bu din ve duygu istismarını sona erdirmek lazım. Kılıç hakkımız değil mi; istediğimizi yaparız. Ama öyle malûm arkadaşın Kazlıçeşme'deki tarihi İstanbul siluetini bozan çirkin beton yığınları gibi değil, meydanın dokusu ile uyumlu güzel bir otopark.
Ayasofya'nın yerine yapılacak olan bu otoparkın meydanı gören ve manzaraya hâkim bir kenarına 81 vilayetimizin en tanınmış yemeklerinin sunulduğu çok şık bir kebapçı açılabilir. Çatısına da yine manzaraya hâkim ve Türk kültürünü modern bir şekilde yansıtan şık bir otel yapılabilir. Turistler, 81 vilayetin meşhur yemeklerini aynı mekânda aynı anda tadabilme şansı bulurlar. Çatıdaki otelde konaklarken tarihî yarımada manzarasının tadını çıkartırlar. Hem bu tartışmalara son vermiş oluruz, hem de para kazanırız. Sonuçta burası AKP mantığıyla bakınca dünyanın en değerli arazisi...
Ayrıca sağcı partilerin her sıkıştıklarında, "Ayasofya'yı cami yapacağız" yalanını söyleyerek günaha girmelerini önlemiş oluruz...
En önemlisi de, tamamen Türk eseri olan ve her nedense siyasal İslamcılar tarafından görmezden gelinerek maalesef Bizans yapısı olan Ayasofya'nın gölgesinde bırakılıp yetim durumuna düşen Sultan Ahmet Camisi hak ettiği ilgiye kavuşur.
O Sultan Ahmet Camisi ki, Osmanlı'nın yıllar içinde bir cinnet ayinine dönen kardeş katlini kaldırarak devletin başına geçmeyi, "ehliyet" ve "liyakat" şartına bağlayan I. Ahmet'in eseridir. Devlette barışın, kardeşliğin, ehliyetin ve liyakatin sembolüdür...
Ayasofya'ya içinde kebapçı ve otel bulunan modern otopark fikrim kabul görmezse, sayın ümmetin istediği şekilde camiye çevirelim. Fakat namaza girişler biletli ve ücretli olsun, meselâ vakit başına on lira olabilir. Böylece Ayasofya'da namaz kılmak isteyen gerçek dindar, ehliyetli ve liyakatli Müslüman sayısını da öğrenmiş oluruz.
Belki de, "ehliyet" ve "liyakat" arayışıdır Sultan Ahmet'i, Ayasofya ve Ayasofya fetişinin gölgesinde bıraktıran sebep...
Kim bilir...
9 Haziran 2020
Bağlantı 1
Bağlantı 2
İYİ Parti'nin Ayasofya ibadete açılsın önergesine AKP'den ret