"...Öyleyse Câvid;
Güçlü insanlar, enkâzın altında dahi inzivâya başvurup, kudreti ararlar. Yalnız, güçsüzlerden nemalanarak yaptığın hesap, çarşıya uyar mı?
-Elbette..
Hayır! Sadece, suskunları aynı kefeye koyarsın, neticede. Ama susmak her güçsüzün kârı değilse de, konuşmakta her güçlüyü ifade etmez.
Şimdi Câvid, her ne olduysada, kazananı, konuşanların esaretine karşı, susanların cesareti belirleyecektir.
-Peki ya güç?
Kimde ise bilinmez, bazen şâh için fedâ edebileceği piyonları vardır güçlülerin. Senin vezir zannettiklerinin akibetini, bir piyonun attığı adım değiştirmez mi?
-Ya aksî?
Bazen kazanmak, büyük bir orduya karşı, yenilgiyle sonuçlanmış bir mücadeledeki fedâkârlıklarda gizlidir. Kaybedecek birşeyin kalmadıysa artık, gâlip bellidir...
Toz bulutu kalkmalı , bakî kalmalı güneş
Yâhut, susmak içinse, kararmalı sergüzeşt.."
Anıl KUNT
11.10.2016-Günlüklerim