Aslında gerek çok futbol ile ilgilenmem, gerekse geride kalan az ilgi alanımda da GS'lı olduğum için konuyla alakadar bir şey yazma niyetim yoktu. Ama son FB - BJK maçında yaşananlar, ve maçtan sonra gördüğüm tepkilerde olayın sadece futbol ile alakadar olmadığını, uzun zamandır toplumumuzda gözlemlediğim bir olumsuzluğun spor alanında yansıması olduğunu düşündüm.
Bir çoğumuz hayatın farklı alanlarında kişisel hayatımızın haricinde değerlere inandığımızı iddia ediyoruz. Bu değerler gerek dini, gerek siyasi, gerekse daha evrensel, adalet, hak gibi insani. Ama gerçek hayatta bir çoğumuzun bu değerlerin sadece kişisel mensubiyetimize uydukları sürece önemsediğini her seferinde gözlemlememiz mümkün.
Çünkü biz ve bizim gibi insanlar tarafından kurulan, oluşturulan kurum ve kavramlara, hatta sadece kendimizi gibi sadece bir insan olanlara hak etmedikleri kutsiyet atfederek onları putlaştırıyoruz ve bunun farkında bile değiliz.
Örnek üzerinden devam edersek;
Evvela konuyla alakadar hassasiyet gösteren herkese teşekkür ediyorum. Bu hassasiyeti FB taraftarından da gördüm. Onun için yazacaklarım kesinlikle genelleyici olarak algılanmasın.
Ve yine peşinen söyleyeyim,
kimse yazacaklarımı kendimi GS'lı olarak ifade ettiğime falan da bağlamasın. Aynı tepkiyi mevzu bahis FB değil GS olsaydı vereceğimden kimse şüphe etmesin.
Çünkü benim için futbol ve takımdan çok daha önemli şeyler var. Dediğim gibi, zaman ayırıp da bu satırları yazmamın sebebi de aslında değinmek istediğim konunun futbol olmaması.
Gelelim son örneğe;
ben şahsen inanmıyorum ama
diyelim ki Şenol Hoca artislik yaptı ve bilerek abarttı,
diyelim ki BJK kaybetmemek için maçı terk etti,
efendim Skrtel'in yarası çok daha ağırmış,
efendim mazide GS'da, FB'de çok daha ağır olaylara rağmen oyuna devam etmişmiş...
Bütün bunlar o tribünlerde olan rezilliği değiştirir veya meşrulaştırır mı?
Kendinize göre haklı bahanelerle BJK'a saldırmaktansa (ki bunu yapmak için kendine vazife çıkaranlar sadece FB'liler değil, GS'lıları da görüyorum) lanetlenmesi, yadırganması, tavır konulması gereken o tribünlerde insanlıktan nasibini almamış tipler değil mi?
Tekrar altını çizerek söyleyeyim,
bu tür sapkın, spora yakışmayan davranışları bu sefer belki FB adına orada olanlardan gördük, ama hepimiz bu rezilliğin her takımın taraftarları arasından çıktığını da biliyoruz.
Ve şu kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek ki,
bu adi davranış şekli spora, futbola zarar veriyor.
Uluslar arası müsabakalarda bir mok başaramamızın, dünya şampiyonasına katılamamızın, katılsak da avucumuzu yalayıp geri dönmemizin başta gelen sebeplerinden biridir bu.
Ve üstüne üstelik, konuyla alakadar doğrudan sorumluluk taşıyan sporcular, antrenörler, spor yazar veya yorumcuları, kulüp başkanları ve spor camiasının önde gelen isimlerinden bazılarının bu tür davranışlara engel olmaları gerekirken, aksine bu çirkinliği kızıştıracak davranışlar sergilediğini görmek mümkün.
Her takım, her takımın sağlıklı, sağ duyulu davranış gösteren taraftarı bu çirkinlik ve çirkeflikle karşılaştığında saçma sapan bir aidiyet hissini bir kenara bırakıp, kendi kitlesinde bu insanlıktan nasibini almamışlara gereken tavrı gösterse, saçma sapan paylaşımlarla zorbalığı savunarak başka insanları haksız yere kırmaktan kendi takımına çok daha büyük hizmette bulunmuş olmaz mı?
Ama her konuda böyleyiz.
Dedim ya, aslında mesele futbol değil.
Her konuda daha büyük bir hedefe inandığımız, ve hizmet ettiğimizi savunuruz, ama bir türlü kişisel aidiyetlerimizi, kişisel doğrularımızı bu büyük hedefe hizmet etmek için sorgulamaya bile razı değiliz.
Mensup olduğumuz kurumları yönetenler o kurumların adını kullanarak adaleti çiğnerken, her türlü haksızlığı yaparken, bu haksızlığın karşısında durmaktansa en iyi ihtimalde sessiz kalmayı tercih ediyoruz.
Çünkü fikri, bu gerek siyasi bir fikir olabilir, gerekse güzel, dürüst rekabetli iyi Türk Futbolu olabilir, önemsemiyoruz aslında.
O sadece kendimizi ve başkalarını kandırdığımız bir bahane.
Asıl önemsediğimiz hak etmediği kutsiyeti yüklediğimiz kurumlar, kişiler, kavramlar...
Bunlar bizim putlarımız,
bunları yıkamıyoruz!