By Barış Atagün on Pazar, 02 Ağustos 2020
Category: Spor

Türk Futbolundaki Yabancı İşgali

TFF, yabancı kısıtlaması kuralında yabancı sayısını kademeli olarak düşürme kararı aldı

Önümüzdeki sezon takımlar kadrolarında yine 14 yabancı futbolcu bulundurabilecek ama sahada 8 futbolcu oynayabilecek

Sonraki sezon yabancı sayısı 12 ye düşecek. Sahada ise 7 yabancı futbolcu oynayabilecek

Son olarak yabancı sayısı 10 a düşecek. Sahada ise 6 yabancı futbolcu oynayabilecek

Kısacası 3 yıl içinde yabancı sayısı 14 ten 10 a düşecek

Bana göre yabancı sayısının azalması doğru karar ama tribünde yabancı futbolcu oturtma kararının hiçbir mantığı yok. Kulüpler, tribünde oturacak 2 yabancı futbolcuya neden para ödeyecek? Tribündeki Futbolcunun takıma ne katkısı var? Her şeyi bir kenara koyuyorum. Bir futbolcu neden tribünde oturur?

Tribünde 2 futbolcunun oturması dışında yabancı sayısının düşürülmesini doğru buluyorum

Ancak Türk Futbolundaki ''Yabancı hayranı'' Futbol yorumcuları bu karara isyan ederek ''Yabancı sayısının azalması Futbolumuzu geliştirmez'' demeye başladılar.

Ben hiçbir konuda bilgisiz, belgesiz konuşmayı sevmem. Her konuda sayılar, belgeler doğruyu söyler. Matematik yalan söylemez

Yabancı sayısının artışı gerçekten Futbolumuzu geliştirdi mi? Bu soruya cevap vermek için Türk Futbolundaki yabancı kuralının tarihçesine bakmak lazım

Türkiye'de Futbol, profesyonel olarak 24 Eylül 1951 tarihinde yürürlüğe giren kanunla başladı

Yabancı kuralı uygulaması da 1951 yılında başladı. Kulüplerin 1 yabancı oynatma hakkı vardı. Türkiye'ye transfer olan ilk yabancı futbolcu ise Adalet takımına transfer olan Oscar Garo'dur.

1 yabancı oynatma kuralı, 1966 yılına kadar devam etti. 1966 yılında yabancı kuralı sayısı 2 ye çıkarıldı

Yabancı kuralı sayısı 1989 yılında 3 oldu. 1996 yılında 3 yabancı kuralına +1 eklenerek 3+1 oldu.

1998-1999 sezonunun ortasında 3+1 kuralı, 5 yabancıya çıkarıldı

2000-2001 yılında 5 yabancı kuralı 5+1 olarak değiştirildi

2001-2002 sezonunda yabancı kuralı 5+1+2 olarak garip bir formül olarak düzenlendi

2005-2006 sezonunda yabancı sayısı tekrar 6 oldu.

2007-2008 sezonunda yabancı kuralı 6+1 oldu. Ocak 2018 de kuralda küçük bir değişiklik yapılarak 6+2 olarak uygulandı

2010-2011 sezonunda yabancı kuralında tekrar düzenleme yapılarak bu kez 6+2+2 oldu

2013-2014 sezonunda yabancı sayısı 10 a çıkarıldı. Kulüplerin 10 yabancının 6 sını sahada oynatma hakkı vardı

2014-2015 sezonunda yabancı sayısı 8 e düşürüldü. Sahada en fazla 5 yabancı Futbolcunun oynama hakkı vardı

2015-2016 sezonunda bugünkü yabancı kuralı uygulanmaya başlandı. Bu kurala göre:

1-Takımların kadroları 28 kişiye çıkarıldı

2-En az 14 yerli futbolcunun kadroda bulunması şartı konuldu

Kısacası yabancı sayısının oranı %50 ye çıkarıldı

Okurken biraz kafanız karıştı biliyorum ama bu sayıları Futbolumuzdaki büyük başarılarda yabancı sayısının kaç olduğunu göstermek için yazdım.

Şimdi kronolojik olarak büyük başarılarımızda kaç yabancı vardı. Tek tek bakalım

1954 Dünya kupasına katıldığımızda yabancı kuralı 1

1968 yılında Göztepe UEFA kupasında yarı final oynadığında yabancı sayısı 2

1989 yılında Galatasaray, Şampiyon Kulüpler kupasında yarı final oynadığında yabancı sayısı 3

1993 yılında Milli takımımız Akdeniz oyunları şampiyonu olduğunda yabancı sayısı 3

1996 yılında Milli takımımız Avrupa şampiyonasına katıldığımızda yabancı sayısı 3+1

2000 yılında Galatasaray UEFA kupasını ve Süper kupayı kazandığında yabancı sayısı 5

2002 yılında Milli takımımız Dünya 3. Olduğunda yabancı sayısı 5+1+2. Sahadaki maksimum sayı 5

2003 yılında Milli takımımız Konfederasyon kupasında 3. Olduğunda yabancı sayısı yine 5

2008 yılında Milli takımımız Avrupa şampiyonasında yarı final oynadığında yabancı sayısı 6+2. Sahada maksimum 6

2013 yılında Fenerbahçe UEFA kupasında yarı final oynadığında yabancı sayısı sahada yine maksimum 6

Peki, Futbolumuzu geliştirdiği söylenen 14 yabancı kuralından sonra Milli takımlar ve kulüpler düzeyinde ne başardık?

Beşiktaş'ın Şampiyonlar liginde gruplardan lider çıkması ve UEFA da Çeyrek Final oynaması dışında başarılı olan bir kulübümüz var mı?

Beşiktaş'ın başarısında da Tolga Zengin, Oğuzhan Özyakup, Cenk Tosun gibi Türk yıldızların katkısı vardı

Milli takımlar düzeyinde ise hiç başarımız yok. 2016 Avrupa şampiyonasında mucize şekilde gidip turnuvanın en kötü Futbolunu oynadık

Lucescu döneminde Milli takımın maçları izlenmiyordu bile…

Şenol Güneş sayesinde 2020 Avrupa Şampiyonasına gitmeyi başardık. Bu başarının mimarı da Altınordu ve Avrupa'da yetişen Türk Futbolculardır

14 yabancı kuralı sayesinde Türk futbolumuz gelişti diyerek Cengiz Ünder'i, Merih Demiral'ı, Cengiz Ünder'i gösterenler bir ayrıntıyı unutuyor.

Bu 3 Futbolcu, 14 yabancı oynatan Fenerbahçe'de, Galatasaray'da, Beşiktaş'ta yetişmediler. Hiç yabancı oynatmayan Altınordu'da yetiştiler.

Ayrıca bu 3 ismin Türkiye'de kıymeti bilinmedi. Şu an dünya devi Juventus'ta oynayan Merih Demiral, Fenerbahçe'de kadroya bile giremedi

Şu an Leicester City de oynayan Çağlar Söyüncü'nün Türkiye'de ismini bile duyan olmadı

Şu an Roma'da oynayan Cengiz Ünder, Başakşehir'in akıllı transfer politikası sayesinde tanındı

Şu an Roma'da oynayan Mert Çetin, Gençlerbirliği TFF 1. Ligdeyken Roma'ya transfer oldu

Bu çocukların Avrupa'nın büyük takımlarında oynamasının nedeni yabancı kuralı değil Türk Futbolcularına değer veren Altınordu ve yabancı takımların scout ekiplerinin başarısıdır.

Yoksa bize kalsa Merih Demiral şu an Anadolu kulüplerinde kiralık oynardı. Çağlar Söyüncü'yü hiç bilmezdik. Mert Çetin ise hala Gençlerbirliğinde oynardı

Düşünün… Dünya devi Roma, TFF 1. Ligden Türk Futbolcu keşfediyor ama bizim 3 büyükler Mert Çetin'i göremiyor

Neden? Çünkü gözler hep yabancıda. Mert yerine 35 yaşında bir yabancıyı transfer etmek daha cazip geliyor

Türkiye, 14 yabancı kuralıyla yabancı çöplüğü haline gelmiştir. Avrupa'da kulüp bulamayan vasat yabancılar ve emekliliği gelmiş Dünya yıldızları dışında Türkiye'ye kim geliyor?

Türkiye, Katar ligine, Arabistan ligine döndü haberiniz yok. 36 yaşına gelmiş Falcao'ya 5 Milyon Euro garanti para ödemenin Türk Futboluna faydası nedir?

Türk Futbolcusu, sahada yürüyen Falcao'dan ne öğrenebilir?

Metin, Ali, Feyyaz, Sergen Yalçın, Tanju Çolak, Hakan Şükür Futbolu yabancılardan mı öğrendiler?

Şimdi bunlardan hangisi var? Hiçbiri yok.

Şu tablo Türk Futbolundaki çöküşü net şekilde gösteriyor. İşte yıllara göre Türkiye'de yabancı Futbolcuların oranı

Yabancı oranı %18,80 ken UEFA kupasını kazanan Türk Futbolu, bugün Avrupa takımlarından deyim yerindeyse tokat yiyor.

Çünkü ithalata boğulmuş durumdayız, üretmiyoruz.

Her konuda olduğu gibi hazır olan yabancıyı almak, Türk Futbolcusunu yetiştirmekten kolay geliyor. Sonra da Almanya'da, Hollanda'da yetişmiş Türk Futbolcu arıyoruz

Almanya'ya, Hollanda'ya bakacağınıza kendiniz yetiştirin. 3 Milyon Türk'ün yaşadığı Almanya, Mesut Özil'i, Nuri Şahin'i, İlkay Gündoğan'ı yetiştirebiliyor da 82 Milyonluk Türkiye yetiştiremiyor mu?

Yabancı sayısı tekrar 6-7 seviyesine çekilmeden kulüpler, altyapılarını geliştirme ihtiyacı duymayacaklar, yatırım yapmayacaklar

Efendim yabancı sayısı azalırsa vasat Türk Futbolcuların değeri artarmış. Bu yorumu yapanlar Türk Futbolunu hiç tanımıyor demektir

Çünkü geçmişte vasat Türk Futbolcuların, Anadolu takımlarından büyük kulüplere yüksek bonservis bedelleriyle satılmasının nedeni yabancı kuralı değil Anadolu kulüplerinin 3 büyüklere karşı uyguladığı transfer politikası yüzündendir

Anadolu kulüpleri, yerli ya da yabancı ayırt etmeden, kadrosunda değerli bir oyuncu varsa 3 büyüklere pahalı satmaya çalışır.

Mesela Kasımpaşa 2 sene önce Diagne'yi 13 Milyon Euro'ya Galatasaray'a sattı.

Diagne, 13 Milyon Euro değerinde bir Futbolcu mu? Değil

Yabancı kuralını savunmak için Tarık Çamdal örneğini verenler, bana Diagne'nin neden 13 Milyon Euro'ya satıldığını açıklayabilir mi? Diagne de mi Türk?

Hayır. Anadolu takımlarının transfer taktiği budur. 3 büyükler arasında rekabet yaratıp en yüksek fiyatı verene satarlar. Geçmişte de böyleydi. Şimdi de aynı. Değişen bir şey yok.  Bugün yetenekli bir Türk Futbolcusu çıksa yine pahalıya satılır.

Sürekli Tarık Çamdal örneğini vererek bir Türk Futbolcusunu ezmenin de anlamı yok. Tarık Çamdal transfer edilirken büyük yetenek olarak transfer edildi. Bu yüzden yüksek bonservis bedeli ödendi. Kimse Tarık Çamdal'ın vasat olduğunu düşünmüyordu. Yani vasat olduğunu bilinerek yabancı kuralı olduğu için transfer edilmedi. Büyük yetenek zannedildi ama tutmadı

Bu yanılgı sadece Türk Futbolcularda mı oluyor? Hayır

Kaldı ki Türkiye'ye Messi, Ronaldo gibi Futbolcular gelip çok ucuz maaşa mı oynuyor?

Takımlardaki yabancıların yüzde kaçı hak ettiği maaşı alıyor?

Hiçbir vasat Türk Futbolcusunun maliyeti, Falcao'nun, Van Persie'nin, Tabata'nın Türk Futboluna attığı kazık kadar büyük olamaz

Sahada bile yürüyemeyen bu adamlara, Avrupa'da hiçbir ülkede kazanamayacağı paralar ödendi.

Ayrıca şu an FFP uygulaması olduğu için kulüplerin transferde belli bir harcama limiti var. Yani yabancı yasağı olsa bile vasat Türk futbolcularına eskiden ödenen bonservisler ödenemez.

Bu yüzden içinizdeki yabancı aşkı için maddiyatı bahane etmeyin. Şu an kulüplerin hepsi batık.

Kulüpleri batma noktasına getiren bu yabancı kuralıdır. 14 yabancıya Euro üzerinden maaş ödendiği için Euro'nun TL karşısında değeri arttıkça kulüplerin maaş yükü de artıyor ve maaşlar ödenemiyor. Çünkü kulüpler, TL olarak kazanıp Euro olarak maaş ödüyor

Bu böyle devam edemez. Yabancı sayısı daha da düşürülmelidir. Eğer yabancı sayısı 6-8 arası bir sayıya çekilirse;

1-Türk Futbolcularla TL üzerinden anlaşma yapılabilir

2-.Kulüplerin Euro cinsinden maaş yükü azalır

3--Kulüpler daha kaliteli yabancılar transfer etmek için titiz davranır

4-Kulüpler mecburen altyapılarına yatırım yapar

Atatürk'ün şu sözünü Türk Futbolu için de hatırlatmakta fayda var:

"Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar."

Hiçbir konuda üretmeden başarı gelmez

BARIŞ ATAGÜN

Related Posts

Leave Comments