21 AZER HAREKÂTI
1700 ve 1800'lü yıllarda İran işgali altında olan tarihi Azerbaycan toprakları, 1813 Gülistan ve 1828 Türkmençay anlaşmalarıyla ikiye bölünmüştü. Böylece Azerbaycan'ın kuzey bölümü Rus, güney bölümü ise Fars hegemonyasına geçmişti. 28 Mayıs 1918 yılında kuzeyde ilk Azerbaycan Cumhuriyeti, Mehmet Emin Resulzade öncülüğünde kurulmuştu. Bu Cumhuriyet, daha sonra Sovyet Rusya'ya bağlı olarak varlığını devam ettirmiş ve SSCB'nin dağılması ile Azerbaycan'ın kuzeyi 1991 yılında tam bağımsız olmuştur.
21 Azer( 12 Aralık) 1946 - Azerbaycan'ın Güneyindeki Demokratik Cumhuriyet
İran takviminde 21 Azer, Miladi takvimde 12 Aralık'a denk geldiği için Azerbaycan Türkleri için çok önemlidir. 21 Azer, Azerbaycan Türkleri için 28 Mayıs 1918 tarihli Mehmet Emin Resulzade'nin kurduğu Azerbaycan Cumhuriyetinin kuruluş tarihi kadar önemlidir. Fars işgali altında her türlü demokratik ve millî haklarından yoksun olarak yaşayan şimdiki nüfusu 35 milyon olan Azerbaycan Türkleri, bağımsız ve demokratik bir cumhuriyet olarak devleti kurdular. Bir yıl yaşayan Cumhuriyet, çok önemli görevler yerine getirdi. En önemlisi de Ocak 1946'da devlet dilinin Türkçe olarak kabul edilmesi ve Türkçe eğitim veren okullar açılmıştı. Azerbaycan Türk kültürünü geliştirmek için büyük çalışmalar yapılmış. Şubat 1946'da tarım kanunu onaylanarak karşılık beklemeden köylülere toprak dağıtıldı. Böylece halkın eğitilmesi ve kalkındırılması çalışmalarına hükümet kurulur kurulmaz hızla başlanmıştı. Ayrıca Azerbaycan'ın başkenti Tebriz idi. 30 küsür milyon varil üretim kapasiteli ve Tebriz gölü civarındaki pamuk üretimi ile önemli bir konumdaydı. Türklerin yaşadığı bu bölge, Şah İsmail'in doğduğu şehir Erdebil'e de yakın olup Akkoyunlular, Karakoyunlular, Avşar Devletlerine kadar Türk Devletlerinin kurulmasına tanıklık etmiş. 21 Azer Harekâtı da bu dönemde Azerbaycan'ın kuzey ile güneyini birleştirme amacı taşıyan "Milli Mücadele"nin adıydı.
Ağustos 1941'de Sovyet Rusya ve İngiltere, İran'a saldırdılar ve Sovyet Rusya, Azerbaycan'ın güneyini işgal etti. Bunun üzerine 1942'de İran, İngiltere ve Sovyet Rusya'nın işgaline karşılık olarak Amerikan ordusuna çağrı yapmış. Ocak 1942'de Tahran'da Rusya, İngiltere, İran kendi aralarında anlaşma imzaladılar. Bu anlaşmaya göre 2. Dünya savaşı bittikten altı ay sonra hem Rusya hem de İngiltere kendi ordularını işgalci İran'dan çıkaracaklardı. 2. Dünya savaşının Eylül 1945'te Japonya'nın teslim olup bitmesi ile Mart 1946'ya kadar yabancı ordular, işgalci İran'ı terk etmeliydiler ama Rusya, kendi ordusunu İran'dan çıkartmıyordu.
Bu arada Ekim 1945'te Azerbaycan Demokrat Partisi kurulmuştu. Onun da başkanı Mir Caferi Pişaveri idi. Kasım 1945'te ise Halk Meclisi Başkanı da Hacı Mirze Şebüsteri oldu. Aralık 1945'te Seyit Cafer Pişaveri önderliğinde "Azerbaycan Millî Hükümeti" kurulmuştu. Bütün bu çabalar sonunda Azerbaycan Türkleri özerkliğini ilân etmişti. Bu harekât, 1945'te 2. Dünya savaşı bittikten sonra Azerbaycan'ın güneyinde "Millî Demokratik Harekât"tır. Bu harekâtın asıl maksadı, elverişli koşullar oluştuğu zaman Azerbaycan'ın kuzeyi ile güneyini birleştirmekti.
Azerbaycan Millî, Demokratik Cumhuriyetine Karşı Yapılan Darbe
Şubat 1946'da İran'da yeni başbakan olan Ahmet Kavan, yönetime gelir gelmez Moskova'ya giderek Stalin ile görüşme yapmış. Bu dönemde işgalci İran'dan askerlerini çıkartmayan Sovyet Rusya, Mart 1946'da İran'ın bir kaç şehri dışında askeri kuvvetlerini çekmemişti.
Azerbaycan toprakları üzerinde işgalci emellerinden vazgeçmeyen İran hükümeti, Amerika'nın Cumhurbaşkanı Truman'dan yardım istemiş. Mart 1946'da Truman, Stalin'e mektup göndererek 3 gün içerisinde ordularının tamamını Azerbaycan'ın güneyinden geri çekmesini istemiş.
Türk'ün Türkten başka dostu olmadığının en önemli örneklerinden biri olan 4 Nisan 1946 günü, Rusya-İran kendi aralarında anlaşarak ortak petrol toplumu kurup bölgede birlikte petrol çıkaracaklar. Ayrıca SSCB, Azerbaycan'ın güneyinden askerlerini tamamen çekerek tarihi Azerbaycan topraklarını İran'ın işgaline bıraktı. Azerbaycan'ın güneyi, yavaş yavaş ana yurttan kopartılıyordu. İran'ın güçlü bir askeri gücü yoktu ve işgalci emellerini gerçekleştirmek uğruna ABD'den bile yardım isteyerek askeri mühimmat ve eğitim almışlar. Kasım 1946'da İran, Azerbaycan'ın güneyindeki seçimleri bahane ederek ülkeye jandarma birliklerinin yollayarak 4 Aralık 1946 günü İran askeri gücü, Azerbaycan'ı bu bahane ile işgal etti. Pişaveri, Rusya'dan yardım istediyse de Rusya kendi payına düşeni almış ve işgale sessiz kalmıştır. 14 Aralık'ta işgalci İran Ordusu, Tebriz'i kontrol altına aldı. 20 Aralık'ta ise tüm Azerbaycan'ın güneyi kontrol altına alındı ve böylece 21 Azer Harekâtı başarısızlığa uğratıldı. Çok geçmeden Pişaveri, başkent Tebriz'den Azerbaycan'ın kuzeyine göç etmek zorunda kaldı ve meçhul bir trafik kazası ile hayatını kaybetti. 21 Azer, 1918'de kurulan Cumhuriyetimizin, Sovyet Cumhuriyetine dönüşmesinden çok daha acı, çok daha önemli bir tarihtir. Bir yıl devam eden Cumhuriyetimiz, kanlı çatışmalarla, on bine yakın Azerbaycan Türk'ü şehit edilerek, kanla zulümle yok edildi.
Bu vesile ile Bütöv Azerbaycan davası için canları pahasına mücadele eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken Azerbaycan Türkleri'nin 21 Azer Harekâtı kutlu olsun.
Sevgiyle…
Yeliz Yıldırım
Araştırmacı-Tarihçi