19 Mayıs 1919'da Anadolu'ya çıktığında kimse bu genç subaydan bu kadarını beklemiyordu. Milletin mücadele ruhunu tek bir beden de topladı, azim nedir cihana gösterdi !
Ümitsiz milleti ümitlendirdi, tasasız devlet erkânını saf dışı bıraktı, genelgeler yayınladı, savaşlar kazandı, meclisi kurdu ve sonunda Büyük Taarruzu planladı ... Çanakkale kahramanı Mustafa Kemâl, Çanakkale'de gördüğü milletin dinamizmini 19 Mayıs'ta ülkenin her tarafında harekete geçirdi.
Milli mücadele çetin geçti, Sakarya'da kesin zafer kazanılmasına rağmen tereddüt gösteriliyordu ! Kulisler kuruluyor, her yerde ne yapılacağı tartışılıyordu. Maddi imkânsızlıkların giderilmesi adına millete başvuruldu, millet elinde avucunda ne varsa bir çorap dahi orduya verdi. Gâzî Paşa bu savaştan zaferle çıkılacağından o kadar emindi ki milletten alınanların tek tek, isim isim not edilmesi için emir verdi, milletin böyle bir arzusu olmadığını bilmesi onu daha da cezbetti ...
Kâzım ve Fevzi Paşa'larla yaptığı istişare sonucu Güney ve Doğu cephelerini kapatıp hepsini İsmet Paşa'nın emrindeki Batı cephesine çekti. Artık ateş kor kor yanıyordu, Türk için düğün olan savaş Türk'ün ruhunu okşuyor, sabırsızlanıyordu ...
Tarih 26 Ağustos'u gösterdiğinde Kocatepe'deki yerini aldı, toplarla vurduk, tüfeklerle savurduk, süngülerle devam ettik ve Tınaztepe, Belentepe, Kalecik ve Çiğiltepe'yi ele geçirdik .