By Barış Atagün on Cuma, 12 Haziran 2020
Category: Tarih

Dünyada İstanbul Dışındaki Ayasofya Kiliseleri

Ayasofya dediğimizde hepimizin aklına İstanbul'daki Ortodoksların en kutsal mekanı olan Ayasofya gelir. Bizans İmparatoru Justinyen'in yaptığı 1000 yıl kilise olarak hizmet verdikten sonra İstanbul'un fethiyle camii olan ve 1934 ten günümüze kadar da müze olan büyük Ayasofya…

Peki size Dünyada tek Ayasofya yok desem ne dersiniz? Evet Dünyada tek Ayasofya İstanbul'da değil. Ayasofya bir kilisenin adı değil bir kiliseler topluluğunun genel ismidir

Ayasofya, Eski Yunancada Agía ve Sofía kelimelerinin birleşimidir. Agia kutsal azize anlamına gelir. Sophia ise bilgelik demektir. Ayasofya'nın anlamı "Kutsal Bilgelik"tir. Kısacası Ayasofya kiliseleri Ortodoksların Tanrıyı yüceltmek için inşa ettikleri kutsal bilgelik kiliseleridir

Sadece Türkiye'de 9 Ayasofya vardır. Türkiye dışında Selanik, Ohrid ve Kiev'de Ayasofya kiliseleri vardır

Önce Türkiye'deki Ayasofya kiliselerinden bahsetmek istiyorum

1- EDİRNE AYASOFYASI

 Edirne'nin Enez ilçesinde bulunan Ayasofya bir 12. yüzyıl Bizans eseridir. Edirne 1362 yılında Osmanlılar tarafından fethedildikten sonra 1. Murat Hüdavendigar'ı emriyle camiiye çevrilmiştir. II. Murat döneminde camiiye bir medrese eklenmiştir. Medresenin müderissi Sirâceddin Mehmed b. Ömer Halebî isminde bir hoca olduğundan halk arasında Halebi camii olarakta bilinir.

Hibrî Abdurrahman Efendi Enîsü'l-müsâmirîn isimli eserinde Edirne Ayasofyasını şöyle anlatır: "Hâlen kilise tarzında dört kemer üstünde bir kubbesi vardır. Zâhir budur ki, bu şehirde ibtida cuma namazı bu camide kılınıp bundan kadîm bir mâbed olmaya. Halebî namıyla şöhretine sebep, zamân-ı sâbıkta medresesine Halebî denmekle mâruf bir kimesne müderris olmasıdır. Minaresi yoktur. Bir köşesinde ahşaptan bir me'zene bina etmişlerdir."

2- KIRKLARELİ AYASOFYASI

6. yüzyılda Bizans İmparatoru Jüstinyen döneminde yapılan Dionysos mabedinin temelleri üzerine yapılan bir Bazilikadır. Şehir Osmanlılar tarafından fethedildikten sonra Gazi Süleyman Paşa tarafından camiiye çevrilmiştir. Bu yüzden halk arasında Küçük Ayasofya ya da Gazi Süleyman Paşa Camii ismiyle de bilinir

3- TRABZON AYASOFYASI

Trabzon'un kent surlarının iki kilometre dışında bulunan Trabzon Ayasofya camiisi, Latinler'in İstanbul'u işgalinden sonra Trabzon'a kaçan Kommenos hanedanı hükümdarı 1. Manuel Komenos tarafından 1250-1260 yılları arasında yapılmıştır. Fatih'in 1461 yılında Trabzon'u fethinden sonra kiliseye dokunulmamıştır. Sultan III. Murad döneminde 1584 yılında Anadolu Beylerbeyi Kürd Ali Bey tarafından camiye çevrilmiştir. Trabzon Ayasofyası aslında bir manastır olarak yapılmıştır. Camiiye çevrildikten sonra bile manastır kısmı kapatılmamıştır. Uzun yıllar kapalı kaldıktan sonra 1865 yılında Müslüman halkın topladığı yardımlarla tamir ettirilip ibadete açılmıştır

4- GÜMÜŞHANE AYASOFYASI

Gümüşhane Merkez İlçeye bağlı Arzular-Kabaköy Beldesi'ndeki Kabaköy Ayasofya Camiisi 6. yüzyılda inşa edilen bir Bizans eseridir. Bölge o dönemde Ermeni nüfusun fazla olduğu bir bölgedir. 8. yüzyılda yapı tadilat geçirir ve 1737 yılında camiiye çevrilmiştir

5- ZONGULDAK AYASOFYASI

Bizans İmparatoru II.Theodosios döneminde 5. yüzyılda inşa edilen Ayasofya kilisesi, İstanbul'daki Ayasofya'dan yaklaşık 100 yıl daha eskidir. Orhan gazi'nin Ereğli'yi fethetmesinden sonra camiiye çevrilmiştir. Orta camii ismiyle bilinir

6- BİTLİS AYASOFYASI

Tatvan'ın Çekmece (Şamiran) köyünde bulunan tarihi yapı 6. yüzyılda yapılan bir Bizans eseridir. Yapının duvarında Ermenice yazılar olmasından dolayı Ermeni Kilisesi olarak kullanıldığı da düşünülmektedir. 12 yıl önce köylüler tarafından camiiye çevrilmiştir

7- İZNİK AYASOFYASI 

İznik'in merkezinde bulunan Ayasofya'nın tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmese de İmparator Iustinianos döneminde 6. yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. Eski bir Roma Gymnasium'unun temelleri üzerine inşa edilmiştir. 7. yüzyılda bir tadilat geçirmiştir. Yazılı belgelerde adı ilk kez 11 Ekim 787 günü Patrik Trasios yönetiminde toplanan ve 350 den fazla Piskopos ve keşişin katıldığı 7. konsülde geçmektedir. 1065 yılındaki depremde tamamen yıkılıp yeniden inşa edilmiştir. Orhan Gazi döneminde İznik fethedildikten sonra 1331 yılında camiiye çevrilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan tarafından restore edilmiştir. 6 Kasım 2011 tarihinden beri kısmen camii olarak hizmet vermektedir

8- İSTANBUL KÜÇÜK AYASOFYA

Büyük Ayasofya'nın kurucusu Bizans İmparatoru Iustinianos tarafından 527 yılında başlayan inşaatı 536 yılında bitirilmiştir. Diğer Ayasofya'ya mimari olarak çok benzediği için küçük Ayasofya denilmiştir. Orjinal ismi Sergios ve Bakhos Kilisesidir. Sergios ve Bakhos, Hristiyanlığa geçtiği için işkence edilerek öldürülen ve Aziz ilan edilen iki askerdir.

Efsaneye göre İmparator I. Anastasios'a karşı çıkan bir isyanda Iustinianos da isyancı olarak hapse atılır ve idama mahkum edilir. Tam idam edileceği gece Sergios ve Bakhos, İmparator I. Anastasios'un rüyasına girer ve Iustinianos'un masum olduğunu söylerler. Bunun üzerine İmparator I. Anastasios, Iustinianos'u affeder. Iustinianos tahta geçtiğinde hayatını kurtardığına inanan Sergios ve Bakhos'a şükranlarını ifade etmek için onların adına kilise yaptırır

Küçük Ayasofya kilisesi, Sultan II. Bayezid döneminde 1497 ya da 1504 yılında tarihi tam olarak bilinmemekte olup Bâbüssaâde Ağası (Kapı Ağası) Hüseyin Ağa tarafından camiye çevrilmiştir.

TÜRKİYE DIŞINDAKİ AYASOFYA KİLİSELERİ

Yukarıda bahsettiğim Ayasofya kiliseleri ülkemizde bulunan Ayasofya kiliseleridir. Türkiye dışında 3 Ayasofya kilisesi bulunmaktadır. Bunlar Ohrid, Selanik ve Kiev Ayasofya kiliseleridir. Ohrid ve Selanik'teki Ayasofya kiliselerini bir Avrupa turu gezisinde görmüştüm. Özellikle Selanik'teki Ayasofya, İstanbul'daki Ayasofya'ya çok benziyor. Şimdi bu kiliselerden bahsedelim

1- OHRİD (MAKEDONYA) AYASOFYASI

Kuzey Makedonya'nın Ohrid şehrinde bulunan Ayasofya'nın orjinal adı Sveta Sofija'dır. Birinci Bulgar İmparatorluğu kralı 1. Boris tarafından 9. yüzyılda yapılan kilise 14. yüzyılda Osmanlı'nın Ohrid'i fethetmesinden sonra camiiye çevrilmiştir. İ. Hami Danişment'e göre şehri 1385 yılında Çandarlı Hayreddin Paşa fethetmiştir. Tam olarak ne zaman camiiye çevrildiği bilinmemektedir. Evliya Çelebi, Ohrid'teki Ayasofya kilisesinden "Cemaati olmadığı için sadece Cuma namazlarının kılındığı camii' olarak bahseder. Şehir, 1912 yılında Yugoslavya yönetimine geçince tekrar kiliseye çevrilmiş, tüm Türk- İslam izleri silinmiştir

2- KİEV (UKRAYNA) AYASOFYASI

Ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmemektedir. Bazı kaynaklara göre 1037'de, bazı kaynaklara göre ise 1011 yılında inşa edilmiştir. UNESCO ve Ukrayna Devleti katedralin 1011 yılında Kiev Kinezi 1. Viladimir tarafından inşa edildiğini kabul etmektedir. Ukrayna'nın 7 harikasından biridir.

Kiev'in 1169 yılında Vladimir-Suzdal Knezliği tarafından yağmalanması ve 1240'taki Moğol istilasında büyük zarar gören katedral yüzyıllar boyunca Polonya ve Ukrayna'nın Ortodoks ve Katolik kiliseleri arasında kavga konusu oldu. Daha çok Ortodoks kilisesi olarak kullanılsa da 1632'de Rum Katolik Kilisesi haline geldi.

Taç giyme törenlerine ve yabancı elçileri karşılamaya ev sahipliği yapan katedralin 1917 yılındaki Ekim devrimi sonrası yıkılması düşünülse de büyük tepki alınca yıkılmaktan kurtarılmıştır. Kiev Knezlerinin mezarı da bu katedraldedir. Bilge Yaroslav, oğlu Vsevolod I ve onun oğlu Vladimir Monomakh'ın mezarları burada gömülüdür. Günümüzde sadece Bilge Yaroslav'ın mezarı vardır

3- SELANİK (YUNANİSTAN) AYASOFYASI

Selanik'in merkezinde, Aya Sofya ve Ermou sokaklarının kesiştiği yerde temeli 3. yüzyıla dayanan kilisenin şimdiki hali 7. asırda inşa edilmiştir. UNESCO Dünya mirası listesindedir. Mimarisi İstanbul'daki Ayasofya'nın kopyası gibidir. Dördüncü haçlı seferinde Venediklilerin egemenliğine geçen kilise 1204-1224 yıllarında 20 yıl katolik katedrali olarak kullanılmıştır. Selanik 1430 yılında Sultan II. Murad zamanında fethedilmiştir fakat Ayasofya kilisesinin camiiye çevrilmesi yaklaşık 100 yıl sonra olmuştur. 1523 yılında Pargalı İbrahim Paşa tarafından camiiye çevrilen kilise 1912 yılına kadar camii olarak kullanılmıştır. 1912 yılındaki Balkan savaşından sonra tekrar kilise yapılarak minaresi yıkılmıştır. 1890 yılında bir yangında hasar görse de birkaç yıl sonra tamir edilmiştir. 1988 yılında UNESCO kültür mirasları listesinde yer almıştır

BARIŞ ATAGÜN 

Related Posts

Leave Comments