|
Suriye'deki Türkmen varlığı XI. yüzyılda Navekiyye Türkmenleriyle başlamış, XIII. yüzyılda Moğollardan kaçan Oğuz boylarının gelmesiyle artarak devam etmiş, XII-XIII. yüz- yıllar arasında bu göç dalgasına Kıpçaklar da dahil olmuştur. Bütün bunların sonucu olarak yö- rede Oğuz Türkçesine dayalı bağımsız bir yazı dili ortaya çıkmakla birlikte Kıpçak Türkçesinin de etkisiyle Arapça ve Farsça karşısında Türkçe güçlü konuma geçmiş, bu da zamanla Oğuzca ve Kıpçakça unsurların karışıp kaynaşması sonucunu doğurmuştur. Sonraki yüzyıllarda Oğuzca unsurların baskın çıkmasıyla bölge ağızlarında Kıpçakça unsurlar gittikçe azalıp Oğuzca un- surlar artmıştır. Bu karışık gibi görünen dil yapısının Oğuz Türkçesine dayanan bir yazı diline dönüşümü hemen hemen XIV. yüzyıldır (Korkmaz 2013, 75-76).Bu tarihî gelişim süreci neticesinde Hazar'ın güneyinden Suriye, İran, Irak ve Anadolu ağız-larına kadar olan bölgede Oğuz Türkçesi etkili olmuş; Kıpçak Türkçesine has unsurlar ise daha seyrek olarak görülmüştür.
Bu noktada Suriye ve Irak Türkmen Türkçesi ağızlarının da Türkiye Türkçesiyle Azerbaycan Türkçesi arasında bir yapıya sahip olduklarını söylemek mümkündür (Korkmaz 2013, 188-192). Adı geçen bölgelerde Anadolu ağızları ile ortaklaşan Oğuzca un- surlar vardır, başka bir deyişle ağız yapılarının esasını Oğuzca unsurlar oluşturmaktadır. Ancak bu bölgelerde zaman zaman başka boyların ağızlarından izlere de rastlanmaktadır. Zeynep Korkmaz (1995, 179-187) tarafından; Avşar, Kınık, Salur, Bayat, Çepni, Bayındır gibi boyların Anadolu ağızlarının oluşumunda etkili olduğu ağız verileriyle ortaya konmuştur. Bölge ağızlarından Kilis ili ağızları üzerine hazırladığımız çalışmamızda, Zeynep Korkmaz'ın söz konusu çalışmasından hareketle, Gaziantep ve Kilis ağızlarında etkili olan ana katmanın Oğuzların Avşar boyu dil özellikleri olduğu tespit edilmiştir ki Avşar boyu dil özellikleri, Su- riye Türkmenlerinden yaptığımız derlemelerdeki ağız özellikleri ile de örtüşmektedir (Arslan- Erol 2015, 145-146).
Bölge ağızlarında Oğuz Türkçesi unsurlarıyla birlikte Kıpçak Türkçesine has unsurlar ve Batı Türkçesinin Doğu Oğuz grubundaki İran, Irak, Suriye ve Azerbaycan Türk- çesi ağızlarına has unsurlar da dikkat çekmektedir. Suriye Türkmen Türkçesi ağızları bu nok- tada Anadolu ağızlarından ayrılarak Irak Türkmen Türkçesinin de dahil bulunduğu Doğu Oğuz ağızlarıyla birleşir (Bayatlı 1996, 370, Buluç 2007, 279, Arslan-Erol 2009, 49, Gökdağ 2012, 119). Tarihî süreç içinde Hazar'ın güneyinden göç ederek gelen ve İran, Irak, Suriye hattında yerleşip kalmış olan Oğuz boylarına has unsurlar (Arslan-Erol 2015, 147-148) ile bu bölgede uzun süre hüküm sürmüş olan Memlûkların etkisiyle Kıpçak Türkçesine (Arslan-Erol 2015, 148-149) has unsurlar bölge ağızlarında bugün bile gözlenmektedir. Keza Sadettin Buluç (2007, 271) da Irak Türkmenlerinin yerleştikleri Musul, Erbil, Kerkük, Hânekin, Mendeli bölgelerinde Moğolca ve Kıpçakça unsurların izleri bulunduğunu söyleyerek aynı noktaya dikkati çekmiştir. Bugün batı grubu Türk ağızlarının genel dağılımı ile Anadolu ağızlarının, Anadolu ağızları içinde de Suriye Türkmen Türkçesinin yeri; tarihî verilerle ele alındığında Biladü'ş-Şam olarak adlandırılan bölgedeki boy dağılımlarıyla hemen hemen örtüşür.
2005 yılında halen görev yapmakta olduğumuz Gaziantep Üniversitesi ile Halep Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü arasında başlayan ikili ilişkiler çerçevesinde, yaklaşık 10 yıl boyunca pek çok derleme yapılmış ve bu derlemelerde örtüşmelerin ilk izlerine rastlanmıştır. Gerek 2005-2011 yılları ara- sında Halep, Lazkiye, Hama, Humus, Colan Türkmenleri ile yaptığımız görüşme ve derlemeler (Arslan-Erol 2009, 40-63) gerekse Kilis ili ve çevresinden yaptığımız derlemeler bize şu andaki ülke sınırlarının ne kadar suni olduğunu, ağız tespiti ve dolayısıyla boy yerleşimleri konu- sundaki tespit çalışmalarının il ve ülke sınırlarından tamamen bağımsız seyrettiğini göstermiştir. Tübitak 1001 projesi kapsamında yürütmekte olduğumuz Suriye Türkmen Türkçesi Ağızlarının Tespiti projesi dolayısıyla 2018 yılı başından itibaren Suriye'den göç edip gelmiş olan Türk- menler arasından yapmakta olduğumuz derlemelerimizin Kilis İli Ağızları (Arslan-Erol 2018) adlı çalışmamızın sonuçlarıyla oldukça paralel sonuçlar taşıması dikkat çekicidir. Henüz baş- langıç aşamasında olan bu proje kapsamındaki çalışmalarımız tamamlandığında çıkması muhtemel görünen sonuçların ilk izlerinin bile heyecan verici olduğunu belirtmek gerekir.
Kaynak
1-Hülya ARSLAN EROL∗Mediterranean Journal of Humanities mjh.akdeniz.edu.tr VIII/2 (2018) .
2-Orhonlu C. (1987). Osmanlı İmparatorluğunda Aşiretlerin İskanı. İstanbul 1987.
3-Özkan N. (1997). Türk Dünyası (Nüfus, Sosyal Yapı, Dil, Edebiyat). Kayseri 1997.
4-Sevim A. (2000). Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi. Ankara 2000.
5-Suriye Oğuz Türkmenleri, MUHTAR FATİH. 1014 Şubat 1015- Mart 2017 - Sebilürreşad Dergisi.
6-Sümer F. (1992). Oğuzlar (Türkmenler). İstanbul 1992.
7-Suriye Türkmenleri - Dr.Deniz Türkmenoğlu*(Dr.Muhtar Fatih BEYDİLİ) https://www.turansam.org/makale.php?id=367