BIKTIM!..
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede, yine bu ülkeyi aşkla severek yaşamaktan,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede, diğer insanların genç olanlarının vurdumduymazlıklarından, bir kısmının "vah-tüh" seviyesindeki duyarlılıklarından, diğer bir kısmının (içinde benim de olduğum grup) siyaset okumacılığı yapmasından, orta yaşlının her şeye karışmasından, yaşlının ben göreceğimi gördüm zaten artık bana dokunmayan yılan bin yaşasıncı tavrından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede devlet görevlilerinin boş işlerle uğraşmaktan başka bir şey yapmıyor olmalarından, muhalefetin ucuz edebiyat cümleleri kurarak sahte eleştiriler yaparken aslında iktidar yalakalığından başka bir şey yapmamalarından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede silahlı kuvvetlerin ve güvenlik güçlerinin silahlarını kullanmaktansa, onları kabzaları yerine politik korkularından dolayı neredeyse donlarının içine saklayacak olmalarından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede televizyonların para kaybetmektense onur kaybetmeyi tercih ederek verilen izinler ölçüsünde gündem oluşturma telaşı içinde olmalarından, gazetelerin toplumsal bilinç oluşturma ve tarafsız haber yapma gibi ilkelerden sıyrılarak politika üretmelerinden, o bunu yazarsa ben de şunu yazarımcı tavırlarından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede sanatçıların, sporcuların niceliksel ölçülerle hiçbir niteliği olmayan paylaşımlar yapmalarından, bırakın topluma yol gostericilik yapmayı kendi evlerindeki küçücük çocuklara bile hiçbir yol-yordam gösterememelerinden, dahası böyle bir kaygılarının da olmayışından, kiminin ise toplumun uç kesimlerinde yer alıp kendilerini soyutlamarından, kiminin de şöhret kalitesini düşünce dünyasına tercih ederek zihinsel, ruhsal ve vicdani fonksiyonlarını dönemin iktidarının ellerine bırakmasından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede adının önüne unvan getiren herkesin her şeyi biliyormuşçasına bir tavır içinde olmalarından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede üniversite hocalarının lisans düzeyindeki öğrencileri ciddiye almaz, değer vermez havalarından, lisans üstü öğrencilerini desteklemez ve umursamaz ama kendi adının ve sıfatının geçeceği noktalarda en iyi şekilde temsil edilmek kaygısı ile son anda öğrencinin ümüğüne oturmalarından; kendi içlerinde bile siyasi kutuplaşmaya giderek kapı kapatıp dedi-kodu yapmakla bilimsel faaliyet eylemlerini teraziye koyduğumuzda ortaya çıkan vahim tablodan; benzer şekilde öğrencilerin de not ve kariyer üzerinden hoca yalakalığı ve riyakârlığı yapmalarından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede eğitimin, sağlığın, güvenliğin, ekonominin, turizmin, kültürün, dilin, dinin, şahsiyetin, ailenin ve tüm hassasiyetlerin sıfır noktasına gelmiş olmasından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede dudaklarını büzerek fotoğraf çektiren kızlardan, aşk böceği gibi ortada dolaşan vıcık vıcık sevgililerden/eşlerden, futboldan başka hiçbir şeye aklı basmayan erkeklerden, aman evladım karışma bir şeye diyen anne-babalardan,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede insanların sosyal medya hesaplarında yine oralardan öğrendiği ölüm, doğum ve özel günlerin anma, kutlama ve hatırlatmalarını yaparak ne kadar entelektüel(!) olduklarını ispatlama çabası içinde olmalarından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede insanların sadece akıl vermesinden, iş yapmaya gelince herkesin bireysel getirilerine göre öncelik sıralaması yapmasından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede kundaktaki çocukların bile tecavüze uğramasından, hatta hayvanların ve sokaktaki bankların bile tecavüze uğramasından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede hergün şuralara yazacak, topluluklarda konuşacak, sitemler, isyanlar edecek yeni bir şeyler çıkmasından ve daha bir sürü şeyden,
Kısacası, insanların hergün öldüğü bu ülkede insan olmaktan bıktım.