Eğitim sisteminin yap- boz tahtasına döndüğü ülkemde 2002 yılından 2017 yılına kadar tam 6 milli eğitim bakanı görev almış. Bunlara bağlı olarak liselere geçiş sınavıda 6 kez değiştirilerek farklı sistemler getirilmiştir.
AL, LGS, OKS, SBS, TEOG, LGS
15 yıl içinde 5 farklı sistem.
Bir sistemle ortaokula başlayan öğrenciler başka bir sistemle mezun oldular.
Ama hiç biri TEOG sınavından LGS ye geçiş kadar sancılı olmamıştı.
2017 - 2018 eğitim öğretim yılına girdiğimiz Eylül ayında bir sabah kalktığımızda Cumhurbaşkanımızın isteği ile TEOG sınavının yapılmayacağını öğrendik.
Her şey, 16 Eylül 2017 akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir televizyon kanalında Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sisteminin kaldırılması gerektiğini söyleyerek "TEOG olayını istemiyorum, bunu da yanlış buluyorum. TEOG'un kaldırılması lazım. Biz TEOG'la mı geldik?" demesiyle başladı.
TEOG sistemi kaldırılacaktı ama yenisistemin nasıl olacağı ile ilgili net bir bilgi verilmemiş, daha sonra gerekli açıklamaların yapılacağı bildirilmişti.
Bu son dakika haberi; veliler, öğretmenler, özellikle de öğrenciler üzerinde şok etkisi yaratmış. Yetmemiş gibi belirsizlik süreci Aralık ayına kadar uzamıştı. Bu durum ergenlik çağında ki öğrencilerde kabusa dönüşmüş endişe ve kaygılara neden olmuştu.
1.2 milyon öğrenci , veli ve öğrencilerin sorularına yanıt veremeyen öğretmenler adeta nefeslerini tutmuş MEB dan gelecek resmi açıklamaları beklemeye başlamışlardı.
Eylül gitti. Ekim de bitti.Kasım geldi. İlgililerde tık yok.
Tam 44 gün sonra
YENİ SİSTEM AÇIKLANDI!
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TEOG´un yerine gelecek olan yeni sistemin adınıaçıklamıştı.
Sonradan Merkezi YerleştirmeSınavı (MYS), daha sonra Liselere Geçiş Sınavı ( LGS) olarak değiştirilecek olan yeni sistemin adını "Veli TercihineBağlı Serbest Kayıt Sistemi" olarak ve eğitim sistemimize getireceği yenilikleri açıkladı.
Beklenen sınavın içeriği ile ilgili çalışmaların devam ettiğini , açıklamanın daha sonra yapılacağını söyledi.
Herkes heyecan içinde beklerken, Kasım da geçmiş Aralık gelmişti. Nihayet MEB beklenen açıklamayı yapacağı tarihi bildirmişti. O gün herkes gibi bizde 8. sınıftakiçocuğumuzla tv karşısında açıklamayı bekler olmuştuk.
Ortaokula 8. sınıf konularından sorumlu tutulacakları TEOG sistemiyle başlayan çocuklar, yeni sistem MYS ile sınanacak, sınavda 8. sınıfın yanı sıra 6. 7. sınıf konularındanda sorumlu olacakları açıklandı.
Tam da sınava 6 ay kala!!!
Bebekliğinin dışında gözünde yaş görmediğim torunumun gözünden sessizce akan yaşı görünce içim öyle bir yandı ki, o an milyonlarca çocuğun sessiz çığlıklarını duyar gibi oldum. Onların çığlıkları olmak istedim. istedim.
Kaç kişi duyar sesimi , kaç yüreğin sızısını dindirir bilmem ama ben bir eğitimci, anne , anneanne, en önemliside insan olarak onlar adına seslenmek istedim. İsyanımı satırlara döktüm o gün .
"Ey şeherli ana babalar! gözünüzden sakındığınız, üzerine titrediğiniz evlatlarınızı o kadar düşünüyordunuz ki; sekiz yıl önce 4+4 le vurdular çocuklarınızı ses etmediniz. Defalarca müfredatla, kitaplarla, okullarla oynadılar ses etmediniz, dört yıldır TEOG la yatırıp kaldırdılar ses etmediniz,
gücünüz evdeki çocuğa yetti. Onların geleceklerini düşünerek testlerle yatırıp kaldırıp, yaşamdan kopardığınızı fark etmediniz.
Bu yarış, büyük yarış okul yetmez dediniz. O özel öğretmenden, bu dersaneye , eve gelince de soru çözdürmeye oturttunuz .
Enaz 100-200-300 soru diyerek uykularını, oyunlarını, tatillerini çaldınız. Birden ; Aha da kaldırdım TEOG u dediler yerine ne koyacaklarını söylemedileeer. İnan'ın yıllardır karşı olduğum bu ucube sistemin kaldırılışına ohh diyemedim. O küçücük yüreklerin travmasını düşünerek. 4 yılını çaldığımız çocukların üzerinde canlı bomba etkisi yapan bu karara da ses etmediniz.
Aylardır ruhlarında fırtına esen çocuklarınıza sabah sınav varmış gibi baskılara devam ettiniz.
Bu gün Pandora'nın kutusu açıldııııı ..
Çocuklar şokta 4 yıldır yalnızca 8. Sınıf konularından
Sorumlu olduklarına kendilerini hazırlayan çocuklara "süpriiiz" dercesine "6.7. Sınıftanda sorumlusunuz" dediler. "Eyvah yandı çocuklar, yandıki ne yandı." De dim. Şu anda , açık kitapevlerine koşup 6.7. Sınıf soru bankalarını testlerini almaya hazırlanıyorsunuzdur. Çünkü siz çocuklarınızın geleceğini çok düşünen onlar için büyük özveride bulunan ana-babalarsınız…
Aslında sizde herşeyin farkındasınız da gücünüz evdeki çocuğa yetiyor.
Hiç düşünmüyorsunuz değil mi? Daha çocukluklarını yaşamadan, yorgun gençler olarak toplumsal yaşamda yer alıp sonra da yılgın yetişkinler olarak yaşamın yükünü kaldırmakta zorlanacaklarını …
Çünkü siz onları geleceğe değil, onlara iyi bir gelecek hazırlıyorsunuz.
En iyi öğretmenlerle, en iyi okullarda okusunlar, en sevdikleri yiyecekleri yesinler, en kaliteli giysileri giysinler, en iyi işlere girip en iyi arabalara binsinler.
Hiç sormuyorsunuz onlara "sen ne düşünüyorsun? Ne istiyorsun? " Diye. Niye soralım ki; bir insan başka ne isteyebilir ki? Neyi eksik ki?
Ya biz eğitim ordusunun neferleri biz ne yaptık?
Sistemin uygulayıcıları olarak söylemedik. Korktuk, sustuk.
Kendi kendimize söylendik.
EGO'larımızı besledik, İyi öğretmen, en başarılı okul yarışında.
Biz de hiç dur durak bilmedik. Ne veliye doğru yolu gösterdik. Nede çocukların çocuk olduklarını düşündük daha 2. sınıftan başladık denemelere, minicik yürekleri dalgalandırdık, sınav korkusuyla, heyecanıyla.
O dakka başlıyordu ana baba kaygısı ve baskısı... Onlarıda aldık yanımıza bindik çocukların sırtına veee geldik bu günlere. Para da kazandık Allahiçin.
Şimdi ben bugün diyorum ki
İki cihanda bu çocukların ahı, bu ülkeninde karartılmış, hasta edilmiş bir geleceği var yakamızda. Umarım bir gün bu ruhlarını kararttığımız, yaratıcılıklarını, üretkenliklerini, hayallerini, çocukluklarını ellerinden aldığımız çocuklar, bizden hesap sorarlar.
"Her gecenin bir sabahı var sorarlar bir gün sorarlar " deyip yeni oyuncağımız hayırlı olsundiyorum.