Çağımızın hastalığı bence , kararsız kararlılık!
Evet cümle hem tersten başlıyor hem anlamsız ve zıt bitiyor. Belki de hepimiz her gün yeni kararlar alıp uygulama aşamasında bahaneler yaşıyoruz.
Bahaneleri üretmiyor, resmen yaşıyoruz.
Evrene hep kızıyoruz da biz evrene nasıl yaklaşıyoruz acaba?
Bir daha asla yapmam, bir daha asla söylemem, bir daha asla gitmem... (yaptı, söyledi, gitti).
Demekki bir şeylerin kararlı kararsızlıklarını yaşamadan önce iyice ölçüp tartmak, kesin kanaatler getirmemek gerek.
Sözümüzün arkasında durursak ;hem insan ilişkilerinde saygılı, empatik davranabilir hem de kendi benliğimizle ve bireyselliğimizle barışık olabiliriz.
Aksi taktirde kendimiz çekişkili tavırlar ve kararlar içerisinde olup karşımızdaki insanlardan tutumlu davranışlar beklemek adil olmaz.
Bununla mücadele etmek için fevri davranışlardan, eksik düşünülerek yapılmış işlerden, kırıcı sözlerden kaçmalı; pozitife ve şiddetsiz yaşama alışmaya çalışmalıyız.
En azından denemeliyiz...