Dünden beri sosyal medyada bir video paylaşılıyor.
Aslında video geçen yıla aitmiş ama tahminim seçim öncesi gündem oldu.
Videoda bir kadın Recep Tayyip Erdoğan'ı savunuyor.
Savunma gerekçesi de ülkede kat(l)ettiğimiz ilerleme.
Bu tezine eskiden doktorların bizi (muhtemelen burada biz ile kastettiği sıradan vatandaş) azarladığını bugün ise doktor dövdüğümüzü gerekçe olarak gösteriyor.
Böbürlene, böbürlene 'doktor dövüyoruz' diyor.
Bu mu kardeşim?
Ne oldu haklara, özgürlüğe, eşitliğe?
Bu nasıl bir 'demokrasi' anlayışı?
Doktor dövmek mi toplumsal ilerlemenin ölçeği?
Daha doğrusu,…
'sadece' doktor dövmek mi?
Yanlış anlamayın, ben öyle 'kişinin hürriyeti, başkalarının hürriyetinin başladığı yerde biter' gibi muhallebi çocuğu hukuk felsefesinden bahsetmiyorum.
Bu tür düşünceler dış güçlerin milletimizi bozmak, bayrağımızı indirmek ve ezanımızı susturmak için bize monşerler vasıtasıyla enjekte etmek istedikleri bölücü fikirler.
Böyle sofistik sözde hukuk felsefesi tencereleri miğfer, kapaklarını kalkan ve evdeki oklavayı kılıç yaparak 'Kuruluş', 'Diriliş', 'Yayılış, 'Bayılış' gibi TV dizilerinden atalarının tarihini öğrenen yiğit Osmanlı Torunlarına yakışmaz abi.
Bizde koydun mu oturtacaksın.
Osmanlı Tokatı diye bir şey var, değil mi?
Ama ben mesela doktor dövmek istemiyorum.
Doktorlar bana bir şey yapmadı.
Ben 8 yaşımdan beri asla doktordan azar işitmedim.
Onun için doktor dövmek istemiyorum ama dövmek istediğim başka meslek grupları var.
Örneğin yalan, yanlış, iftira demeden, kalemini güce satan, 3 kuruşluk menfaat için önüne kemik atan herkese yalakalık yapmayı 'gazetecilik' diye millete yutturan bir sürü puşt var.
Ben bunları dövmek istiyorum.
Neden kimse bana devletin polisi, savcısı enseme binmeden bunları dövebileceğime dair garanti vermiyor?
Aslında ortam da çok müsait.
Mesela işini hakkınca yapan gazetecileri tartaklayanlar, dövenler, ciddi boyutta yaralayanlar gidiyorlar saçma sapan bir ifade verip yine çıkıyorlar karakoldan.
Öyle ahım şahım bir ceza aldıklarını görmedik.
Dolayısıyla, hazır bu kapı da aralanmışken, ben de doktor dövenler gibi, işlerine gelmeyen gazetecileri dövenler gibi, aynı hakkı istiyorum.
Hemen kızmayın, 'olur mu öyle' demeyin.
Aslında ben sadece 'fiili duruma hukuki yol aransın' diyorum. Ne fazlası, ne eksiği.
Bunu benden önce diyenler de oldu, o zaman gıkınız çıkmıyordu ama!
İçişleri bakanımızın iki dudağının arasına bakar.
Çağırır bir müsteşarı 'Bir tanem şunu hazırla' der, bitti.
Sadece bunlarla da değil.
Dövülecek öyle çok meslek grubu var ki…
Müteahhitler!
Evet, evet, müteahhitler mesela.
Allah için söyleyin, dayağı hak ediyorlar mı, etmiyorlar mı?
Şimdi hemen birkaç tatlı su hümanisti gelir 'ama onların hepsi öyle değil' der…
Ne fark eder abi?
Sanki her doktor bir mi?
Sanki her doktor hasta mı azarlıyordu da şimdi millet gönlünce önüne gelen doktoru dövebiliyor?
Hem çaresi var kardeşim.
Borsasını kurarız, parayı ödeyen müteahhit sıyırır.
Benzeri uygulamayı ülkede görmedik değil.
Müteahhitleri dövüp belediyeleri es geçmek olmaz.
Yani hem kaynak bol, hem de hak etmiyorlar değil.
Bile bile o müteahhitlere göz yuman, belki oy hesabıyla, belki para karşılığı olmayacak yerlere bina ruhsatı veren onlar değil mi?
Hazır başlamışken, bir kere göreve gelmeden ayda ikişer, üçer maaşı cebe indiren belediye personelini de unutacak değiliz.
Yani burada maden bol.
Şener Şen'in Kemal Sunalı falakaya yatırdığı gibi ayakları patlayana kadar sabah, öğle akşam birer posta geçsen yetmez.
Hafiften psikopatlaştığımın farkındayım ama elimde değil.
Bir yandan dayağı hak eden bunca meslek grubu, diğer yandan kişinin dayak atma özgürlüğünü tek bir meslek grubuna sınırlayan veya sınırlanmasından rahatsız olmayan bir halk.
Böyle bu millet zor gelişir.
İnsan nasıl sinirlenmesin!
Hazır belediyeler üzerinden yavaşça kamu alanına giriş yapmışken, daha bir Türkiye geneline bakmak lazım. Türkiye siyasetinde, bürokrasisinde etkin olan kısmen ne yaptıklarını bildiğimiz veya bilmediğimiz bir sürü tip var.
Şu,… meslek tanımları tam olarak ne bilmiyorum ama siyasilerin prompterden okudukları metni yazan bir meslek grubu var.
Dayağı hak edenlerin en başında geliyor bunlar bence.
Mecbur muyum kardeşim ben son kullanım tarihi geçmiş mo… pardon, ihtiyarların '62'den tavşan çıkar' tarzı hesaplarıyla kafamı yakmaya?
Abicim prompterden okuyan zaten artık tükenmiş bitmiş,
ahının çıktığı kesin ama vahı kalmış mı şüpheli,
yani ne dediğinin farkında, ne de konuştuğunun.
Bu yetmiyormuş gibi bu metinleri yazanlar 'yok bugün bilmem kaçıymış, şunla toplarsan buna bölersen buymuş… Bu tesadüf müymüş?..' gibi metinlerle ne hedeflemektedirler?
Ama bilerek yapıyorlar bunu, sanki 40. yıl hesabından bunun ters teptiğini hala öğrenmemişler gibi!..
Anladık, tamam marifetmiş gibi okuyana acımıyorlar,
onu alkışlayanlar da belki hak ediyor ama benim gibilerin günahı ne?
Sırf o da değil;
Koskoca reisin önüne yalan yanlış bilgiler koyuyorlar,
o da bu yazarlara güvenip okuyor ve dinsiz imansızların bayrak düşmanı muhalefetin ağzına sakız veriyor.
Yok şurada gaz çıkmış, yok buradan petrol fışkırmış…
utanmasalar reise 'soğuk füzyonu bulduk' diyecekler o da millete müjdeleyecek.
Reis daha top oynarken hatta topçu zamanından bile evvel yapılmış yolları, üniversiteleri onlara güvenerek 'biz yaptık' diye anlatıyor…
Aynı 'Çocuklar Duymasın'da ki Seyyar Tayyar gibi.
Yanlış anlaşılmasın. Reise sitem etmiyorum. Haddime mi?!..
Çılgın projeleri, aya sert inişi planlayan bir kafa elbette böyle basit işlerle uğraşıp, böyle basit bilgileri kontrol edecek değil. Etrafındakilere güvenme mecburiyetinde.
Reisimize bu yapılmaz, yapılmamalı, ne kadar iyi niyetli olduğunu, onun için ne kadar kolay kandırıldığını hepimiz gördük. Biliyoruz.
Bu kadar tesadüf olmaz, ben artık bu metin yazarlarının dış güçler için reisimize karşı komplo kurduğundan eminim.
Onun için siz söyleyin, okkalı bir dayağı hak etmiyorlar mı?!..
Madem vatandaş olarak azar işitmek dövmek için gerekçe olarak yeterli,
o zaman yazarlarından konu açılmışken siyasilere de bakmalı.
Elbette reisimizi tenzih ediyorum, çünkü o emri Allah'tan alıyor.
Ama ya almayanlar?!?
Aslında bu alanda da, aynı gazetecilerde olduğu gibi, kapı aralanmıştı.
Arkadaş, herif hazır Kılıçdaroğlu'nu yumruklamışken değerlendir fırsatı.
Hazırla bir hukuki alt yapı, isteyen istediği politikacıyı dövsün.
Her iddiasına varım, her Türk vatandaşının dövmek istediği en az bir politikacı vardır.
Benim aklımda olan, gönlümde yatan…
Neyse, o da bende kalsın.
Ne gerek var öyle dokunulmazlıkmış bilmem neymiş…
Lüzumsuz.
Düşünüyorum da,
bu liste yaz yaz bitmez.
O kadar çok dayağı hak eden var ki…
Dolayısıyla kimse yanlış anlamasın;
Ben doktorları dövebilmemize karşı değilim.
Sadece 'Yetmez ama evet' diyorum.
Bence sınır olmamalı, yani sen sadece bunları dövebilirsin, şunları dövemezsin gibi vesayetçi bir demokrasi anlayışına karşıyım ben abi.
Gördüğünüz gibi, gerçek bir liberal demokratım aslında.
Öyle bahsettiğim gibi bir sınırlama, benim kardeşlik, eşitlik ve özgürlük anlayışıma ters!
Madem bu kadar gazı verdiniz millete abi;
Yok kanunmuş, sivil hukukmuş… Bırakalım böyle gereksiz işleri.
Kapatalım mahkemeleri.
Artık hakimi, savcısı, bilmem nesi devlete yük olmasın.
Hatta belki özelleştirebiliriz.
Onca limanı, devlet işletmesini, e-nabız'ı sattık, neden mahkemelere, barolara müşteri bulunmasın?
Babalar gibi satarız.
Bir Katarlı din kardeşimize bakar.
Kim ne diyebilir?
Yok öyle haklının gücüymüş, kanun önünde eşitlikmiş, bilmem neymiş...
Esas olan güçlünün hakkıdır.
Bizi kıskananlar buna anarşi diyor ama dış güçlerin bize distopya diye yansıttıkları toplum modeli, ancak bizim ütopyamız olabilir.
Aslında reis 'Ben Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim, bunu çok açık net söyleyeyim ve verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum.' derken tam da bunun için zemini hazırladı ama biz anlayamadık.
Ama olsun.
Bugün olmazsa yarın.
Yetişen dindar ve kindar nesillerden ümitliyim ben.
Herkes konuşur, onlar yapar.
Mehmet Alp
Not:
Tam yazıyı bitirdim, aklıma geldi.
Bence en çok dayak hak edenler kimler biliyor musunuz?
Hiciv anlamayacak kadar cahil olup yorum yazarak her yere maydanoz olmayı kendine vazife edinenler.
Bence ilk ve en çok dayak yemesi gereken onlar.