By Kartal Yolcu on Çarşamba, 12 Ağustos 2020
Category: Yaşam

ÖZEL ÜNİVERSİTELER

 ...İşte bir de böyle bir sorunumuz var: mezun olunulan alanlarda "istihdam edilemedikten" sonra, ne gereği var okullara? 

TV izlemem ama bazen kanallar arasında hızla gezinirim. Hayretler içinde kaldım: Ne kadar çok özel üniversite varmış.

Bu üniversiteler, kendi çarklarını döndürebilecek kadar müşteri (öğrenci mi deseydim) bulabiliyorlar mı acaba? Ve ne kadar öğrenci bulurlarsa iş yerleri "sürdürülebilir" hale gelebiliyor? Bunları merak ediyorum... Hadi müşteri bol diyelim, o gençler buralardan geçtikten hangi oranda istihdam alanı bulabiliyorlar?

Sorular kafamda gezinirken reklamlara bakıyorum da hiç bir üniversite "Bizde bilim en üst düzeyde verilir" demiyor.

Bu reklamların ana teması; gençlerin "birer izci kampı", "birer sosyalleşme merkezi", "neşeyle vakit geçirilecek tesislere sahiplik" üzerine dönüyor. Ve hatta bir tanesini "turistik tesis" sandım, çünkü KKTC de güneşten, denizden, manzaradan söz ediyordu... Dikkatle izleyin reklamlarını bunu fark edeceksiniz.

Yıllar önce İstanbul'da bir özel üniversitede rektör yardımcısı olarak çalışan değerli bir dostuma gitmiştim. Ben gittiğimde içeride bir görüşmesi vardı, görüşmesi bitince sohbete oturduk. Dostum da verimli bir yazardı, Eski Türk Edebiyatı alanında yazdığı her satır referans olabilecek bir hocamızdı.
Sohbette bana;

"Ağabey sen gelmeden önce, yabancı uyruklu öğrencilere üniversitemi tanıttım, daha doğru ifade ile "üniversitemi seçsinler" diye okulu pazarlamaya çalıştım. Resmen pazarlamacılık yapıyorum" diye dert yanmıştı.

Bu değerli dostum, bu konudan çok rahatsız olduğu için, sonradan bir devlet üniversitesine geçiş yaptı.

Diğer taraftan devlet üniversitelerinin mezunlarının da istihdam edilememe sorunu var. Her tarafta o kadar çok kıytırık okul açıldı ki, aileler buralara çocuklarını gönderiyorlar, çocukları okuduğu için seviniyorlar… Mezun olunca aile ayrı bunalım, çocuklar ise daha daha da bunalım.

Komşumuzun kızı, "Kimya Mühendisi" oldu ancak A101'de kasiyerlik yapıyor şu an. Mezun olduğu alanda istihdam imkanı bulunamadı. İşte bir de böyle bir sorunumuz var: mezun olunulan alanlarda "istihdam edilemedikten" sonra, ne gereği var okullara? Şu gereği var, "öğrenci", istatistiklere "işsiz" olarak geçmiyor. Devletin "genç işsiz" istatistiklerinde bu gençler yer almıyor.

Her kente, ilçeye üniversite açıldığı, butik tesis kıvamında özel üniversite açıldığı zaman bu ülkede bilim yapılmıyor. O il ve ilçede esnafın iş yapması, öğrencilerden yararlanması sağlanıyor. Zaten her il ve ilçede "üniversite talepleri" de bu nedenden kaynaklanıyor. Bunun için siyasetçilerle temas sağlanıyor…

Konunun özeti: Daha çok bilim değil, daha çok sömürü.

Related Posts

Leave Comments