Takvim yaprakları 1 Kasım 1992'yi gösterirken Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde vatana kurban bir "Börte" geldi dünyaya. Annesi çok isteyerek koydu kınalı kuzusuna "Gülşah" adını ailesinin göz bebeği,babasının nazlı ve kara kızıydı Gülşah. Her latifesinde dile getirirdi; "ben babamın kara ve nazlı kızıyım" diyerek.
Güzel bir resim yeteneği vardı Gülşah'ın,Antakya ilçesine bir çok resim kursuna gidip gelmişti. Annesine her latifesinde "kızının adını tüm Kırıkhan duyacak" derdi sürekli. Doğru bildin ayaz dağların ak alınlı kızı senin adını herkes duydu senin adın Türk ırkına gurur kaynağı oldu senin adınla bir nesil geliyor ardından hepside Gülşah ablasının uğruna intikam yeminleri etmiş bir nesil!
Tahsilinin devamında Ankara Gazi Üniversitesi Resim ve İş bölümünü kazanmıştı.Ailesiyle geçen diyaloğunda hep şöyle bahsederdi: "Öğretmen olacağım fakat öğretmenliğimi sadece çizimler ile değil, bu vatan nasıl sevilir, bu vatan için serden nasıl geçilir onları öğreteceğim." derdi Gülşah.
Biz senden çok iyi öğrendik bu vatan için nasıl serden geçildiğini 'Şanlı Yuvanın Hırçın Börteçinesi' ! Gülşah'ın üniversite yıllarında polislik aşkı yüreğinde bir kor gibi yanıyordu okulunun yanına kurulan Özel Harekat eğitim parkurları Gülşah'ın pek dikkatini çekerdi. Gün geliyor 14 deli fişek,14 asil börteçine bu şanlı yola baş koyuyor ve Polis Akademisine başlıyor.Gülşah 1 yıl içerisinde üç ayrı mezuniyet yaşıyor; Ankara Gazi Üniversitesi Resim ve İş bölümü, Polis Akademisi ve Özel Harekat. Akademiyi ilk 30 sıralamayla bitiren Gülşah istediği yeri seçebiliyordu fakat onun yüreğindeki kopan fırtına farklıydı.Annesi Hatay'ı seç gel dedi fakat Gülşah;"Hayır,ben özel harekatı seçeceğim daha bitmedi." diyerek sanki görüyordu geleceği bitmemişti evet mertebelerin en yükseğine ulaşacaktı Gülşah peygambere komşu olacaktı!
Gülşah Şanlıurfa'ya gitti, Adana'ya gitti yetmedi Sur'un dar sokaklarında fistanlı vatansız piçleri kazdıkları o hendeğe gömdü. Takvim yaprakları kahpece yapılan darbe girişimi yani 15 Temmuz 2016'yı gösteriyordu. Şanlı Yuva'dan gelen haberle acil toplanma emri çıkıyor Gülşah Şanlı Yuvaya henüz varmadan bir bomba atılıyor kahpe düşman sızamadığı tek yeri vurmaya çalışıyordu.Gülşah, Gölbaşı daire başkanlığına vardığında mahşer yerinden farkı yoktu ortalığın vakur bir düsturla hemen hücum yeleğini giyip cephaneliğe koşarken kahpece atılan bir bombanın infilak etmesi sonucu göğsünden yaralanıp gençliğini adadığı Şanlı Yuva'nın bahçesinde şehadet şerbetini içti ve o güzel ata binip uçmağa vardı.
Gülşah'ım 24 yaşında düştü toprağa her mahluk ölse de şehit ölmezmiş!
Gülşahımı gönderdik fidanlar gibi ardından ağladık figanlar gibi Peygamberin yanında sultanlar gibi her mahluk ölse de Gülşah'ım ölmezmiş! Vatan hududuna ördük bir duvar,bu duvarda ruhumuz kanlarımız var;
Gülşah'ımın gül yüzü süzülür yarası kanar mezara girsede şehit ölmezmiş!
Babaya iftihar,anaya izzet Özel Harekata şereftir kahpeye zillet Kuran'da Allah verdi bir senet yıldızlar sönsede Gülşah ölmezmiş! Memleketten bölük bölük asker geldiydi, Gülşah bu dağların Ala Kurduydu fistanlılar sürüsü ürüsede Gülşah'ım ölmezmiş!
BOYUN BÜKÜP YAŞAMAKTANSA BOZKURT GİBİ ÖLMEYİ YEĞLEYENLERE BİN SELAM OLSUN!
Bu vatan sizlere minnettar,bu gençlik sizlere minnettar.Aziz hatıranız her zaman yaşayacak,vatana kurban gerekirse şayet bizler hep 18 yaşındayız!
Kıymetli kardeşim Ezgi'ye bu yazımda yardımcı olduğu için teşekkür ederim.