Aslında bir şey yazmak, bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü her şey manasını kaybetti.
Zaten söylemediğim söz, haykırmadığım feryat kalmadı. Hepsini duymazdan gelen, sen değil misin?
Ben ne söylersem söyliyeyim, hep bir bahanen oldu. Saklanacak, kendini avutacak, kandıracak, işine gelince arkasına kaçacak, işine gelince yüzüme çarpacak bir kapın oldu.
Ve şimdi de aynısı olacak. Biliyorum.
‚Birlik zamanı' diyeceksin,
‚Sizi de' gördük diyeceksin,
‚Böyle durumlarda hükümet mi eleştirilir?' diyeceksin,
‚Sizin yaptığınızı pkk yapmıyor' diyeceksin….
Niyetim suçunu yüzüne vurmak, kendimi haklı çıkarmak, egomu tatmin etmek değil!…
İçim yanıyor, çaresizim, kanım akıyor, can çekişiyorum….
Her gün fidanlarımı toprağa veriyoruz.
Kim bilir, ne çile, ne ızdırap, ne fedakarlıklarla, ne hayaller, ne umutlarla yetiştirilen, büyütülen gencecik yavrularımı….
Yok! Sakın!
Sakın 'Benim de içim yanıyor' deme, inanmam.
İnanmam çünkü Habur'u alkışlayan sen değil misin?
Mehmetçik pkk çaputunun altından zorla yürümeye mecbur bırakılırken, sen alkışlamadın mı?
Sen değil misin, akilleri dinleyen?
Sen değil misin, Oslo'da devleti elinde evlatlarımın kanları olan katillerle muhatap edenlere toz kondurmayan?
Sen değil misin 'Analar ağlamayacak' yalanına göz göre göre kanan?
Sen değil misin, Dolmabahçe'de, Meclis'te bebek katilinin döktüğü zehirin okunmasına tepkisiz kalan?
Bak yine başladın değil mi bana sövmeye?
Bana sövünce kan duracak mı?
Duracaksa söv devam et.
Hala anlamıyorsun benim şu parti, bu parti umrumda olmadığını.
Gerçi en geç Yenikapı Ruhu ile muhalefet diye bir şeyin olmadığı alenileşti.
Ben, inandığım doğrular uğruna, hayatım boyunca benimsediğim partinin yöneticilerini bile eleştirirken, sen değil misin, evvela onlara söven ve şimdi de yerlere göklere kondurmayan?
Sen değil misin, hala, adeta her gün şehit haberi gelmesine rağmen, tweet atmaktan başka bir iş beceremeyen acize ‚Bilge', ‚Türkmen Beyi', ‚İşte adı gibi devlet adamı' methiyelerini layık gören?
Hele bir otur da düşün bakalım…
Senelerdir ben hukuk devletinin yok edilişine isyan ederken, demokrasinin her geçen gün hızla iptal edildiğini söylerken, hem bana, hem demokrasiye küfür edip, sonradan herkesten hızlı demokrasi nöbetine koşan, sen değil misin?
Sahi ne oldu? Anladın mı nihayetinde Türk Askeri'ni pkk'nın şahitliği ile hapislerde süründüren zihniyetin ne mal olduğunu?
Anladım diyeceksin, ama inan bana anlamadın!
Kendini kandırıyor olabilirsin, ama ben inanmıyorum, kusura bakma…
Anlasaydın sadece o zihniyete değil, zamanında ağızlarından ‚Muhterem Hoca Efendi' diye düşürmeyerek devleti o zihniyete peşkeş çekenlerden de hesap sorardın!
Ama sen,…
Sen herkesten çok milliyetçisin!…
Nasıl daha yakın zamana kadar demokrasiye sövüp, Cumhuriyeti lanetlerken birden demokrasi meleği kesilip, her tarafa ‚Hakimiyet Milletindir' diye yazdırdıysan, şimdi de utanmadan ayaklar altına alınmasını alkışladığın milliyetçiliğin arkasına sığınır,
‚Şehitler ölmez, vatan bölünmez'
diye bağırırsın!…
3-5 Mehmet öldü diye meclisin açılmasına gerek görmeyenleri sırtında taşıyan sen!….
Evet ya….
Sen değil miydin bundan önce, daha iki ay bile olmadı, elinde kayışla Mehmetçiği taşıdığın bütün kinle döven, boğazını keserek linç eden?!?…
Ve sen, şimdi pkk'yı lanetliyorsun, öyle mi?