By HÜRRİYET KAYA on Pazartesi, 14 Kasım 2022
Category: Yaşam

TAKSİM

 Hava güzel, çocuğunuzu da aldınız biraz dolaşayım, ya da alışveriş yapayım diye keyifle evinizden çıktınız. Dolaşıyorsunuz, belki bir arkadaşınızla buluşup bir kahve içeceksiniz bir yerde. Sonra eve dönüp akşam için planlar yapacaksınız, yarın için, daha sonrası için... Normal hayatın akışı böyledir değil mi? Ama o da ne! Bomm!

Daha siz ne olduğunu anlamadan bebeğinizin arabası boş kalıyor, belki onu bile anlamadan adına "terörist" denilen birileri tarafından her bir parçanız bir tarafa dağılıyor.

Sonrasını düşününce kalbim sıkışıyor. Geride kalan korkunç acıyı yaşayan anne-babaları, çocukları...

Bomba sadece Taksim'de patlamadı, hepimizin yüreği yangın yerine döndü.

Sanırım 4-5 sene önceydi; içinde yolcular ve valizde bombayla bir otobüs yüzlerce km yol alarak, kaç yerde mola verip kaç şehirden, kasabadan, benzinlikten geçtikten sonra Ankara'ya gelmiş ve canlı bomba tarafından Kızılay'da patlatılmıştı. Yine çoğu gencecik onlarca insan hayatını kaybetmişti.

...

Çok şaşkın ve hayretler içindeyim.

Ben, sıradan kendi halinde bir vatandaş olarak botlarımdaki metal detaydan ve çantamdaki jöleden dolayı x-raydan geçemezken, adamların bombalarla kilometrelerce ötelerden hiçbir güvenlik önlemine takılmadan gelip eylemlerini gerçekleştirmelerine hayret ediyorum.

Yetkililerin sadece kınamalarına, pişkin pişkin yaptıkları ipe sapa gelmez açıklamalarına hayret ediyorum.

Sanki sorumlu başkalarıymış gibi davranmalarına hayret ediyorum ve sadece seyrediyorum. Başka yapacak bir şey bırakmadılar.

Bir de bütün bunlara rağmen yavaş yavaş ısıtılan suda pişen kurbağalar gibi mutlu mesut, piştiklerinin farkında olmadan yaşayanlara hayret ediyorum.

...

Hiçbir terörist sokaktan geçen herhangi bir kişi değildir. Amacı ne olursa olsun, tıpkı diğer teröristler gibi özel olarak yetiştirilmiş militandır, elemanlardır, adı her neyse...

Ne zaman ve nerede ortaya çıkacağı belli değildir. Yani biz normal vatandaşlar bunu anlayamayız, bilmeyiz. Ama devletlerin güvenlik kuruluşları ve kurumları bunun için vardır. Bir ülke yol geçen hanı olmamalı ki, vatandaşını olası tehlikelere karşı koruyabilsin.

Dün Taksim, daha önce Ankara Garı… Yok mudur bunun sonu?

Evine giden insanları, bebekleri öldürmek hiçbir dava ve amaca hizmet ediyor olamaz! Bu insanlık suçudur, vicdansızlıktır.

Bazen sayfalar dolusu yazarsınız, bazen saatlerce konuşursunuz; bir şey anlatamazsınız, bazen de şu kısacık cümleyi söylersiniz; çok şey anlatmış olursunuz. "Ne söylesem az ne desem boş…"

Related Posts

Leave Comments