Şimdi hep bir ağızdan YATAY mimari diye haykırdığınızı duyar gibiyim.
Keşke bende sizinle aynı şeyi söyleyebilsem...
Herkesin hayalinde vardır,
Her tarafı yeşillerle çevrili ,bahçe içinde dubleks bir ev.
Veya bir sahil kasabasında deniz kenarında küçücük bir ev.
Ama bazen isteklerimizle, imkanlarımız örtüşmez,
Bazı isteklerinden vazgeçmek zorunda kalırsın.
İşte bu yatay mimaride öyle bir şey.
Neden mi….?
İstanbul'un alanı 5,3 km2,
Bunun 2,7 km2'si Silivri, Çatalca, Şile gibi yeşil alanı çok yüksek oluşmakta.
Bu ilçelerin toplam nüfusu ise 200.000 civarındadır.
Dedik ki; 'Hadi yatay mimariye geçelim.'
İstanbul'un tüm MEVCUT binaların kat adetlerini YARIYA indirelim.
20 katı 10 kata,
10 katı 5 kata düşürelim.
Binalar ve yollar bugün kapladığı alanın 2 katı alan kaplar.
Yani bugün üstten kuş bakışı baktığımızda ne görüyorsak, ta Çatalca'dan Tuzla'ya, Üsküdar'dan Şile'ye kadar onu görürüz.
Elde kalan SON yeşillikler gider,
Her tarafı beton, kiremit ve asfalt kaplar…
Tabi bunun başka bir boyutu daha var EKONOMİ..?
Katları yarıya indirdiğimizde bugün var olan yolların iki katı daha uzun yola,
iki katı daha uzun kanalizasyon hattına,
iki katı daha uzun su şebekesine,
iki katı daha uzun doğalgaz hattına,
iki katı daha uzun elektrik, telefon, internet hatına,
ulaşım için daha fazla zaman kaybına,
bir yerden bir yere ulaşmak için daha fazla akaryakıta ihtiyaç vardır.
Yatay mimari akımını daha çok dünyanın fikrine Amerika soktu.
Amerika'nın km2 başına düşen insan sayısı 33 tür.
Türkiye'nin 105'tir.
Amerika'nın milli geliri 60.000 Dolardır.
Türkiye'nin 6.000 Dolarıdır
Yatay mimari öyle gözüktüğü gibi doğa dostu filan da değildir.
Amerika'nın şehirleri tüketim üzerine kurulmuş,
Biz onlar kadar zengin bir ülke değiliz.
Bugün CUMHURBAŞKANI Murat'a seslenmiş;
'Murat, Bunlara dikkat et….
Dikey mimari yok, YATAY mimari…'
Zavallı Murat'ta diyememiş;
Bugüne kadar Türkiye'yi sen yönettin ,Şimdiye kadar aklın neredeydi diye.
Ama alsın bu yazıyı göstersin, böyle böyle sakıncaları varmış diye anlatsın CUMHURBAŞKANINA..
Evet gönül YATAY MİMARİ diyor ama,
EKOLOJİK ve EKONOMİK şartlar DİKEY MİMARİ diyor.
Aşağıda Belediye başkan adaylığım döneminde yaptığım bire bir İSTANBUL'un en yoğun semtlerinden Şirinevler'in sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilmek için SADECE m2 bazında %10 inşaat alanı artışıyla MEVCUT durumdan modern şekle dönüştürülmüş hali.
Şimdi bir daha düşünün yatay mimari mi, dikey mimari mi diye.
Dikey dediğimde 20 katı geçmeyecek.
Halim Küçükali