İnanç mı ? Tereddüt etmiyoruz ...
Cesaret mi ? Korktuğumuz gün ölürüz ...
Liyâkat mı ? Ehiliz ...
Hâl durum böyle iken, böyle bir ekiple yola çıkmış iken düşündüklerimiz hayal de kalır mı sanırsınız ?
Kalmayacak !
Ülkü Ocakları ne iş yapar, ne işe yarar, nasıl yol alır göstereceğiz en genelinden, tabanına ... Sıfır heyecanla, tabiri caizse yıkım devraldığımız teşkilat bugün kaynıyor. İlk izlenimim gözlerdeki umut, kıpır kıpır heyecan...
Kullanacağız !
Gece yastığa kafasını koyduğunda hareketin derdiyle dertlenenin derdi olacağız, çevreyi sıkıntı eden çevrecinin umudu olacağız, memleketin kütüphane açığını biz kapatacağız...
Fikrimizi, zikrimize yansıtıp Ülkücü'lerin aynası olacağız, gençliğe umut, yaşlıya minnet hissettireceğiz ...
Bu memleketin sevdası en yüce olan bizler beceriksiz bir aşık gibi değil, heyecanlı mamûr bir delikanlı edasıyla her alanda söz sahibi olacağız ... Edebiyatta Ülkücü gençler birbiriyle yarışacak, sanatta kezâ öyle, gıpta ile bakacakları bu teşkilat bu memlekete tiyatro gösterisi sunacak. Şiirlerimiz herkesin dilinde gezecek, yüreğini okşayacak...
Kür Şad ve kırk çerisi bizimledir, Fatih'in gönül ordusu biziz, Timûr'un stratejisi bize yol veriyor, Atatürk'ün kararlılığı hepimizdedir...
Çıktığımız bu yol da Atsız ata da, Başbuğ Türkeş'te yanıbaşımızda, bizimledir;
" Kutlu olsun çocuklar ... "
Dediklerini duyar gibiyim... Elbistan Ülkü Ocakları'na ithafen .