Ayağım toprağa bastığı her an kendimi özgür hissederim.
Toprak neydi? Yaradılışımızdan başlayarak, tekrar onun koynuna gidene kadar yaşamımızın her anında bizimle oldu toprak. "Toprak"ın anlamını tam olarak söylemekte zorlanıyorum. Sahi toprak tam olarak neydi? En başta, ilk insan Adem(a.s)'in ham maddesi olmuş toprak. Daha sonra Adem(a.s) dünyaya gönderilmiş, ayağı toprağa basmış. Adem(a.s) toprağı vatan bellemiş kendisine ve insanlık tarihi toprak ile başlamış. Ademoğulları çoğaldıkça toprak onlara dar gelmiş, yeni topraklar keşfetmişler. Onlar çoğaldıkça toprak kavgasına girmişler. Kavgada dökülen kanlar, yiten canlar yine toprağa karışmış. Derken ademoğlu toprak ile alış veriş etmeye, Tanrı'nın ona öğrettiği şekilde ekip biçmeye başlamış. Toprağa verdiği gıdaya karşılık yeni filizlenen mahsulleri almış. Toprak artık biz insanoğluna can olmuş, vatan olmuş, yoldaş olmuş. Biz ona bir bakınca, o bize yeşermiş. Biz ona bir dokununca, o bizi doyurmuş. Biz bir verdiğimizde, o bize bin ile geri dönmüş. Toprak aslında biz'mişiz.Önce vatan demişiz toprağa sahiplenmişiz. Vatan da bize yar olmuş toprak gibi. "Benim sadık yarim kara topraktır." deyi türkü çağırmış Ozanlarımız. Tek bir tanesine feda etmişiz serimizi. Yine de toprağımızı çiğnetmemişiz yağının potinine. Neredeyse dünyanın her yerindeki toprağa değmiş ayağımız. Dünyaya hükmetmişiz. Evet ayağımız toprağa bastığı sürece özgürüz. Elimiz toprağa dokunduğu sürece de insan.. Yağmurdan sonraki toprak kokusunu sever insanoğlu. Çünkü o kokuda kendine dair bir şeyler bulur.
Medeniyet dedikleri kimesne ise bizi ayırmış topraktan. Bir anda betonların, tuğlaların, asfaltların arasında kalmışız. Kısaca medeniyet yardan ayırmış bizi. O bize güller açan toprak darılmış bize. Adeta topraktan kaçar gibi uzaklaşmışız. Öyle ya, yardan kaçar isen, o nazlı yar sana küsmez mi?
Betonlar bizi, yardan ayırdığı vakit biz insanlığımızı yitirmişiz. Betonlar bizi kendine çekince biz gittikçe onun büyüsüne kapılmışız. Bir tek ölüm gelince uğrar olmuşuz toprağa.
Betonlar bizi, yardan ayırdığı vakit biz insanlığımızı yitirmişiz. Betonlar bizi kendine çekince biz gittikçe onun büyüsüne kapılmışız. Bir tek ölüm gelince uğrar olmuşuz toprağa.
Betonların efsunundan kurtulanlar ise yeniden dönüyor toprağa. Çünkü toprakta hayat var. Çünkü toprak bize yar..
Ayağımız toprağa bastığı sürece özgürüz.