19 Mayıs 1919,
Öylesine bir günün değil,
Bir büyük uyanışın tarihi,
Yedi düvele karşı bir kutlu başkaldırışın,
İçeriden dışarıdan çepeçevre kuşatılmış,
İhanetlerle sarsılmış,
Yokluk, yoksunluk ve çaresizlik kıskacında,
Bütün bunlardan daha da acı olanı,
Kendinden bildiği yöneticileri eliyle,
Uğruna her şeyini feda etmeye hazır olduğu kendi öz yurdunda,
Parya durumuna düşürülmüş,
Kim olduğu unutturulup,
Hürriyetine kastedilmiş Türk'ün,
"Tüten o en son ocağı"nın,
Yine yeniden Türk olduğunu hatırlayıp,
Gerçek kimliğine bürünerek küllerinden yeniden doğuşunun,
İşaret fişeğidir aslında.
İşte o fişeği ateşleyerek,
Türk'ün ve kaderini Türk'le birleştiren herkesin,
İstiklal mücadelesine katılımını sağlayan,
Devamında gelen bütün o yeniden diriliş, bağımsızlık, Cumhuriyet ve çağdaş medeniyet seviyesine ulaşma mücadelesinin her anında,
Hem fiziki ve hem de fikri manada,
Rehberlik eden ulu önder Atatürk'tür.
Milletinin irfanına güvenerek çıktığı bu yolda,
Koyduğu hedeflere ulaşabilmek için amansız bir mücadele örneği göstermiştir,
Milleti de onu asla yalnız bırakmamıştır.
Bu vesileyle,
Başta Atatürk olmak üzere bu mücadelede yer alan,
Kanının son damlasına kadar yapabileceği her ne varsa yapan,
Bu süreci bugün vatandaşı olmakla gurur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurarak taçlandıran bütün ceddimizi hayır ve şükranla yâd ediyorum,
Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
O günkü inanmışlığı, adanmışlığı ve Türklük şuurunu,
O kutlu ruhu yüreğinde hisseden,
Yediden yetmişe herkesin Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyorum.
Ne mutlu Türk'üm diyene…
Bandırma Vapuru ağır ağır limana yanaştı,
Samsun'a bir evladı vatan geldi 19 Mayıs 1919 günü,
Bir başka doğdu güneş o kutlu gün,
Bir büyük uyanış başladı,
Birler yüzlere, onlar binlere ulaştı,
Yoklar çoklara.
Ayağa kalktı Anadolu,
İmanıyla beledi isyanını Türk,
Kuşandı vatan sevdasını her yaştan genç,
Koştu cepheye.
Umuda tutundu,
Küllerinden yeniden doğdu Türk,
Başbuğ Atatürk önderliğinde,
Gün geçtikçe artar oldu coşkusu,
Arşa yükseldi özgürlük tutkusu,
Yedi düvele karşı tek yürek söylendi Türk'ün türküsü;
"Ağam heyyy!..
Ya istiklâl ya ölüm,
Meydan yiğitlerle dolup taşanda,
Ya istiklâl ya ölüm,
Cepheden cepheye doğru koşanda,
Ya istiklâl ya ölüm,
Birer birer engelleri aşanda,
Ya istiklâl ya ölüm.
Ağam heyyy!..
Ya istiklâl ya ölüm,
Yediden yetmişe özümüz budur,
Ya istiklâl ya ölüm,
Ezelden ebede tözümüz budur,
Ya istiklâl ya ölüm,
Yemin olsun Hakk'a sözümüz budur,
Ya istiklâl ya ölüm.
Ağam heyyy!..
Ya istiklâl ya ölüm,
Karasevdalıyız, sevdamız vatan,
Ya istiklâl ya ölüm,
Çilemiz, derdimiz, tasamız vatan,
Ya istiklâl ya ölüm,
Ezgimiz, türkümüz, gaydamız vatan,
Ya istiklâl ya ölüm.
Ağam heyyy!..
Ey yoluna baş koyduğum vatanım,
Ya istiklâl ya ölüm,
Binler var altında şehit yatanım,
Ya istiklâl ya ölüm,
Sensin varlığıma kıymet katanım,
Ya istiklâl ya ölüm.
Ağam heyyy!
Ya istiklâl ya ölüm,
Soyu sopu, cinsi uludur Türk'ün,
Ya istiklâl ya ölüm,
Yüreği imanla doludur Türk'ün,
Ya istiklâl ya ölüm,
Yolu atasının yoludur Türk'ün,
Ya istiklâl ya ölüm.
Ağam heyyy!..
Ya istiklâl ya ölüm,
Yıllar var ki Türk'ün yanıyor canı,
Ya istiklâl ya ölüm,
Her yan yara bere akıyor kanı,
Ya istiklâl ya ölüm,
Anadolu özbeöz Türk vatanı,
Ya istiklâl ya ölüm.
Ağam heyyy!..
Ya istiklâl ya ölüm,
Yıkılmadık her yan karlı dağ iken,
Ya istiklâl ya ölüm,
Buradaydık Anadolu bağ iken,
Ya istiklâl ya ölüm,
Düşmana yurt vermeyiz can sağ iken,
Ya istiklâl ya ölüm.
Ağam heyyy!..
Ya istiklâl ya ölüm,
Türk, yaşar Türk gibi, ölür Türk gibi,
Ya istiklâl ya ölüm,
Balası dünyaya gelir Türk gibi,
Ya istiklâl ya ölüm,
Sevdası hep vatan olur Türk gibi,
Ya istiklâl ya ölüm,
Bir dünyaya bedel olur Türk gibi,
Ya istiklâl ya ölüm,
Vatanına kurban olur Türk gibi,
Ya istiklâl ya ölüm.
Ya Rabb!.. Her hâlimiz ayandır sana,
Ya istiklâl ya ölüm,
Zalimler göz koydu canım vatana,
Ya istiklâl ya ölüm,
Düşmanla iş tutup vatan satana,
Ya istiklâl ya ölüm,
Fırsat verme, haine, kör şeytana,
Ya istiklâl ya ölüm."
İşte o gün Türk yeniden Türk oldu Türk gibi,
Bugün yıl dönümü o kutlu günün,
Evet ne bir Mustafa Kemal var başımızda,
Ne de yanımızda o kutlu destanın koca yürekli kahramanları,
Hattâ belki o günden bile kötü koşullar,
İçeriden dışarıdan sırtına binmiş ihanet odakları yurdumun,
Fırsat kolluyorlar indirmeye o son darbeyi,
Türk unuttu sanıyorlar o günü,
Elbette var, olacak unutanı,
Elin atıyla keyif çatanı,
Ancak vatan namustur Türk'e,
Tüten son ocağı yılmaz bekçisidir,
Üç beş var diye hain,
Çökmez dizleri üstüne,
Sinmez bir köşede.
Ey Türk! Kalk yerinden,
Doğrul bir daha,
Bir daha doğ küllerinden,
Artık unutulmaya yüz tutmuş olsa da sayısı,
Bitsin bu keder, hüzün,
Yine yeniden gülsün yüzün,
Bayram olsun bugün,
Bayramın kutlu olsun,
Her yıl aynı coşkuyla kutla 19 Mayıs'ı.