Sahibinin sesleri çoğaldı memlekette,
Her cins mektuba uyan sahte pullar türedi,
Hiçbir ölçüye sığmaz, toplasan yok, çarpsan hiç,
İlme ve akla düşman yoz okullar türedi.
Bir meczubun fetvası meşru kılar talanı,
Aç biilaç sürünürken memleketin kalanı,
Sömürdükçe semiren dev kofullar türedi.
Ayak altına alıp öz ve milli ne varsa,
Bozar Türk birliğini ta Edirne'den Kars'a,
Şehidine ağlarken Rize, Adana, Bursa,
Hainle sarmaş dolaş çok hodullar türedi.
Sahibi yal verdikçe, sağa, sola havlayan,
Mangalda kül koymayıp, boş, mesnetsiz savlayan,
Mübarek(!) abdest bozsa şükür edip 'fav'layan,
Klavye kahramanı tok fodullar türedi.
Karanlıkta gürleyip aydınlıkta pes veren,
Yerli, yersiz tınlayıp sıkıştıkça es veren,
Milli şuurdan yoksun, çatlak, çirkin ses veren,
İşleri fitne, fesat kös davullar türedi.
İşi gücü somurmak milletin tüm varını,
Tek amacı artırmak kazancını, kârını,
Bu gidişle karanlık memleketin yarını,
Halkın kanını emen karadullar türedi.
Yetmez ekmek almaya bomboş para kesesi,
Açlıktan zar zor çıkar vatandaşın nefesi,
Aletle para sayar elalemin bebesi,
Evlerde para dolu şık bavullar türedi.
Gardaş, sen de suçlusun, evinde evdeşin de,
Yakın dostun, akraban, evladın, kardeşin de,
Biz sustukça kudurup haram lokma peşinde,
Yaradan'a şirk koşan, kula kullar türedi.
Tunga, durma! Kalk! Yürü, çürürsen öyle çürü,
Sen ayağa kalkmazsan iflah olmaz bu sürü,
Başında bitmez bela, işte bundan ötürü,
Allah(cc) ile aldatan bomboş çullar türedi.