Kulungaçlı tepelerde izdiham var,
İki davul, iki şan.
Ser gezmez uğrunda üç dal.
Ah ağrayan dizlerim,
Ve kendime itelediğim vuslat.
Yukarıyla cebeleşen,
Kimsenin namını ele almayan,
Telvelerini göğe sürmeyenler var.
Şimdi ne yapsak da kadir olur?
Tomurcuklar dibimde,
Toprak alnımda,
Geziyorum bir beyhude naşıyla.
Karanfiller geçiyor.
Sahi kime geçiyor?
Beklenmedik tepelerden,
Kimlerin eti cana dönüyor?