Kalemimi ve dil ödevlerimi önüme koydum. Hava iki yüzlüktü, ne sağı vardı ne de solu, ne batısı, veya ki kuzeyi. Kafede bir çok insanın saçları tel tel gözlerinden akıyor, yün atkıları boyunlarında iz bırakıyor ve şemsiyeleri yerleri yeşeriyordu. Kabanımdan tenime değen su damlaları korkutmamış veya burnuma düşman olmamış değildi, fakat alışıyordum. Kahve kokuları, kitap sayfaları ve pas...
İngiliz dili ve edebiyatına olan bu hayranlık neden var? Her edebiyatın kendi kategorileri vardır. Kimileri Rus edebiyatını 'melankolik' olarak tanıtırken, Fransız edebiyatını 'erotik' olarak tanıtabilir, İngilizce zaten yayılmış ve kolayca öğrenilebilen bir dil olduğu için bir çok insan için öğrenilmesi kolay olmuş. Fakat İngiliz edebiyatına olan bu merak nedir, eğer ki dili bu ka...
Kulungaçlı tepelerde izdiham var,
İki davul, iki şan.
Ser gezmez uğrunda üç dal.
Ah ağrayan dizlerim,
Ve kendime itelediğim vuslat.
Geçtiğin sokaklardan geçiyorum yeniden,
Yürüdüğün yolları gözlüyorum,
Yoksun.
Nereyi kollayacağımı bilmiyorum.
Bakıyorum gökyüzüne,
Nüfuz oluyor bu düşler.