Biz Âzerbaycan, iç dış problem derken içerde yine olanlar oluyor.
Hiç anlamadığım, anlamayacağım şeyler oluyor.
Bugün yine nasıl olduysa haberlere düştü.
Her yapılan iş, devlet harcamaları devlet sırrı gibi gizliydi, bu nasıl olduysa kaçtı.
Sır dedim de, yapılan yolların, köprülerin maliyetini bile hala bilmiyoruz.
Kanunlara göre, bu bilgiler herkese açık olması gerektiği halde bilmiyoruz.
Cebimizden çıkanı kontrol etme hakkımıza rağmen bilmiyoruz.
Varın anlayın!
Evet haber yine o haber:
Betonculara para aktarmakta sınır tanımıyoruz.
Kriz-miriz dinlemiyoruz.
Onları besliyoruz.
Kim ne haldeyse umurumuz değil, yeter ki onlar ayakta kalsın.
Hatırlayın 15 temmuz sonrası tedbirler arasında inşaat ve inşaat alanları öne çıkmıştı.
Öncesinde zaten öyleydi.
Sonrasında yine öyle.
Hatırlayın, korona gelir gelmez açıkladığımız tedbirler de onlar içindi.
Ev kredisini düşürerek koronayı yenmeye çalıştığımız günler daha iki ay önceydi.
Haber şu.
Bugün öğrendik ki yine malum beşliye, inşaat firmalarına destekler devam ediyormuş.
Bir firmaya, 9 milyarlık bir ihale verilmiş.
Sadece ihale verilmekle kalmamış.
Sıkı durun, o kadar da vergi muafiyetine karar verilmiş.
Yani, adamın vergi vermesi gerekmeyecek.
Yeter ki o parayı alsın ve inşaatı yapsın.
Hem para veriyor, hem de vergi almıyoruz.
Beş paraya ihtiyacımız varken bunu yapıyoruz.
Borçlarımızı veremezken bunu yapıyoruz.
Mesela, kumpas mağduru kahramanların tazminatlarını veremezken bunu yapıyoruz.
15 temmuz şehidleri için toplanan paraları hak edenlere vermezken bunu yapıyoruz,
Korona şehidi doktorlara şehid diyemezken, sağlık mensuplarının fazla mesailerini veremezken bunları yapıyoruz.
Esnafın, işini kaybedenin, kredisini ödeyemeyenin derdine en ufak bir çare düşünemezken bunu yapıyoruz.
Millet kan ağlarken bunu yapıyoruz.
Olan ve denmeden denen bellidir:
Merak etmeyin, onun vermediği vergiyi, ona verdiğimiz parayı, içkiden, sigaradan, yakıttan, elektrikten, binek arabalarından çıkarırız.
Bir türlü halktan alır onlara veririz.
Bunları da ekranlarda, gazetelerde konuşturmayız.
Konuşamazsınız.
Hükumet konuşturmaz.
İhaleyi alan firma konuşturmaz.
Çünkü o firma bir haber kanalının da sahibiymiş.
Hadi bakalım!
Onlar sömürmeye devam etsinler.
Size iman yeter ey müminler!
Onlara böyle yokluklar gerekmez.
Yokluklar sizin içindir.
Din iman da sizin içindir.
Siz bunlara inanıyorsunuz, o halde sabredin ey müminler!