Sevgili ülkem okullar çocuklarınla dolu. Ama sen öyle şaşkınsın ki bu yıl! Eğitim içeriği bu gün bir düzenlemeye, yarın başka türlüsüne, öbür gün hiç birine benzemeyene dönüşüyor. Diken üstündesin, ya evladım başaramazsa-sınavı alamazsa endişesinin acısı böğründe.Niye benim başıma geldi deme lütfen. Sorun sadece senin şartlarında değil, ülkenin gelmişinde- geçmişinde…
Bilgi çağını geride bırakmaya hazırlanırken gel birlikte bakalım, ülkece ne kadar başarmışız?
2016 yılı TÜİK istatistiklerine göre nüfus ülkemizin nüfusu79.814.871kişi. Çocuk ve yetişkin olarak iki kategoriye bakarsak %28,7'yi oluşturan 0-17 yaş arası çocuk nüfus 22.891.140, 18+'yı oluşturan 56.923.731 kişi.
Tüik'in verilerine göre çocuk nüfusun ilk okullaşma oranı 2012-2013 döneminde %100'lerde seyrediyor imiş. Bu oran 2016 yılına geldiğinde %95'e gerilemiş. Çocuk grubunda ilk-orta ve liseeğitimi alanların sayısı 16.379.852 kişi. Okullaşmanın sürdürülmesi açısından oran ilk okulda %95 iken lise evresinde %79,79'a düşüyor. İlk okula uğurladığımız her yüz evladın 15'ini lisede geri çekiyoruz.
"Senin köyüne kasabana eskiden öğretmen gönderilirdi, hatta bazı bölgelerde okul az uzaktı da dertleniyordun. Ne zordu karda kışta ayağı çıplak başı kabak beciklerini okula göndermek… Halbuki iyiydi biliyor musun? sabah çay katığını sen yaptırırdın. Akşam eve senin kucağına dönerdi çocuklar. Terliği senden yer ama yorganını da sen örterdin üzerine. Öğretmen, senin diğer şehirlere, bigiye görgüye açılan az kapılarından biriydi. Sen de öğrenirdin.
Şimdi… Taşımalı sistem küçük bölgelerden öğretmenin ayağını çekilmesi ile sonuçlandı. Büyüklerin öğretmenden öğrenme kapısı kapandı. Çocuklarını yurda yuvaya verdin, analı babalı yetim gibi büyüyor, sevgiyi saygıyı toplumsal yetenekleri geliştiremedikleri, pedagojik gelişimini sakatlayıcı ortama mecburlar. Sonra göreceğiz, daha ne dertlerimiz olacak bu yüzden!"
Okullaşma oranındaki %5'lik noksandan hareketle 6.511.288 okul dışı çocuğun içinde yer alan 862.097 çocuğumuzu okul kapısına getiremiyoruz. 0-5 yaş arası nüfus sayısı verilerde yer almıyor. Çocuk nüfusundan okula gidenleri ve okul çağında olmakla birlikte okullaşma imkanından mahrum olanları çıkarırsak, (6.511.288-862.097) 5.649.191 0-5 yaş grubu çocuğumuz genel nüfusun % 7'sini oluşturuyor. 0-5 yaş grubunun ihtiyacı olan okul öncesi eğitimi ölçemiyoruz.
Sevgili ülkem ilginç bir şey var aşağıda
2016 verileri:
kişi sayısı | genel nüfusa oranı | ||
15+ Yaş ve okur yazarlığı Bilinmeyen | 493.038 | % 0,6 | |
15+ Yaş ve Okuma Yazma Bilen Fakat Bir Okul Bitirmeyen | 3.285.842 | % 4,1 | |
15+ Yaş ve Okuma Yazma Bilmeyen | 2.462.604 | % 3,1 | |
toplam | 6.241.484 | % 7,8 | |
6+ Yaş ve Bilinmeyen | 496.317 | % 0,6 | |
6+ Yaş ve Okuma Yazma Bilen Fakat Bir Okul Bitirmeyen | 8.126.281 | % 10,2 | |
6+ Yaş ve Okuma Yazma Bilmeyen | 2.482.432 | % 3,1 | |
toplam | 11.105.030 | % 13,9 | |
genç nesilde okul eğitimi veremediğimiz vatandaş sayımız | 4.963.546 | % 6,1 | |
6+ yaş grubunda okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen gruptaki artışın hangi nedenlere bağlı olduğu hakkında meraklanman gerekir diye düşünüyorum. Yaşlı nüfusun okula erişimi, tarihsel sosyo-ekonomik nedenler vs. ile açıklanabilir ancak 6-15 yaş aralığındaki bu artış meraka değer. Cinsiyet, bölge, ekonomik ve sosyal çevre dağılımı nedir? Niçin ülke nüfusunun %6,1'i okuldan uzak kalmış olabilir?
Canım ülkem, buradan sonra eğitim alabilen vatandaş sayımıza 6+ yaşa göre bakalım olur mu?
Temel ve mesleki eğitim %35,4'ümüzde yok. Sosyal, kültürel alanda gelişim rehberi televizyon. Ne nasıl yapılır konusundaki beceri ebeveynler ve çevremizden devralabildiğimiz kadar.
kişi sayısı | genel nüfusa oranı | ||
6+ Yaş ve İlkokul | 19.805.044 | % 24,8 | |
6+ Yaş ve İlköğretim | 8.481.757 | % 10,6 | |
toplam | 28.286.801 | % 35,4 | |
Okur-yazarlığı olmayan, olan ve ilkokul seviyesinde eğitim alan toplam nüfus genel nüfusun %56'sı. Aşağıda orta okul, meslek okulları ve liseye gidenler var.Dikkatli bak, her bir eğitim bölümü %7-9 aralığında azalarak bir üstdereceye geçiyor.
kişi sayısı | genel nüfusa oranı | ||
6+ Yaş ve Lise Ve Dengi Meslek Okulu | 13.717.008 | % 17,2 | |
6+ Yaş ve Ortaokul Veya Dengi Meslek Ortaokulu | 8.473.020 | % 10,6 | |
toplam | 22.190.028 | % 27,8 |
Eğitim imkanına kavuşan toplam % 89'luk nüfusun %27,8'i orta/lise ve meslek okulları seviyesinde eğitim hayatını sonlandırıyor.
Sonraki aşamada üniversite şemsiyesi altındakitoplananları görüyoruz.Eğitiminiüniversiteye dek ulaştırabilmiş nüfusun genel nüfusa oranı %11,2.
kişi sayısı | genel nüfusa oranı | ||
6+ Yaş ve Yüksekokul Veya Fakülte | 8.922.146 | % 11,2 |
Ön lisans ve lisans eğitimi alanların ancak %7,5'uğu, genel nüfusun ise binde 8'i yüksek lisansa dahil olabiliyor. Bu rakam 5 ve 6 yıllık fakülteleri de kapsadığı için kendi içinde bir kez daha inceleme yapmaya muhtaç. Yüksek lisans yapmış kesim entelektüel değeri olan birikimi sağlayacak, bilim yapacak kadroların zemini. Zorunlu okul süresinden( tıp-veterinerlik gibi bölüm okuyanlar zorunlu yüksek lisans eğitimi yapıyor) ayrı olarak bu eğitim seviyesindeki niteliğin belirlenmesi gerekir.
kişi sayısı | genel nüfusa oranı | ||
6+ Yaş ve Yüksek Lisans (5 Veya 6 Yıllık Fakülteler Dahil) | 673.405 | % 0,8 |
Yüksek lisans seviyesinden doktoraya taşınabilmiş nüfusumuzbinde ikiler seviyesinde. Her dört yüksek lisans öğrencisinden 3'ü bilimsel gelişime devam etmemiş, edememiş.
kişi sayısı | genel nüfusa oranı | ||
6+ Yaş ve Doktora | 171.486 | % 0,2 |
Eğitim istatistiklerinde yer alan veri grubu 6+ grubu nüfusun %89'una denk geliyor. Kalan %11 ile ilgili açık bilgi yok. Tahmini olarak 0-5 yaş grubunu %7 olarak hesaplamamıza ilave edince %96'ları yakalayabiliyoruz.Kalan %4'ümüzün hangi seviyede eğitildiği bilgisi yok. Bak rakam ile söylüyorum, 3.192.595 kişi ülke eğitim verileri içinde yer almıyor.
Canım Türkiye'm,
Eğitimde bu güne kadar aldığımız yol yukarıda yazılı. Biliyorsun bilginin değeri üzerine düşünmüyoruz. Ülke; bilgi, entelektüel sermaye birikimi, teknoloji gelişimi açısından kısır kalıyor. Bir şekilde bu döngüyü kırabilenler 'Türkiye'de kendilerini ifade edemiyeceklerini, emeklerinin karşılık bulmadığını' bahane ederek ülkeden kaçmanın yollarını arıyor. Çoğunlukla da kendilerine hiçbir yatırım yapmamış olan ülkelerin gönüllü kabulü ile karşılaşıyorlar. Gelişmek bir yana, sür'atle geriliğin uçurumuna yuvarlanıyoruz.
Yüz yüze olduğumuz sorunları aşacak bir yol geliştiremiyoruz. İstismara o kadar alışığız ki, 'hayır bu yanlış!' deme yetimizi geliştiremiyoruz. Batı bizi kıskanmıyor, biz gelişemiyoruz.
Sen her gün çocuklarını okula uğurlarken 'bizim gibi çaresiz olmayın adam olun' tembihini yapıyorsun. Oysa ;
- -Öğretmen , okul, malzeme bulamayan okulları…
- -Her yıl yeniden ters yüz edilen, bizim olandan-olması gerekenden uzaklaşan, kalitesi düşen eğitim kapsamını…
- -Götürüp getirmeye gücünüz yetmediği için ona buna emanet edeceğiniz evlatlarımızı…
- -Para yetiştirebilenlerin yaptığı eğitim yatırımını, ortalama aktif çalışma hayatında, geri alamayacağı kolejleri, liseleri…
- -Servis-taşıma- beslenme terörünü…
- -Her köşe başında simit tezgahı gibi açılan, donanımsızlığı ile tezat fiyatları olan üniversiteleri…
- -Birbirinden bağımsız ilçelerde fakülte yüksek okul açıp barınma olanağı sağlamayan, yurt yönetimleri 'okulun mıntıkamızda değil' gerekçesiyle reddedilirken elinize tutuşturulan özel(!) öğrenci yurt ve barınaklarının broşürlerini…
- -Simit-çay öğünününe yetmeyen öğrenci kredi-burslarını..
- -Her türden sapkınların çocuğunuza musallat olacağı korkusunu…
- -Mezun olunca iş bulamayacaklar, hayatlarını kuramayacaklar endişesini göğüslemeye çalışıyorsun.
Ne yapacağız peki? Devam edeceğiz. Her şeye rağmen canımızı dişimize takıp, olanca gücümüzle evlatlarımızı okula göndereceğiz. Bin türlü yol deneyeceğiz, yılmayacağız. Bilgisizliği, görgüsüzlüğü, geriliği aşmak zorundayız. Bizi biri değil, bizlerin bireysel donanmışlığı kurtaracak.2017 Türkiye eğitim ortalaması 7 yıldan biraz fazla, ilköğretim 8 yıl.Eğitilmemiş Türkiye ile başaramayız.
Hadi her birimiz yeniden başlayalım. Yorucu olsa da her birimiz bir şeyin ucundan tutup değiştirmeye, geliştirmeye, düzeltmeye çalışalım. Yalnızca evlatlarımız değil, bizler de okullu- okulcu, öğrenci- öğretici, eğitilen- eğitici olalım. Ülkemizin bize ihtiyacı var.
Nurşen Karakaş
01.09.2017